2023 yılında Türkiye’nin en büyük 10 firmasından biri olmayı hedefleyen ve bu hedefine emin adımlarla ilerleyen SASA, yaklaşık 12 milyar dolarlık petrokimya ve liman yatırımı için çalışmalarını sürdürürken, SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Şeker SASA’nın Erdemoğlu Holding bünyesine geçtikten sonraki en özel atılım ve yatırım hamlelerini memohaber’e anlattı.
Erdemoğlu Holding ve SASA Polyester Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Şeker, 2015 yılında Erdemoğlu Holding bünyesine katılan SASA Polyester Sanayi A.Ş. hakkında www.memohaber.com Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı’ya detaylı acıkmalarda bulundu. Taşçı’nın tüm sorularını içtenlikle yanıtlayan Dr. Mehmet Şeker, SASA’nın 5 bine yakın çalışanı ve 2015 yılından bu yana firmanın mevcut kapasitesine ek olarak yapılan 2 milyar dolarlık yatırımı ile büyümeye ve ülke ekonomisine büyük katkılar sunmaya devam ettiğini dile getirdi. Adana’nın Yumurtalık ilçesinde SASA Polyester Sanayi A.Ş. bünyesinde bir hammadde üretim tesisi ve liman yapılması adına bürokratik çalışmaların sürdüğünü aktaran Dr. Mehmet Şeker, buraya 12 milyar dolarlık bir yatırım yapmak için bürokratik engellerin aşılmasını beklediklerini kaydetti. Tüm sanayi kuruluşlarının hammadde ihtiyacında dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğine vurgu yapan Dr. Şeker, SASA’nın bu anlamda dev bir yatırım yapmak için tüm koşulları oluşturduğunu dile getirdi.
SASA’nın 2020 yılı ihracat rakamının 176 milyon dolar olarak gerçekleştirdiğini belirten Dr. Şeker, 2021 ihracat hedefinin ise 350 milyon dolar olacağını aktardı. Şeker, SASA’nın hedeflerine emin adımlarla ilerleyen Türkiye’nin en büyük firmalarından biri olduğuna dikkat çekerken yapmak istedikleri yatırımlar bakımından önündeki engellerin kaldırılması adına bürokrasi kademesine de çağrısında bulundu.
SASA’NIN 1966’DA BAŞLAYAN SERÜVENİ
SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin yola çıkış hikayesinden başlayarak detaylı açıklamalarda bulunan Erdemoğlu Holding ve SASA Polyester Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Şeker, “SASA Polyester Sanayi A.Ş., polyester, elyaf, filament, polyester bazlı polimerler, ara ürünler ve özellikli ürünler konusunda dünyanın önde gelen üreticilerinden biridir. Polyester sektöründeki üretimine 1966 yılında başlayan SASA kuruluşundan bugüne, aralıksız yatırımlarıyla, hızlı büyüme sürecini hep sürdürmüştür. 30 Nisan 2015 tarihinde, Sabancı Holding bünyesinde bulunan SASA’nın yüzde 51 oranındaki hisseleri, Erdemoğlu Holding A.Ş. tarafından satın alınmış, 2015 Ağustos ayında tamamlanan zorunlu pay alım süreci sonunda, Erdemoğlu Holding A.Ş.’nin SASA’da sahip olduğu hisse oranı yüzde 84,80’e ulaşmıştır.
30 Eylül 2019 tarihindeki hisse değişikliği ile birlikte Erdemoğlu Holding A.Ş.’nin de sahip olduğu hisse oranı yüzde 62,80, Erdemoğlu Holding A.Ş.’nin bağlı ortaklıklarından Merinos Halı Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin payı yüzde 14,50, Dinarsu İmalat ve Ticaret T.A.Ş.’nin payı ise yüzde 7,50 olmuştur. SASA Polyester 1966 yılında rahmetli Özdemir Sabancı tarafından kurulmuş bir firmadır. Özdemir Sabancı, zamanında babası Hacı Sabancı’ya bir polyester fabrikası kurmaya karar verdiğini söylemiş. Fakat Hacı Sabancı bu fikre sıcak bakmamış ve Adana’nın her yerinin pamuk olduğunu ve polyesterin bir işe yaramadığını söylemiş. Özdemir Sabancı ise polyesterin pamuğun yerine geçeceğini söylemiş. Bu öngörüsünde bugün haklı çıktığını görüyoruz” dedi.
AFRİKA’DAN AVRUPA’YA POLYESTERİN LOKOMOTİFİ SASA
SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin Kuzey Afrika’dan Hindistan’a ve Avrupa’ya kadar polyester lokomotifi olduğunu dile getiren Dr. Mehmet Şeker, “Polyester geri dönüşümlü ve pamuğun ikamesi olabilecek bir ürün olduğu için bu fikir aslında oldukça mantıklı. SASA, otomotiv, tekstil, hijyen, ambalaj ve muhtelif sanayi sektöründe kullanılan ürünler üretmektedir. Örneğin Gaziantep’te şu an halı sektöründe yaklaşık yüzde30- 40 oranında polyester bazlı ürünler kullanılıyor. SASA, polyester ürünleri ürettiği için Gaziantep ve Türkiye’nin diğer tekstil fabrikalarının ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Geleceğe yönelik de şu anda yatırım yapıyoruz. Nedeni de polyesterin tüm dünyada kullanım alanının artmasıdır. SASA şu anda hem Kuzey Afrika’nın hem ülkemizin hem de Hindistan’dan Avrupa’ya kadar olan bölgede polyester üssü olma görevini yerine getirmektedir” ifadelerinde bulundu.
ÇALIŞAN SAYISI 5 KATINA ÇIKTI
SASA’nın 2015 yılında bin 50 kişi olan çalışanının bugün 4 bin 600 rakamına ulaştığını belirten Dr. Mehmet Şeker, “SASA’yı biz devraldıktan sonra bin 50 kişi SASA’da çalışıyordu. Bugün ise 4 bin 600 kişi çalışıyor. Yaklaşık, günde 700 ton üretim yapılırken bugün ise günlük 4 bin ton üretim yapıyoruz. Yine biz SASA’yı devraldığımızda ciro 1 milyar TL iken şimdi 12 milyara yakın bir ciro söz konusu. Tüm parametreler SASA’nın büyüdüğünü gösteriyor. Peki biz SASA’yı devraldıktan sonra ne yaptık? Bin 50 tonluk elyaf üretimi yapan yeni bir tesis kurduk. Bu dünyada bir ilktir. Yine 900 ton tekstil ve gerektiğinde şişe cips üretebilecek bir tesis kurduk. Bin ton/günlük poy ve iplik tesisi kurduk. Biz SASA’yı devraldıktan sonra iyileştirmeler hariç yaklaşık günlük 3 bin ton ek üretim yapan bir tesis oluşturmuş olduk. Bu da tabi hem ciroya hem çalışan sayısına yansıdı” şeklinde konuştu.
2021 CİRO HEDEFİ 1,5 MİLYAR DOLAR
“SASA Alman teknolojisi kullanıyor. Dünyanın en iyi mühendislik şirketleriyle çalışıyor ve Endüstri 5.0 teknolojilerini hayata geçiriyor. Ürün üretilip kalite kontrolden ve paketlemelerden geçiyor ve robotlarla depoya kadar ulaşılan süre tamamen otomasyon ile sağlanıyor. Sadece bu otomasyon için ödediğimiz rakam yaklaşık 55 milyon Euro. Ciddi bir teknolojik yatırım yapıldı. Üretimin kalitesi ve miktarı açısından bu çok önemli” diyen Dr. Şeker, “Geçen yıl yüzde 25’lik bir artış öngörürken yüzde 40 cirosal ve tonaj artışı sağladık. Bu sene yüzde 60 büyüme öngörüyoruz, muhtemel ciromuzda yüzde 100’lük bir büyüme sağlayacağız. Dolar bazında geçen yıl 720 milyon dolar gibi bir rakamla yılı kapatırken bu sene 1 milyar 400 milyon dolar ile yılı kapatacağız. Geçen yıl 176 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu yıl bunu 350 milyon dolar olarak hedefliyoruz. Şu anda ihracat rakamımız 250 milyon doları geçmiş durumda. Yani hedeflerimizin üstünde rakamlar elde ederek hedeflerimize başarı ile ulaşmış olduk” açıklamalarına yer verdi.
HAMMADDE TEMİNİ İÇİN 1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Elyafın hammaddesini de üretmek adına SASA’nın 1 Milyar Dolarlık bir yatırım yaptığını söyleyen Dr. Şeker, “Elyafı Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak kadar üretiyoruz. Hedefimiz elyafın hammaddesini yapmak. Yaklaşık 1 milyar dolarlık PTA yani saflaştırılmış teraftelik asit yatırımı yapıyoruz ve bunun için düğmeye bastık. Şu anda zemin iyileştirme çalışmamız yapılıyor. İspanyol bir inşaat firması ile anlaştık. Anahtar teslimi yapılacak. Burası yapılınca yaklaşık 1,5 milyon ton hammaddeyi ithal etmek yerine bunu Türkiye’de üretmiş olacağız. Dolayısıyla Türkiye’nin cari açığına da büyük bir katkı sunmuş olacağız. İhracat potansiyeli yüksek ülkeler seviyesine gelmek için hammaddeyi üretmek zorundayız. Bunun için çaba gösteriyoruz” şeklinde konuştu.
SASA’DAN 12 MİLYAR DOLARLIK PETROKİMYA VE LİMAN YATIRIMI
SASA Polyester Sanayi A.Ş.’nin Adana’nın Yumurtalık ilçesine 12 Milyar Dolarlık bir yatırımla petrokimya ve liman yapmak adına çalışmalara başladığını anlatan Dr. Mehmet Şeker, “SASA Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı verilmesi kapsamında Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan yaklaşık 6.800 dönümlük alanda , ana hammaddeleri olan PTA, MEG ve Polimer üretim tesisi kurulması ile Polipropilen (PP), Polietilen (PE), Polivinil Klorid (PVC), Süper Emici Polimer (SAP), Polyester Cips tesisleri ve Liman yapımını içeren toplam 12 milyar dolarlık yatırımına ilişkin yer tahsisi talebimizle ilgili olarak arsanın şirketimizce satın alma, tahsis veya kiralanması hususuna yönelik olarak görüşmelerimiz devam etmektedir. Adana’nın Yumurtalık ilçesinde devlete ait bir alanı vardı. Buraya hem liman, hem de tesis yapmak istedik. Yaklaşık 12 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyoruz. O kadar hammaddeyi karayolu ile taşımak mümkün olamaz, limandan götürüp getirelim diye düşündük. Bu mantıkla yola çıktık. Tabi Türkiye’de bürokrasi zor yürüyor. Burada ÇED Raporu dahi düzenledik. Ama henüz arazi ile ilgili çok büyük bir değişiklik olmadı. Bürokratik işleri bekliyoruz. Önümüzdeki süreçte bunun çözüleceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin bu konuda kararlarını hızlandırması gerekiyor. Her şeyi Ankara çözmemeli ve Adana Valiliği bu kararları çok hızlı alabilmeli diye düşünüyorum. Zira bekleyen bir yatırım var. Çünkü eskiden büyük balık küçük balığı yutuyordu, şimdi ise hızlı balık yavaş balığı geçiyor. Hızlı olmazsanız bu tesis Mısırlı veya başka bir ülke kurar. O zaman bizim buraya yatırım yapmamızın bir anlamı kalmaz” diye konuşu.
PANDEMİDE SASA BAŞARISI
SASA’nın pandemi sürecinde hiçbir aksama yaşamadan müşterilerinin tedariklerini karşıladığını aktaran Dr. Şeker, “Pandemi dönemi bize işçi sağlığının ne kadar ön planda olduğunu gösterdi. İşçi sağlığını korumamız, iş güvenliğini sağlamamız ve ürünümüzü müşteriye zamanında ulaştırmaya çalışmamız, pandemi koşullarını en az zararla atlatmamızı sağladı. Bunu pandemi döneminde gördük ki SASA çok güçlü. Üretimde, sevkiyatta hiçbir aksamamız olmadı. Çalışanlarımızın sağlık sorunlarında büyük bir problem yaşamadık. İşletme içinde eskiden beri gelen yemekhanelerdeki düzenlemeleri yaptık. SASA gibi firmalar bunlara hazır durumdadır. Salgın ve doğal afet gibi durumlarda lojistik kaynaklı sorunlar, hammaddeye ulaşma ve mamul maddenin müşteriye ulaştırılmasında ciddi bir sorun yaşamadık. Bu anlamda SASA ile gurur duyduk. SASA bu süreçte hiçbir müşterisini tedariksiz bırakmadı” ifadelerine yer verdi.
İYİ BİR FİRMANIN 3 TEMEL İLKESİ
SASA’nın hammadde ihtiyacını kendi bünyesinde karşılamak adına ciddi yatırımlarda bulunduğunu açıklayan Dr. Şeker açıklamalarını şöyle sürdürdü: “SASA sektöründe, dünyada üretilen polyesterin yüzde 1,5’ini üretiyor. SASA bu yatırımlarına devam ederse 3 yıl sonra dünya polyester pazarındaki payını yüzde 4’e çıkartacak. Çünkü ülke olarak bu konuda çok geride kalmışız. Sadece başkasının makinesi ve hammaddesi ile kendi işçiliğimizle varabileceğimiz yer burası.
Ama SASA bu vizyonu değiştiriyor ve hammaddeyi üretmeye başlıyor. Şu anda yurtdışından Türkiye’ye elyaf gelmesine gerek kalmadı. Ülke böyle olmalı. Polyesterde kendi kendine yeten bir ülke değildik ama 5 yılda bunu tersine çevirdik. Diğer sektörlerin de bu hammadde ihtiyacını giderecek yatırımlar yapmalı. Bir şirketin büyümesi, İbrahim Erdemoğlu’nun da dediği gibi 3 şeye ihtiyaç duyar; bir firmanın tedarikçisi, müşterisi ve çalışanı düzgün adam olmalı. Bu sözü çok beğeniyorum. SASA’da bu üçü de var. Sistemli ve disiplinli ilerlerseniz, bu sizi başarıya götürür. Bunu SASA sağlıyor.”
2023 HEDEFİ İLK 10 FİRMA ARASINDA YER ALMAK
SASA’nın 2023 yılında Türkiye’nin en büyük 10 firması arasında yer almayı hedeflediğini vurgulayan Dr. Mehmet Şeker şöyle konuştu: “SASA’nın yüzde 86’sı Erdemoğlu Holding’e ait ve geri kalan kısmı vatandaşın kullanımına açık. Dolayısıyla biz o yüzde 14’ün kullanım hakkını korumak durumundayız. SASA’yı biz aldığımızda değeri yaklaşık 300 milyon dolardı. Bugün ise 4 milyar Doların üstünde. Değerlendirme açısından ilk 20 şirketten biriyiz. Bu tabi onur verici bir durum. Daha da büyüyeceğiz. 2022 yılında ilk 20 firmadan biri olacağız ve 2023’te ilk 10 içinde yer alacağız. Sermaye piyasasını koyduğu kurallara uyuyoruz. Aslında keşke mümkün olsa da tüm şirketler halka açık olsa ve her firma bizim gibi denetlenebilse daha iyi olur diye düşünüyorum. SASA’yı devraldıktan sonra 2,5 milyar dolarlık bir yatırım kararı aldık. Yumurtalık’taki arazide projemizi hayata geçirince, 2030 yılında tüm yatırımlarımızı gerçekleştirmiş ve yaklaşık yıllık 30 milyar dolar civarında ciroya sahip devasa bir dünya şirketi olacağız. İstihdamı atırıp ülkenin cari açığını azaltacak, Türkiye’nin dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak bir projeyi hayata geçireceğiz. Bu proje, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en önemli projelerinden birisi olacak.
BÜROKRASİDEN BEKLENTİLER
Dünyadaki tüm ülkeler kalkınmalarını sanayileşme ile sağlamışlardır. Bunun için çok ciddi bir planlama ve finansman ihtiyacı hasıl olmuştur. Bunları başaran ülkeler açık ara bugün dünyada söz sahibi ülkelerdir. Türkiye’nin de bu ülkelerden geri kalır hiçbir yanı yoktur. Ankara, planlamayı çok hızlı yaparsa, hızlı karar alırsa, sanayicinin ve yatırımcının önünü açarsa, gerek arsa, gerek finansman gerekse lojistik alanında vizyoner bir yol izler ise, ülkenin kalkınması da o kadar hızlı olur.
Burada en önemli olay, bürokrasinin, üniversitelerin ve sanayicilerin el ele verip yerel yöneticilerin de katkısıyla, ülkenin kalkınmasına çok önemli katkılar sunması beklenir. Bize düşen görev, çocuklarımıza gelişmiş demokrasisi olan, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu zengin bir ülke bırakmak olmalı. Biz SASA olarak, bu görevi yapmak için yola çıktık yaptığımız yatırım ve yapacağımız yatırımlar, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa inşallah hayırlı olur.