Türkiye tavukçuluğunun lider markası Gedik Piliç, üretim, yatırım ve ihracattaki başarılarının yanı sıra sağladığı gıda güvenliği alt yapısıyla fark oluşturuyor. "Yemediğimiz ürünü üretmeyiz" anlayışıyla üretim yapan Gedik Piliç’in, sahip olduğu teknolojik sistem sayesinde, metal sanayiden bilen CNC teknolojisi ile el değmeden işlenen tavuklar, sofralarda güvenle tüketiliyor. Kanatlı sektörünün lider markası Gedik Piliç, 2021 yılında gerçekleştirdiği 85 milyon dolarlık ihracatıyla Ege Bölgesi’nde 1’inci, Türkiye genelinde ise 2’inci sırada yer alarak ülke ekonomisine büyük bir katkı sağladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ‘Ar-Ge Merkezi’ olarak belgelendirilen Gedik Piliç, Uşak’ta düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreninde 4 ayrı ödül birden alarak başarısını taçlandırdı. Sahip olduğu yüksek teknolojiyle fark oluşturan Gedik Piliç, tüketimi kolaylaştırıyor. Çiftlikten sofraya uzanan yüksek teknolojik besin zinciri sayesinde Türkiye’nin yanı sıra dünyanın önde gelen tedarikçilerinden birisi haline gelen Gedik Piliç’in yatırımları hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Başkanı Osman Gedik, “Gedik Piliç olarak 3 bin çalışanımızla birlikte sofralara güvenli gıda arz etmeye devam ediyoruz. Gedik markası olarak Türkiye piliç eti üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu üretiyor. İç ve dış pazardaki devamlılığımızı sağlamak adına sürekli yatırımlar yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl 10 - 15 milyon dolarlık yatırım yaptık, bu sene de ciddi bir yatırım yapacağız. Bu yatırımlar bize yeni müşteri getiriyor. Mesela katma değeri yüksek ürünler, göğsü işleyerek gönderiyoruz. İşleyerek gönderdiğimiz ürünler yurt dışından daha çok talep görüyor. Dünyanın en gözde yerleri var; mesela Seyşel’ler, Maldivler var. Buralara kadar biz ihracat yapıyoruz ve bunlar da spesifik ürünler. Gedik Piliç, üretiminin yüzde 20’sini kadarını ihracata gönderiyor. Yüzde 80’ni de tabii ki iç piyasada. Tüm samimiyetimizle; bu üretimi yaparken kendimiz evimizde de tükettiğimiz bir üretim yapıyoruz. Türkiye tavukçuluğu, gerçekten dünyada en modern tavukçuluktur. Tesislerimizin hepsi modern. Bizim gibi Türkiye’de 20 - 25 tane üretici firma var ve bunların içerisinde biz ihracatta 2’nci sıradayız. Türkiye genelinde üretimde de ilk 5’in içerisindeyiz. Sektörümüz her geçen yıl büyüyor ve her geçen yıl ihracatımız da artıyor. Yani Türk tavuğu, dünya genelinde tercih edilen bir tavuk haline geldi. Bir Brezilya tavuğundan, Ukrayna tavuğundan, Amerikan tavuğundan çok o kadar ihracatçı değil ama yine de söyleyelim Rusya tavuğundan bizim pilicimiz daha lezzetlidir” dedi. Tavuklar su ile el değmeden işleniyor
"Yemediğimiz ürünü üretmeyiz" anlayışıyla üretim yaptıklarını anlatan Osman Gedik, sektörde çok az firmada bulunan işleme makinesi sayesinde yüzde 100 güvenli ürünler hazırladıklarını söyledi. Bu cihazla hem hijyeni hem de tüketiciye kolay tüketim sağladıklarını kaydeden Gedik, “Bu cihaz sayesinde tavukları hızı 350 kilometreye ulaşan su sayesinde el değmeden işliyoruz. Makinemizde bonfile diye tabir ettiğimiz ürünlerimizi kuşbaşı, jülyen, külbastı gibi farklı şekillerde kesim yapıyoruz. Daha önceden reçeteleri belirli olan ürünleri, basınçlı su sayesinde kızlı kesim yapıyoruz. Sektörde birkaç firmada bulunan çok nadir bir cihazdır. Boyutu 10 grama kadar düşürülebilen ürünlerden saatte 4 ton kapasite ile işleyebiliyoruz” diye konuştu. Sağlıklı protein
El değmeden yapılan üretimin gıda güvenliği açısından sağladığı faydalara değinen Osman Gedik, şu bilgileri paylaştı:
“Yüksek teknolojiye sahip olan bu cihaz daha hijyenik, daha az işçilik ve daha çok performans sağlıyor. Bunların yanı sıra ön önemlisi ise el değmeden yapılan işlemler sayesinde bozulma ve zehirlenmelere neden olan bakteri oranı ciddi oranda düşürülüyor ve bu nedenden dolayı da üretim daha hijyenik oluyor. Bakış açımız, hedeflerimiz ve ekipmanlarımız sayesinde işten eve geldiğimizde, kesme işlemiyle uğraşmadan direk ocağımıza atarak sağlıklı gıdayı afiyetle tüketebiliyoruz”