Kuşadası, prehistorik dönemden Osmanlı’ya kadar uzanan zaman diliminde yerleşim alanı olarak kullanılan Kadıkalesi-Anaia Höyüğü ile ilgili ‘Geçmişten bugüne renkli, şeffaf ve kırılgan sanat cam’ adlı çalıştaya ev sahipliği yaptı. Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen çalıştayda, kazı buluntuları ve arkeolojik veriler ışığında Kadıkalesi’ndeki Bizans camcılığı ve cam işleme sanatının tarihteki gelişimi ele alındı. Kuşadası’nın Kadıkalesi Mahallesi’nde bulunan tarihi Anaia Höyüğü’nde, arkeolojik araştırmalar 21 yıldır devam ediyor. Prehistorik, Hitit, Antik Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde yerleşim alanı olarak kullanılan höyükte, Kuşadası Belediyesi’nin verdiği destekle yapılan kazılarda elde edilen veriler, belirli aralıklarla düzenlenen toplantılarda bilim insanları tarafından değerlendiriliyor. İçerisinde Batı Anadolu’nun en büyük kiliselerinden biri olarak kabul edilen Bizans dönemine ait Anaia Kilisesi’nin bulunduğu höyük, bu yönüyle de önem taşıyor. Kuşadası’nda, üzeri Göbeklitepe gibi tamamen kapatılarak turizme kazandırılacak olan Kadıkalesi-Anaia Höyüğü ile ilgili ‘Geçmişten bugüne renkli, şeffaf ve kırılgan sanat cam’ adıyla çalıştay düzenlendi. Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen çalıştayda, bugüne kadar elde edilen kazı buluntuları ve arkeolojik veriler ışığında Kadıkalesi’ndeki Bizans camcılığı ele alındı. Onur konuğu olarak Türkiye’nin mimarlık alanındaki en önemli akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Ömür Bakırer’in de katıldığı çalıştayda ayrıca Sinop Balatlar Kilisesi camcılığı, Samsat Orta Çağ camcılığı, Orta Çağda Efes’te cam üretimi ve Cumhuriyetin başlangıcından günümüze Türkiye’de camın sanatsal gelişimi konuları masaya yatırılarak katılımcılara cam işleme sanatının tarihi anlatıldı. “ Antik çağın inanç ve kültür merkezi”
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kadıkalesi-Anaia Höyüğü bir önceki dönem kazı başkanı Prof. Dr Zeynep Mercangöz, “Cam tarih boyunca farklı coğrafyalarda süs ve ticaret eşyası olarak kullanılmış. Anaia Höyüğü’nde de yaptığımız kazı çalışmalarında seramiğin yanında yoğun olarak cam buluntulara rastladık. Özellikle 13’üncü yüzyılının 2’inci yarısından itibaren yaşanan ticarette, camdan yapılan süs eşyaları, şişeler, kaplar ve farklı objelerin tüm Akdeniz çanağına pazarlandığını görüyoruz. Bu da bize camın seramikten sonra değerli ticari metalardan biri olduğunu gösteriyor. Anaia Höyüğü, ayrıca Antik çağın en önemli inanç ve kültür merkezlerinden bir tanesi. Bu nedenle de Kuşadası turizmine çok katkı sağlayacak” diye konuştu.