Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, toplantının açılışında yaptığı konuşmada tüm dünyada yaşanan ekonomik olumsuzluklara değinerek, “Suriye sorunu, pandemi ve son olarak Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte tüm dünya ekonomisi maalesef sarsıldı. Bundan en fazla etkilenen ülkelerden birisi de biz olduk. Hemen hemen her sektörde sıkıntılar yaşıyoruz. Pek çok firmamızın tek amacı bu süreci ayakta atlatabilmek Ekonomide bir rahatlama olana kadar dayanabilmek İnanıyorum ki el birliğiyle bugünleri de atlatacağız. GTO Meclisi ve Yönetimi 30 bini aşkın üyesinin her zaman yanında olacak. En büyük önceliğimiz, dünyanın bulunduğu bu sıkıntılı ortamdan kurtulana kadar üyelerimizin derdine derman olmak, onların sorunlarını çözecek, yollarını açacak çalışmalar yürütmek'' ifadelerini kullandı.
''Maliyet artışını frenleyebilmek için adımlar atılmalı''
Meclis toplantısında yaptığı konuşmada Gaziantep Ticaret Odasının haziran ayında yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, küresel ve ulusal ekonomideki gelişmelere de değinerek “Kredi risk primimiz 803 oldu. Dünyada CDS’i en yüksek ülke Rusya Ardından Türkiye geliyor. Bizi 284 ile Brezilya, 166 Meksika, 165 ile Yunanistan izliyor CDS en yalın haliyle bir ülkede borcun geri ödenme riskini gösteriyor. Risk yüksek olduğu için son dönemlerde yabancı satıcılar firmalarımıza hammadde ve ara mal verirken vadeleri kısaltıyor ya da peşin istiyor. Küresel enerji fiyatlarındaki artış cari açığımızı büyütüyor. Bununla birlikte sanayide kullanılan enerjiye yapılan zamlar da üretimi ve ihracatımızı olumsuz etkiliyor'' dedi.
Mevcut koşullarda gelirlerin de hızla eridiğini ve satın alma gücünün zayıfladığını belirten Yıldırım şu ifadeleri kullandı:“Enflasyona karşı ücretliyi korumak, çalışma barışı için şart. Dikkat edilmesi gereken husus: Ücret-Fiyat Sarmalına düşmemek Ücretlere yapılan zamların etiketlere yansıdığında ücret-fiyat sarmalı yaşanıyor. O nedenle kilit nokta enflasyonun hızını kesebilmek. Bunun için de mal ve hizmetlerdeki maliyet artışını frenleyebilmek için adımlar atılmalı. Bu şartlarda mevcut durumun sürdürülebilirliği pek mümkün değil.”
''Serbest piyasa modelinin standartlarına göre hareket edilmeli''
Küresel düzeyde yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntıların farkında olduklarını; bozulan tedarik zinciri, yükselen enflasyon, düşen büyüme hızları, enerji fiyatları, gıda krizi gibi tüm dünyanın mücadele etmesi gereken gerçekler olduğunu söyleyen Yıldırım, tüm bu olanlar karşısında doğru aksiyonların alınarak risklerin yönetilmesi gerektiğini söyledi.Son dönemlerle yapılan düzenlemelerin ve alınan kararların serbest piyasa modeliyle uyuşmadığının altını çizen Başkan Yıldırım şöyle devam etti:
“En son BDDK, ticari kredi kullanımına bir sınırlama getirdi. Piyasalarda endişeye sebep olan bu kararın ardından bazı bankalar ne yazık ki ticari kredileri durdurdu. Zira finans sektörü de endişeli, önünü göremiyor, sürecin netleşmesini bekliyor. Sürekli mevzuat ve uygulama değişikliği hem finans sektörünü hem de reel sektörün yatırım iştahını olumsuz etkilerken istikrarı da bozuyor. Bu düzenlemelerin sonucunda da enflasyon ve kârsızlık oluşuyor. Dolayısıyla yeni uygulamalar ve kararlar hayata geçirilirken serbest piyasa modelinin standartlarına göre hareket edilmeli.”