0-12 AY DÖNEMİNE DİKKAT
“Ancak bebeğin özellikle 0-12 aylık dönemde, soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklardan korunmasını sağlamak için, hasta insanlardan uzak durması ve havalandırılmış mekanlarda bulunması gereklidir. Bebeklerde grip ve nezle, soğuk algınlığı, üşütme gibi hastalıklar bebek gelişimini de olumsuz etkileyebiliyor” şeklinde konuşan uzmanlar açıklamalarını şu şekilde sürdürdüler;“Bebeklere soğuk algınlığı rahatsızlığı, üç farklı şekilde bulaşabilir: Hava Yoluyla: Enfeksiyona yakalanmış biri, hapşırarak, öksürerek ya da nefes yoluyla, bebeğin hastalanmasına yol açabilir. Enfeksiyonel hastalıklarla mücadele eden insanların, bebeklerden uzak durmasını sağlamak oldukça önemlidir. Doğrudan Temas: Hasta insanların bebeklere dokunarak ya da bebeği öperek, bebeğe hastalık geçirme riski oldukça yüksektir. Dokunma Yoluyla: Virüsler, canlılığın olmadığı alanlarda uzun süre işlevini kaybetmeden bekleyebilir. Canlı bir hücreye girdiğin, yeniden faaliyete geçen virüs, bebeklere dokunma yoluyla da bulabilir. Soğuk algınlığı, bebeklerde burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırık, öksürük, halsizlik gibi sorunlara yol açar. En yaygın soğuk algınlığı belirtileri şunlardır: Burunda tıkanıklık ve burun akıntısı, uzun süren öksürük, hapşırma, yüksek ateş, iştahsızlık, uyumada güçlük ve huysuzluk.”
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Uzmanlar konuya ilişkin açıklamalarını şu şekilde sürdürdüler;“Bebeklerde hafif ya da ağır şekilde seyredebilen bu belirtiler, bebeğin bağışıklık sistemine, hastalığın evresine ve bebeğin yaşına göre farklılık gösterebilir. 6 aydan küçük bebeklerde görülen soğuk algınlığı ciddi sorunlara yol açabildiği gibi, 1 yaşından büyük bebekler, soğuk algınlığını genellikle ilaç tedavisi görmeden de atlatabilir. Soğuk algınlığı ya da diğer adıyla üşütme belirtileri bebekte ciddi etkiler gösterebilir. Özellikle bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olan prematüre bebeklerle, yeterli anne sütü almamış bebekler hastalıkları daha zor atlatabilir. Belirtiler ağırlaşmaya başladığında, bebeğin mutlaka doktora götürülmesi gereklidir. Bebeğin ateşi 39 derecenin üzerine çıktıysa, hastalığın süresi bir haftayı geçtiyse, bebek yemek yemeyi ya da sıvı almayı reddediyorsa, ağlama nöbetleri başladıysa, bebek nefes almada güçlük çekiyorsa. Doktora başvurmak şarttır. Bağışıklık sistemi oldukça güçsüz olan bebekler, kolayca atlatılabilecek hastalıklarda dahi hayati tehlike yaşayabilir. Bebeğin soğuk algınlığı ile mücadele yöntemi, bebeğin yaşına göre değişiklik gösterir. 2 yaşından büyük bebeklerin tedavisi için ilaç kullanımına başvurulabileceği gibi, daha küçük bebeklerde ilaç kullanımı tehlike yaratabilir. 0-6 aylık bebeklerde, anne sütü soğuk algınlığı için oldukça etkilidir. Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiren anne sütü, soğuk algınlığını kısa sürede atlatmasını sağlar. 6 aydan küçük bebeklerde ek besin ya da ilaç kullanmadan önce doktora başvurmak önemlidir. 6-12 aylık bebeklerde, anne sütüne ek olarak, C vitamini açısından güçlü olan besinler, fazla olmamak kaydıyla bitki çayı kullanılabilir. Ek besinlere geçen bebeklerin bol sıvı tüketmesi de oldukça önemlidir. 1-2 yaş arasındaki bebeklerde, soğuk algınlığını giderebilmek için doğru beslenme önemlidir. Bebeğin iyi havalandırılmış odada uyuması, yeterince dinlenmesi ve iyi beslenmesi şarttır. 1-2 yaş arasındaki bebekler için de, bitki çayı ve taze sıkılmış meyve suyu tüketerek, bağışıklık sisteminin güçlenmesi sağlanabilir. 2 yaşından büyük bebeklerde, soğuk algınlığının giderilmesi için ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bebeğin iyi beslenmesi, hasta olan insanlardan uzak durması ve yeterince iyi havalandırılmış ortamlarda bulunması gereklidir. Bebeklerde soğuk algınlığı sorununun uzun sürmesi durumunda ise doktora başvurulması şarttır. Bebeklerde soğuk algınlığının bir haftadan uzun sürmesi durumunda, doktora başvurulması gereklidir. Bunun yanı sıra, prematüre bebekler ve anne sütü ile beslenmeyen 1 yaşından küçük bebeklerde de soğuk algınlığı ciddiye alınmalıdır.”