?>

“Gizli Fon” skandalına hukuki yorum: “Banka, kusuru olmaksızın sorumlu pozisyonundadır”

Altınbaş üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi, sözleşmeler ve borçlar hukuku uzmanı prof. Dr. Umut yeniocak konuyla ilgili kapsamlı bir açıklamada bulundu.

Gündem - 1 yıl önce

Kamuoyunu bugünlerde çokça meşgul eden “gizli fon” skandalında tartışılan konulardan biri de olayın baş “kahramanının” eski şube müdürü olduğu bankanın, yatırımcıların zararlarından sorumlu olup olmadığı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Sözleşmeler ve Borçlar Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Umut Yeniocak konuyla ilgili kapsamlı bir açıklamada bulundu. Prof. Dr. Umut Yeniocak, yatırımcıların, bankaya duydukları güvenle paralarını müdüre teslim ettiklerine dikkat çekerek, “Banka, kusuru olmaksızın sorumlu pozisyonundadır. Müşteriler, bankadan tazminat talep edebilirler.” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Umut Yeniocak, hukuken, banka şube müdürlerinin, bankaların sınırlı yetkili temsilcileri ve aynı zamanda bankaların çalışanı olduğunu hatırlattı. Banka ile banka müdürleri arasındaki “temsil” ve “istihdam” ilişkilerinin varlığı, bankanın sorumluluğu bakımından önem arz ettiği bilgisini paylaştı. “Yatırımcılar, bankaya duydukları güvenle paralarını müdüre teslim etmişlerdir”

Meseleyi temsil ilişkisi bakımından ele alan Prof. Dr. Umut Yeniocak, “Temsil yetkisini aşarak işlem yapan banka müdürünün bu işleminin bankayı bağlayabilmesi için bankanın açıkça ya da sessiz kalarak işleme onay vermiş olması gerekir. “Gizli fon” olayındaki deliller bu açıdan değerlendirilerek sonuca varılmalıdır.” değerlendirmesini yaptı. Prof. Dr. Yeniocak’a göre bankanın asıl sorumluluğu, olayın başrolündeki müdürün, bankanın çalışanı olması ve yatırımcıların esas olarak banka müdürünün şahsından çok bankaya duydukları güven sebebiyle paralarını müdüre teslim etmiş olmalarıdır. “Banka, kusuru olmaksızın sorumlu pozisyonundadır. Müşteriler, bankadan tazminat talep edebilirler”

Prof. Dr. Yeniocak, banka müdürünün, müşterilerle kurulan sözleşme ilişkisi bakımından bankanın ifa yardımcısı (TBK 116) pozisyonunda olduğuna dikkat çekti. Haksız fiil hukuku bakımından ise bankanın, Kanun’un deyimiyle “adam çalıştıran” kişi konumunda olduğunu hatırlattı (TBK 66). Her iki durumda da Bankanın, kusuru olmaksızın sorumlu pozisyonunda olduğunu kaydetti. Bu sebeple, bu olayda paralarını kaptıran müşterilerin, bankaya karşı açacakları davada izleyecekleri stratejiye göre, bu iki kusursuz sorumluluk kuralından birine dayanarak Bankadan tazminat talebinde bulunabileceklerini belirtti.

Yeniocak, bununla birlikte, paralarını kaptıran müşterilerin dikkatsiz ve özensiz davranışlarıyla bu zararın oluşmasına ya da artmasına sebep olduklarının da ileri sürülebileceğini de vurguladı. Bu durumun, Bankanın sorumluluğunda indirim sebebi olabilecek hatta müşterilerin kusurlarının ağırlığına göre bankanın sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırabilecek önemli hususlardan biri olduğunun da altını çizdi. Yeniocak, yargı uygulamasının da bu durumu destekler nitelikte olduğunu vurgulayarak, daha önce yaşanmış, benzer olaylardan örnekler verdi. “Yakın tarihli bir kararında Yargıtay, banka müdürünün, yukarıda bahsettiğim gibi, bankanın ifa yardımcısı pozisyonunda olması sebebiyle, müdürün kusurlarından bankanın doğrudan sorumlu olduğu sonucuna varmıştır. Üstelik bu olayda da paraların bir kısmı banka müdürüne banka dışında teslim edilmiş olduğu hâlde Yargıtay, müdürün banka çalışanı olması ve para tesliminin bankaya duyulan güvenle ilgisini kurarak bankanın sorumluluğunu kabul etmiştir.” İşte emsal yargıtay kararları:

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 20.10.2022, 2021/1481 E., 2022/7230 K.

davalı banka müdürünün, bankada forward hesabı olduğunu belirterek davacılardan para alması, sonrasında bankaya ait dekont üzerine şube müdürü kaşesini imzalayarak belge vermesi, davacılar tarafından bir kısım paraların davalı banka müdürüne verilmesi, gişe yetkilisi ...’in ajandasında bunların bir kısmının yer alması, müdür tarafından davacılara eksik ödemeler yapılıp kalanın bankanın havuz hesabında bulunduğunun belirtilmesi, banka müdürünün davacıların eksik paralarını ödemek için üçüncü kişilerin hesabından, davacıların hesabına para aktarılarak zimmet suçunun işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, davalı bankanın 818 sayılı BK’nın 100. maddesine göre çalışanının eyleminden dolayı sorumlu olduğu kabul edilerek, banka müdürü tarafından davacılardan alınan para miktarı, davacılar tarafından çekilen tutarlar belirlenerek ve davacıların müterafik kusurlarının bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği davalı bankanın 818 sayılı BK’nın 100. maddesine göre çalışanının eyleminden dolayı sorumlu olduğu kabul edilerek, banka müdürü tarafından davacılardan alınan para miktarı, davacılar tarafından çekilen tutarlar belirlenerek ve davacıların müterafik kusurlarının bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 21.11.2006, 2005/110434 E., 2006/12075 K.

Davalı vekili davacının dayandığı hesap cüzdanlarındaki kayıtların, davacı ile banka müdürü M.Z.Ö. arasında ve banka tüzel kişiliği tamamen hariç tutularak oluşturulan ve banka faiz oranlarının çok üzerinde bir kazanç temin etmek amacıyla toplanan paralardan kaynaklandığını, tüm işlemlerin elle tutulduğunu, davacı ile dava dışı banka müdürünün özel bir işbirliğinin sonucu olarak banka sistemi dışında gerçekleştirildiğini, davacının olayda kasta yaklaşan müterafik kusurunun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın oluşturduğu güven ortamında yapılan uygulamalardan dolayı davacının kuşkulanmamasının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve kusurlarının olmadığı, davalı bankanın personelinin gerçekleştirdiği usulsüz işlemlerden dolayı davalının tamamen kusurlu olduğu, banka adına kabul edilen mevduat hesabına bankaca uygulanan cari faiz oranlarının uygulanması gerektiği, döviz talebi yönünden davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, 1.804.684.932 TL’nın temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Haftanın Öne Çıkanları

AK Parti’de Flaş gelişme!! O süre 5 Ocak 2024’e uzatıldı.

2023-12-02 16:05 - Siyaset

Yerel seçim takvimi Resmi Gazete'de

2023-12-01 10:08 - Siyaset

AK Parti'den anket açıklaması: Açıkça bir operasyon

2023-12-03 15:32 - Siyaset

Kış aylarının özel yemeği: Şiveydiz

2023-11-28 12:24 - Yeme İçme

GAGİAD’tan Abdullah Tancan’a örnek kişi özel ödülü

2023-12-01 22:23 - Gündem

Silahlı saldırıya uğrayan genç hayatını kaybetti

2023-12-04 10:58 - Asayiş

Eski danışmandan yeni ifşaatlar! 'Oğul' Fatih Akşener'in İyi Parti'deki rolü bak

2023-11-29 14:09 - Gündem

Gaziantep'te çocuk parkının yakan PKK'lılar yakalandı

2023-11-28 17:32 - Asayiş

Şahinbey’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklama

2023-11-28 11:14 - Asayiş

Kız arkadaşını vurarak öldürüp, 112’ye intihar ihbarında bulunan katil zanlısı tutuklandı

2023-12-04 19:47 - Asayiş

İlgili Haberler

Açılan tapu davası 71 yıl sonra sonuçlandı

08:21 - Gündem

Depremde 72 kişinin öldüğü Grand İsias Hotel'e ilişkin davada karar açıklandı

03:07 - Gündem

Kaymakam adaylığı sınav ilanı Resmi Gazete'de

02:43 - Gündem

Erkan Erdem, “25 Aralık, Bir Şehrin Onurlu Direnişinin Tarihidir”

01:02 - Gündem

Başkan Tiryaki, “Gaziantep, Milli Mücadelenin Ruhudur”

00:50 - Gündem

Günün Manşetleri

Kaymakam adaylığı sınav ilanı Resmi Gazete'de

02:43 - Gündem

Erkan Erdem, “25 Aralık, Bir Şehrin Onurlu Direnişinin Tarihidir”

01:02 - Gündem

Başkan Tiryaki, “Gaziantep, Milli Mücadelenin Ruhudur”

00:50 - Gündem

Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban’dan Kur Korumalı Mevduat Tepkisi: “Vatandaşımız Kobay Olarak Kullanıldı”

23:07 - Siyaset

DSÖ, Suriye'deki sağlık ihtiyaçları için 56,4 milyon dolarlık acil yardım kampanyası başlattı

22:42 - Dünya