Kuru tarım yaparak geçimini sağlayan çiftçiler, tohumların filizlenmesinde hayati rol oynayan sonbahar yağışlarında beklenen etkiyi göremedi.
Su kaynaklarının çekilmesi, sulamada yapılan hatalar ve yağışların alt sınırda kalması, kuraklık tehlikesini gün yüzüne çıkarttı.
50 YILLIK KAYIP 1 YILDA YAŞANDI
Türkiye'nin 'tahıl ambarı' olarak bilinen Konya'da yer altı su kaynaklarına yönelik yapılan bilimsel çalışmalar, 50 yıla yayılması beklenen su kaybının son 1 yılda gerçekleştiğini ortaya koymuştu.
Batı kendi kurduğu sistemin kurbanı oldu... Ne işçi ne işveren memnun!
Kuraklığın yoğun hissedildiği kuzey ve güney bölgelerinde ise, kullanılabilir suyun 250-300 metrelerden çekildiği öğrenildi. Uzmanlar bu derinliğin uç nokta olduğunu söylüyor.
Peki uzmanlar ne diyor? Bölgedeki uzmanlar, Konya kapalı havzası için bir kurtuluş yolu olduğunu belirterek İç Anadolu'daki son durumu Haber 7 ile paylaştı.
Konya Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, Denizli Merkezefendi Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici ve Profesör Doktor Süleyman Soylu, sahadaki son durumu Haber 7'ye aktardı. İşte, Yağız; Gemici ve Soylu'nun açıklamaları:
"TOHUMLARIN YÜZDE 50'SİNDEN DAHA FAZLASI ÇÜRÜDÜ"
Konya Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, kamuoyuna yansıyan ‘On gün içerisinde yağmur yağmadığı takdirde tohumun çürüyeceği’ iddialarını onaylayarak şöyle konuştu:
“Yarısı bozuldu zaten. Ekim 2022’de yapılan ekimleri yağışın olmaması nedeniyle kurak alanlara yaptık. Kuraktan kastım, arazinin kuraklığından bahsetmiyorum… O an için yağışların olmamasından ötürü toprak zaten kuruydu. Nem oranı sıfırken ekim ayında ekim yapmak zorunda kaldık. Yağmur olmayınca da hububat ekimlerinde çimlenme gerçekleşmedi. Bu sebeple tohumların yüzde 50’sinden daha fazlası çürüdü. Hükümetimizin ve Bakanlığımızın bu bölgeleri tespit ederek baharlık ekim için tohum tedarikinde bulunması lazım. Yani Mart 2023’te yeniden ekim yapılması gerekiyor. Şu an yağmur veya kar yağsa bile bu ancak çimlenmesi gerçekleşmiş arazilere fayda sağlar. Bu da toplam ekilen arazinin yüzde 50’sine faydalı olur.”
"SON 50 YILIN EN KURAK ÜÇ AYINI GEÇİRDİK"
Başkan Yağız, Konya Havzası’nda hissedilen mevcut kuraklığın üretimi olumsuz anlamda etkileyebileceğini belirterek, ülke genelindeki toplam üretimin 2020 yılında olduğu gibi 14-15 milyon ton bandına düşme ihtimalini değerlendirdi:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak biz kendimize yetecek kadar üretim yapabilen bir ülkeyiz. Yaklaşık 20-21 milyon ton arası üretimimiz var. Ancak 2020 yılındaki kuraklıktan ötürü 13-14 milyona kadar düşüş yaşadık. Bu yıl da bu şekilde giderse üretimimiz 5-6 milyon açık verebilir. Son 50 yılın en kurak üç ayını geçirdik. Bu böyle devam ederse, tamamen tahmini konuşuyoruz ama 13-14 milyon tonda kalabilir. Çünkü Türkiye genelinde yağış yok. Konya olarak söyleyeyim, 3 milyon 250 bin tonluk bir üretimimiz vardı. Sahada gördüğüm kadarıyla bunun yüzde 50’sinin olmadığı ortada.”
Denizli Merkezefendi Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, şehirdeki genel durumun Konya’dan daha iyi halde olduğunu belirterek son yağışların çiftçiye umut olduğunu aktardı:
“2020’yi 2021’e bağlayan zaman diliminde kuraklık sıkıntısını yaşamaya başladık. Bu 2022’nin son aylarında ekim, kasım gibi kışlık ekilişleri yapacağımız esnada yağış düştü. Çimlenmelerini sağladı, ekinler de filizlenmeye başladı ama takip eden günlerde bir kuraklık başladı. Sıkıntı başlamıştı ama Allah’a (C.C.) hamdolsun imdadımıza yetişti. Şu an ekilişlerimizde bir sıkıntı yok. Bu yağışların arkasından bir de kar bekliyoruz biz. İnşallah o da yağar. Bölgedeki en büyük barajı bizde biliyorsunuz. Adıgüzel Barajı… 1 milyar 76 milyon metreküplük su hacmi olan baraj, geçtiğimiz günlerde yüzde 10’lara düşmüştü. Yani 175 milyon metreküp su vardı. Yani dipsavak tehlikesindeydi. İnşallah bu yağışların devamıyla ve yüksek kesimlere düşecek karla bu durumdan kurtulacağız.”
Tarım sektörünün doğası gereği tüm risklere açık olduğunu belirten Gemici, 2023 yılının kurak geçmesi halinde fiyatlarda dalgalanmalar olabileceğini vurguladı:
“Biliyorsunuz tarım üstü açık bir işletme. Her türlü etkiye açık. Girdi fiyatlarındaki aşırı artış ve iklim şartları en büyük etkendir. Burada hava koşulları bize yardımcı olursa, bahar yağışları beklentilerle doğru orantılı ilerlerse toprak yeterli doyuma ulaşabilir ve normal verimleri alabiliriz. Eğer kuraklıktan ötürü bir sıkıntı yaşayacak olursak işimiz biraz sıkıntılı olabilir. 2023 sıkıntılı geçebilir. Bu da buğday ve hububat gibi ürünlerde fiyatların artması noktasında olur.”
KONYA OVASI İÇİN KURTULUŞ BELLİ
Selçuk Üniversitesi’nden Profesör Doktor Süleyman Soylu, Konya kapalı havzasındaki su kaynaklı verim düşüklüğünü giderebilmek için şu öneride bulundu:
“Bu işin en önemli çözümlerinden biri, Konya kapalı havzasına dışarıdan su getirmektir. Mesela GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) bölgesinde 3 milyon hektar arazi var, 30 milyar metreküp su var, Konya Ovası’nda da 3 milyon hektar arazi var ama kapasite 4-5 milyar metreküp su arasında değişiyor. Neredeyse onun 7-8’de biri… Dolayısıyla bölgede arazi geniş ama su kapasitesi sınırlı olunca bu sorunlar oluşuyor. Yağışlar da yeteri kadar besleyemeyince ister istemez bu gerçeklerle yüzleşiyoruz. Bitkisel üretim de durmuyor tabii… Gıdaya talep var. Bu da üretimi teşvik ediyor. Çiftçinin daha fazla kâr ettiği ürünler de sulamanın çok olduğu ürünler, bu da ister istemez su tüketimini tetikliyor tabii ki.”