Henüz 2 yaşındayken Kent Hastanesinde karaciğer nakli olan, 5 yaşında kansere yakalanan Havin Ayata (13), tam bir yaşam savaşçısı çıktı. Havin, ameliyatları ve kemoterapileri geride bırakıp yaşıtlarıyla okula gitmenin mutluluğunu yaşarken, kızına donör olup ikinci hayatın kapılarını açan anne Medine Ayata (40), “Havin elimizde canlı bombaydı. Geçici körlük bile yaşadı. Her an yeni bir sağlık sorunu yaşayacağı korkusu içindeydik. Şimdi çok şükür, tüm kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyorum” dedi.
Havin, İzmir’in Torbalı ilçesinde çiftçilik yapan Medine-Süleyman Ayata çiftinin 4 çocuğunun en küçüğü olarak 21 Aralık 2010 tarihinde dünyaya geldi. İlk üç çocuklarında sağlık sorunu yaşamayan Ayata çifti, Havin’in 3 günlükken sararmaya başlaması üzerine soluğu doktorda aldı. Yapılan tetkikler sonucunda Havin’e bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısı koyuldu. Henüz 2 aylıkken geçici kanal açma (kasai) ameliyatı geçiren minik Havin için karaciğer nakli kararı alındı. Ayata çifti, bir türlü kilo almayan minik bebeklerini nakil kararı üzerine Kent Hastanesine getirdi. Havin 2 yaşında 9 kiloyla nakil operasyonuna alındı. Anne Medine Ayata verici oldu ve nakil operasyonu İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucusu Prof. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından 20 Şubat 2013’de başarıyla gerçekleştirildi. Karaciğer nakliyle ikinci hayatına başlayan Havin’in hastalıklar peşini bırakmadı. Havin 5 yaşına geldiğinde bu kez ince barsak lenf kanseri tanısı koyuldu. Havin ve annesini şifa ile taburcu ettiklerini, ancak küçük kızın sonrasında da ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirten Prof. Dr. Kılıç, “Bu sağlık sorunlarından biri de ince barsak kökenli lenf kanseriydi. Dış merkezlerde bu hastalığıyla ilgili tedavileri sürerken, karaciğer nakli açısından Kent Hastanesinde de kontrolleri sürüyor. Havin 10 yıldır takibimizde. Son kontrolünde de çok iyi bulduk. Çok düşük kiloda nakil yaptığımız hastamız şimdi yaşıtlarından farksız. Sağlıkla büyüyor ve eğitimine devam ediyor. Bu gelişmeler de biz doktorların en büyük mutluluk kaynağı” diye konuştu. “Kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyorum”
Havin’in İzmir’deki iki üniversite hastanesinde kanser tedavisi gördüğünü belirten anne Ayata, şöyle konuştu: “Sararmayla başlayıp nakille son bulan bir zorlu dönem geçirdik. ’Her şey iyi gidiyor’ derken iki kez diyaframı patladı, bunun için de iki kez ameliyat oldu. Geçici körlük yaşadı. ’Kötü günleri geride bırakacağız’ derken ince barsak lenf kanseri tanısı koyuldu, ameliyat masasına yattı ama ameliyat yapılamadı. Ardından kemoterapi gördü. Doktorları tümörün 2.5 santimetre çapında iken durduğunu, küçülmediği gibi büyümediğini söyledi. Sonra da tümör tamamen kayboldu. Havin elimizde canlı bombaydı. Her an yeni bir şey olacak diye korku içindeydik. Havin de çok mücadele etti. Şimdi çok şükür, tüm kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyorum. Havin şimdi Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu ikinci sınıf öğrencisi. Okuluna gidiyor, arkadaşlarıyla birlikte çocukluğunu yaşıyor. Kent Hastanesinde nakil sonrası yıllık rutin kontrolü vardı. Doktorları çok iyi buldu, çok sevinçliyiz.”