Merkez Şahinbey ilçesi Kılınçoğlu Mahallesi’ndeki tarihi Kılınçoğlu Camii 3 yıl önce bazı bölümlerinde hasar oluştuğu gerekçesiyle restore edilmesi için ibadete kapatıldı. 3 yıldır ibadete kapalı olduğu için tarihi Kılınçoğlu Camii'nin çevresi alkolik, madde bağımlıları ve hırsızların mekanı haline geldi.
Hicri 1152, miladi olarak da 1739 yılında Kılınçoğlu Hamza Bey tarafından yaptırılan ve yaklaşık 3 yıldır restorasyon çalışmaları tamamlanamayarak ibadete kapalı olan caminin bu durumda olması mahalle sakinlerini üzüyor.
3 yıldır adeta kaderine terk edilen ve ibadete açılması için hiçbir çalışma yapılmayan tarihi Kılınçoğlu Camii'nin kapalı kalmasına mahalle sakinleri tepki gösteriyor.
Caminin içler acısı durumu defalarca gündeme gelmesine rağmen halen ibadete açılmaması mahalle sakinlerinin tepkisine neden oluyor.
Çevresi alkol alanların, madde bağımlılarının ve hırsızların mekanı haline gelen caminin bir an önce ibadete açılmasını isteyen mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda daha duyarlı davranmasını istiyor.
HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer ve beraberindeki heyet, restore edilmesi için yaklaşık 3 yıl önce ibadete kapatılan ancak restorasyonuna bir türlü başlanılmayan 350 yıllık tarihi camiyi gezdi.
Caminin içler acısı durumu ile ilgili mahalle sakinlerinden bilgi alan Göçer, bazı bölümlerinde hasar oluştuğu gerekçesiyle restore edilmesi için ibadete kapatılan caminin durumunun içler acısı olduğunu söyledi.
Göçer, adeta kendi kaderine terk edilen tarihi caminin hırsızların ve madde bağımlıların mekânı haline geldiğini belirterek, yetkililere seslendi.
Caminin içler acısı bu durumuna çok üzüldüklerini ifade eden Göçer,tarihi caminin 3 yıldır ibadete kapatılmasından dolayı mahalle sakinlerinin ibadetlerini mahallelerine uzakta olan camilerde yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Kılınçoğlu Mahallesi sakinlerinin uzun süredir restorasyon yapılmak için kapatılan camilerinin bir an önce alkol alanların, madde bağımlıları ve hırsızların mekanı olmaktan kurtarılarak ibadete açılmasını istediklerini belirten Göçer, mahalle halkının bu talebine acilen yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Caminin kendi kaderine terk edilmemesi gerektiğini belirten Göçer, ibadethane mekanı olan tarihi caminin alkolik, madde bağımlıları ve hırsızların mekânı haline gelmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Yıllardır ibadete kapalı olan caminin içindeki malzemelerin hırsızlar tarafından çalındığını ifade eden Göçer, mahalle sakinleri tarafından caminin ibadete açılması için yetkililerden defalarca destek ve yardım istenildiği halde bir adım atılmamasının yanlış olduğunu belirtti.
Caminin bir an önce ibadete açılmasını istediklerini belirten Göçer, “Ülke olarak tarihi eserler konusunda hassasiyet sahibiyiz. Tarihi mekanının mescid, manevi değeri yüksek olan bir mekan ve ecdadımızın mirası olması daha da önemlidir. Mahalle sakinlerinin ibadetlerini camide yapma konusunda ciddi manada sıkıntıları var. Mahalle sakinlerinin camide ibadet etmeleri engellenmiş oluyor. Çünkü mahalleye yakın diğer camiler uzak kalıyor. Yaşlılarımız kendi mahallelerindeki camide ibadet yapmak istiyorlar ama caminin kapalı olmasından dolayı ibadetlerini camide kılamama sorunu ve sıkıntısını yaşıyorlar.” dedi.
Caminin bu durumundan yetkililerin haberdar olmasına rağmen her hangi bir adım atılmamasının çok yanlış olduğunu ifade eden Göçer, “Vatandaşa sorduk; caminin kapalı olmasından dolayı madde bağımlılarının camiyi mekan ettiği konusunda şikayetleri var. Madde bağımlılıarının camiyi mekan edinmelerinin yanı sıra camiden eşya çalındığı yönünde ve camiye zarar verilmesinden dolayı ciddi manada şikayetler var. Yetkililere sesleniyoruz; bu mescid, bu miras hepimizindir. Bu mescid ve miras bize atalarımızdan kalmıştır. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin görevidir. Camilerin onarımını Allah müminlere vermiştir. Yetkililer başta olmak üzere hepimiz el birliğiyle bu mescdimizi, tarihi eserimizi bir an önce faaileyete geçirilmesi lazım. Yetkililerin vatandaşlarımızın rahat edibilmesi ve aileleri ile birlikte mahallede rahat dolaşabilmeleri için girişimde bulunması lazım. Yetkililerin bu konuda duyarlı olmalarını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.