Hapşırma, her yerde ve her zaman insanın başına gelebilecek bir olaydır. Kişiden kişiye hapşırma şekilleri değişse de değişmeyen tek nokta hapşırırken gözlerin kapatılmasıdır. Gözler açık olarak neden hapşırılmaz sorusu da zaman zaman merak edilmektedir. Peki bu sözlerin bilimsel karşılığı ne? Gözler açık hapşırılmaz iddiası doğru mu? Hurafe mi gerçek mi?
GÖZLER AÇIK HAPŞIRILMAZ İDDİASI DOĞRU MU?
Bu iddiayı çözüme kavuşturmak için ilk olarak hapşırığın hangi durumlarda, neden meydana geldiğini öğrenmek gerekmektedir. Hapşırma, insan vücudunun toz, polen, hayvan tüyü veya diğer alerjenleri dışarı atmasını sağlayan koruyucu mekanizmasına denir. Bu sebepler dışında soğuk algınlığı sırasında da hapşırılır. Soğuk algınlığında hapşırma sebebi ise burun boşluğunun bu durumda daha hassas ve kabarık olmasından kaynaklanır. Bu hassasiyet durumu , en ufak bir kaşıntı sebebiyle bile olsa hapşırığı tetikleyebilir.
Hapşırık, istemsiz gelişen bir olaydır. Hapşırma sırasında vücut sistematik bir sürece girer. Burun, tetikleyici bir hamleyle karşılaştığında buradaki sinirler beynin en arka kısmındaki medullaya mesaj yollar. Daha sonra da beyin, hapşırma için aktivitesini başlatma mesajını vücuda yollar.
HURAFE Mİ GERÇEK Mİ?
Hapşırırken gözlerin kapanmasının sebebi reflekstir. Bu aynı diz kapağına sert bir nesneyle vurulduğunda bacağın tekme atar gibi ileri fırlaması gibi istemsiz olarak gerçekleşir. Bu sebeple gözler açık olarak hapşırmak oldukça zordur. Ama bilim, gözlerimiz açık olarak hapşırsak bile göz kaslarımızın gözleri koruyacak kadar kuvvetli olduğunu söylüyor.