Mescid-i Aksa'nın yakılışının 53. yılı münasebetiyle yapılan yazılı açıklamalarda İsrail'in Aksa'ya yönelik devam eden ihlallerine dikkati çekildi.
Hamas'ın açıklamasında, "1969 yılında mescit yakıldığında yardım için bir araya gelen İslam ve Arap dünyası, bugün onu Yahudileştirme tehlikelerine karşı korumak için tarihi sorumluluklarını üstlenmelidir." ifadesi kullanıldı.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın, İsrail ile mücadelenin merkezinde yer aldığına ve İslam ümmetini birleştirici bir unsur olduğuna dikkati çekilen açıklamada, "İsrail'in Mescid-i Aksa'nın tek bir karışında bile hakimiyeti ve meşruiyeti yoktur. Bir İslam vakfı olan bu mekan üzerindeki Yahudileştirme ya da veçhesini değiştirme planları başarılı olmayacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu.
İslami Cihad'ın açıklamasında ise Kudüs'ün, İsrail'le mücadelenin özünü oluşturduğu ve geri alınmasının her Arap ve Müslümanın görevi olduğu kaydedildi.
"Direnişin, Kudüs'ü müdafaanın tek yolu olduğu" vurgulanan açıklamada, Filistinlilere "Mescid-i Aksa'yı korumaya devam edin" çağrısı yapıldı.
Avustralyalı fanatik Dennis Michael Rohan, 21 Ağustos 1969'da Mescid-i Aksa'ya girerek Kıble Camisi'nin mihrabı ve 1000 yıllık minberini ateşe vermişti.
İsrail, yasa dışı yerleşim birimleri inşa ederek, Filistin topraklarına el koyup Mescid-i Aksa'yı zamansal ve mekansal olarak bölmek için Yahudi yerleşimcilerin baskınlarına izin vererek, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya dönük pek çok ihlalde bulunuyor.