Ankara'da 13 ve 14 yaşındaki görme engelli iki öğrenci gözleriyle göremediği Kur'an-ı Kerim'i parmaklarıyla görerek hafız oldular. Deprem bölgesinden gelerek Ramazan ayının son günü hafızlığını tamamlayan Bilal Taha Ardıç deprem anında yaşadıklarını anlattı.
Yüzde yüz görme engelli olarak dünyaya gelen Hamza Muhammet ve Bilal Taha Ardıç, ailelerinin yol göstermesiyle başladıkları eğitimlerine, Kani Karaca Görme Engelliler İmam Hatip Ortaokulu'nda devam etti. Park Avenue Mescidi'nde Ramazan ayı boyunca kabartma Kur'an-ı Kerim yardımıyla mukabele okuyarak çevresindekilerin beğenisini toplayan Ardıç, Ramazan ayının son gününde hafız olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirtti. Mescitte cuma günleri kabartma yazıdan hutbe okuyan genç hafız görenleri kendisine hayran bıraktı.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek istiyorum"
Yüzde yüz görme engelli olarak dünyaya gelen 13 yaşındaki Hamza Muhammet, bu sene katıldığı Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nda ikincisi olarak engellerin azimle aşılabileceğini gösterdi. Küçük yaşta dedesinin yol göstermesiyle hafızlığa ilk adımını atan Muhammet, “Ailem bana bu yolu öğretti. Şimdi bizim görme engellilerin farklı bir Kur'an-ı Kerim'i var. Biz o yazıyı öğrendikten sonra da hafızlığımıza devam ediyoruz. Ben bir 1 yıl önce başladım hafızlığa. Şimdi de hafızlığım devam ediyorum. İnşallah 1 sene içinde veya seneye Allah izin verirse hafız olacağım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek istiyorum” dedi.
“6 Şubat Depreminde oradaydım”
Depremden sonra ailesiyle Kahramanmaraş'tan Ankara'ya gelerek Kani Karaca Görme Engelliler İmam Hatip Ortaokulu'nda eğitimine devam eden Bilal Taha Ardıç, Ramazan ayının son gününde hafızlığını tamamladığını belirterek, deprem anı ve sonrasında yaşadıklarını, “6 Şubat Depreminde oradaydım. Depremi yaşadık, İlk başta sallandık sonra durdu. Ben o ara sersemlemiştim yani uyku sersemi olduğum için fazla bir şey anlamıyordum. Ondan sonra dedik ki yani herhalde bitti. Endişelenmeye gerek yok diye düşündük. Ama ben dedim ikinciye yakalanırsak şansımız kalmayabilir. Tam böyle hazırlandık, montlarımızı alacağız, ineceğiz. İkinci deprem patlak verdi. Sonra aşağı indik. Öğlenki depremde de bir komşumuzun otobüsü vardı. Ben oradaydım. Otobüsün içinde kendi kendime bir şeyler yapıyordum. Uyumaya çalışıyordum, uykusuzdum. O ara annem kardeşlerimi getirdi otobüse. Ondan sonra annem inşaatta ateş yakmak için gittiğinde öğlenki deprem oldu. Otobüsün içi kalabalık değildi fazla ama yine de bir karmaşa oldu. Otobüsü hızlıca terk etmeye çalıştık. O ara bizim bilmiyorum kaç metre tahminen ama ilerimizde bir bina yıkıldı aşağımızda biraz daha aşağımızda kalıyor. Yani onun sesini duyduğumuzda çok korkmuştuk. İkinci günün ikindi namazına doğru camide kalındığı bilgisine ulaştık. Ondan sonra camiye gittik baktık yani gayet güzel. Bizim de yanımızda yorganlarımız filan vardı. Kendimize bir yer hazırladık orada. 11 Şubat'a kadar orada kaldık. Şimdi de Mamak Abidin Paşa'da bir evde kalıyoruz” şeklinde aktardı.
“Mescit cemaatimizde de hakiki manada bir artış oldu”
Park Avenue Mescidi imamı Hurşit Karataş, iki gencin mescide gelmesinden sonra insanların genç hafızlara büyük bir ilgi olduğunu belirterek, “Ramazan'ın ilk gününden başlamak üzere Ramazan'ın son gününe kadar mescidimizde mukabele okudular. Aynı zamanda derslerini de aksatmadan, hafızlıklarına da devam ettiler. Ara ara mescidimizde de derslerini beraber yaptık, dinlettiler. Bu kardeşlerimiz sesleriyle mescidimizi şenlendirdiler. Cemaatimiz de onlara yoğun ilgi ve alaka göstererek özellikle hanım cemaatimiz onlara ilgi ve alakadar oldular. Ve o kardeşlerimiz bizim mescidimizde mukabeleye başladığı andan itibaren mescit cemaatimizde de hakiki manada bir artış oldu. Bu görme engelli hafızlık yapan evlatlarımız, kardeşlerimiz mescidimizde mukabele okumaya başladıktan sonra biz bunu cemaatimize sosyal medya aracılığıyla çeşitli video kesitleriyle gönderdik. Bunun üzerine cemaatimizde hakiki manada cemaatimiz sayısında bir artış oldu ve kardeşlerimizle de çok fazla ilgi ve alakadar oldular” diye konuştu.