Ankara
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, AA muhabirine, dünyada 60'tan fazla ülkede görülen, Delta'nın ardından baskın varyant olması beklenen Kovid-19'un Omicron varyantına ilişkin güncel sonuçlar ve aşılamada hatırlatma dozlarının önemine ilişkin bilgileri paylaştı.
Delta varyantının ilk kez görüldüğü bölgelerde yayılmasının yaklaşık 2 hafta sürdüğünü anımsatan Kara, "Delta varyantı yaklaşık 6-7 haftalık bir periyotta, bulunduğu bölgede hakim virüs haline geliyordu. Omicron'da bu süre neredeyse günlerle ifade ediliyor. İki haftalık bir süre içerisinde de bulunduğu bölgede hakim hale geliyor. " ifadesini kullandı.
Bunun Omicron'un Delta'ya göre çok daha hızlı ve kolay bulaştığı anlamına geldiğine dikkati çeken Kara, "Omicron'un çok hızlı ve kolay bulaşması nedeniyle maske ve mesafe kuralları daha çok önem kazanmaya başladı. Bu, özellikle havaların soğuduğu, kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirdiğimiz dönemlerde iyice ön plana çıktı. O nedenle lütfen bu dönemde maske, mesafe ve havalandırmaya azami değil maksimum özen gösterelim." diye konuştu.
Kara, Omicron kaynaklı hastaneye yatış, hastalığı ağır geçirme oranları şu an daha düşük olsa da varyantın yoğun görüldüğü yerlerde hastaneye başvurma oranlarının artacağına işaret etti.
Omicron'un özellikle risk altındaki kişileri olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Kara, kişilerin hem kendileri hem de hastalık açısından risk grubunda yer alan yakınları için hatırlatma dozunu olması gerektiğini söyledi.
Omicron'dan korunmak için daha fazla antikora ihtiyaç var
Delta'dan farklı olarak Omicron'da 50'den fazla mutasyonun daha bulunduğunu aktaran Kara, bunların bir bölümünün vücudun virüsü tanıyıp, kendini savunduğu noktaları hedef aldığını anlattı.
Vücuttaki antikor düzeylerinin kişileri nasıl koruduğunu rakamlar üzerinden örneklendiren Kara, şunları kaydetti:
"Diyelim ki normalde 8 düzeyindeki antikor, kişiyi Delta varyantından koruyordu, bu düzey 6'ya inerse de kişi ağır hastalanmıyordu. Aşıyla ise 90-100 gibi bir antikor değeri elde ediliyordu ve bu da çok ciddi koruma sağlıyordu. mRNA aşısında ise 200 gibi bir değer elde ediliyordu, bu nedenle de biraz daha uzun koruma oluşuyordu. Fakat hastalıktan korunma için gereken, örnek olarak verdiğim, bu 8 düzeyindeki antikor değerinin Omicron'da daha yukarılarda, 40 civarında olduğunu görüyoruz.
Bu nedenle aşıda elde ettiğimiz antikor düzeyi aşağılara inmeye başladığında Omicron'a karşı hassas hale geliniyor. Şu an bu süre aşılarda 3 ay gibi görünüyor. Yani 3 ay içerisinde aşıdan elde edilen antikor seviyesi 40'ların altına iniyor, Omicron kişiyi tekrar yakalayıp hastalanmasına sebep oluyor. Bu nedenle zamanında hatırlatma dozlarıyla bunu yukarı çektiğimizde Omicron'dan da korunur hale geliyoruz. Böyle bir şansımız var, hatırlatma dozunun önemi bu."
"Hatırlatma dozunu mutlaka zamanında olmalıyız"
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, iki doz aşının ardından vücudun, zamanında yapılan hatırlatma dozuna çok daha kuvvetli bir yanıt verdiğini dile getirdi.
Kara, "Örneğin, birinci ve ikinci doz aşı olduğumuzda antikor düzeyi 100 oluyorsa, hatırlatma dozuyla bu bazen 300'e kadar çıkıyor. Bu nedenle hatırlatma dozları çok kıymetli, mutlaka sürelerini kaçırmadan hatırlatma dozlarını olmamız gerekiyor. Özellikle Omicron'un ülkemizde olduğunu, riskinin varlığını ve çok kolay bulaştığını düşündüğümüzde hatırlatma dozunu değerlendirmemiz lazım." şeklinde konuştu.
"Aşıda 5. doz şu an için gerekli görünmüyor"
Türkiye'nin erken dönemde hatırlatma dozlarını uygulamaya başlamasının büyük önem taşıdığının altını çizen Kara, "Hatırlatma dozunun üzerinden 3-6 ay gibi bir süre geçtiyse diğer hatırlatma dozunu da yaptırmamızda fayda var." dedi.
Kara, aşılamada 5. dozun gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin, "Şu anki bilgilerle çok gerekiyormuş gibi görünmüyor ama varyant değişikliği ya da süre uzayacak olursa o zaman bir diğer hatırlatma dozu olabilir. Fakat 'bu doz ne zaman olur' dersek, onu bugünden öngörmek, kesin bir şey söylemek zor." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'de hakim varyant haline gelebilir"
Prof. Dr. Kara, tüm ülkelerin önce Omicron'un ülkeye girmemesi, geldikten sonra ise ülke içerisinde yayılmamasına çalıştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Fakat belli bir noktadan sonra yayılma başlarsa hızla hakim formata dönüşebiliyor. Şu anda ülkemizdeki sayı kısıtlı. Bunun en büyük şansı erken tespit edilenlerin izolasyonlarının iyi yapılması, karantinada iyi tutulmaları ve bir başkasına bulaştırma fırsatını vermemeleri. Tabii ki bunun hep sağlanması çok mümkün olmayacaktır. Bir süre içerisinde ülkemizde de bölgesel yayılımlar ve sonra da büyük olasılıkla hakim hale gelmesi söz konusu."
Kara, Omicron'un baskın hale gelmesinin vaka sayılarını bir miktar olumsuz etkileyebileceğini de dile getirdi.
Omicron varyantı çocukları nasıl etkiliyor?
Prof. Dr. Kara, Omicron varyantının çocuklardaki seyrine yönelik de şu bilgileri paylaştı:
"Yetişkinlerde 100 kişi virüsü alıyorsa 20'si ile 25'inde semptomlar ortaya çıkıyordu. Çocuklarda ise bu rakam 2 ile 4 arasındaydı. Fakat Omicron daha kolay bulaştığı için çocuklardaki rakam 15'lere çıktı. Çocuklar içerisinde Omicron'un pozitifliğini daha fazla görüyoruz ama hastaneye gelme, yatma veya hastalığı ağır geçirme gibi bulguları gösteren bir bilgi neyse ki şu an için elimizde yok."