Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ekim ayı konferans serisinde “Laboratuvarda Numune Kabul ve Ret Kriterleri: Hata Nerede?” başlıklı konferans düzenlendi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Tıp Fakültesi dekan yardımcıları Prof. Dr. Bora Büken ve Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı, öğretim üyeleri, sağlık çalışanları ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Kayıkçı, laboratuvarların doğru tanı ve tedavi için sağlık hizmetlerinin en önemli basamaklarından biri olduğunu vurguladı.
Açılış konuşmasının ardından sunumunu yapmak üzere kürsüye davet edilen Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Öksüz, laboratuvarlarda numune kabul ve ret kriterleri hakkında bilgi verdi.
Doğru hastada doğru ve tekrarlanabilir testin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Öksüz, aksi durumda yaşanan sorunun hasta, klinisyen ve laboratuvar hizmetlerinin tüm süreçlerini etkilediğini belirtti.
Doğru tedavi yönteminin belirlenmesinde doğru tanının çok önemli olduğunu dile getiren Şükrü Öksüz, laboratuvarlarda hataları analiz öncesi, analitik ve analiz sonrası olarak üçe ayırdıklarını ifade etti. Hataların genelinin analiz öncesinden kaynaklandığını kaydeden Prof. Öksüz, “Preanalitik evre, laboratuvar test isteminin yapıldığı noktada başlar. Yalnızca laboratuvarı değil, laboratuvar dışı birimleri de kapsar. Bu yüzden standardize edilmesi zordur. Bu nedenle hataların çoğu bu evrede olur” diyerek örnek alım hatalarını sıraladı.
Prof. Şükrü Öksüz; personel eğitim eksikliği, iyi seçilmemiş kitler ve iyi hazırlanmamış reaktifler, hatalı ölçüm kapları, havalandırma, kalibrasyon gibi faktörlerin analitik hatalara neden olabileceğine dikkat çekti. Otomasyon arızası, sonuçların sisteme hatalı girilmesi, hatalı rapor, yanlış yorumlanması ve bazı fizyolojik farklılıkları göz ardı etmenin de postanalitik hatalara neden olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Öksüz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tıbbi kararların yüzde 70’den fazlası laboratuvar verilerine dayanır. Laboratuvarın güvenliğini ve güvenirliliğini sağlamak; laboratuvarı bir birim olarak değil herkesin dahil olduğu süreç olarak görmekten geçer.”
Konferans, katkıda bulunmak isteyen katılımcıların dinlenmesi ve merak edilen sorularının cevaplandırılması ile sona erdi.