Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl etkinlikleri çerçevesinde sözü ve bestesi kendisine ait 100. Yıl Marşı birincilik ödülüne layık görülen İlker Kömürcü, yaşadıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 100. yıl etkinlikleri çerçevesinde 100. Yıl Marşı Yarışması düzenlendi. 400’ün üzerinde eserin gönderildiği yarışmada, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müdürü Doç. Dr. İlker Kömürcü’nün eseri birincilik elde etti. Ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Kömürcü’nün yazdığı ve bestelediği marş, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından icra edildi.
Büyük bir beğeni gören 100. Yıl Marşı’nı yazma hikayesini anlatan Kömürcü, evinin penceresinden seyrettiği Türk bayrağından ilham alarak sürecin bugüne geldiğine dikkat çekti. Kömürcü, "Bu hikaye aslında şöyle başladı. Başlangıçta bir marş yapma düşüncem yoktu. Ama malum Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesi ile pek çok marş ortaya çıktı. Bunları dinlediğimde hep içimden his geliyordu. ’Ben bunlardan daha iyisini yapabilirim’ içinizde onu hissedersiniz. Kalbinizden gelen bir şeydir. Sizi o yöne yönlendiren, kalbinizden itici güç olan şey. Ben iyi bir şey yapabileceğimi hissediyordum. Ve bu hissiyatla birlikte piyanonun başına geçtiğimde ilk dizeler hep aklımda vardı. Parlayan yıldız Anadolu’nun... Bu dizeler evimin penceresinden baktığımda çok güzel bir Türk bayrağı var. Üniversitemizin diktiği; evin içinde bile dolaşırken Türk Bayrağı’na bakarak mırıldandığım dizelerdi. Piyanonun başına oturduğumda bunu marşa dönüştürme isteği oluştu. Ve bunun melodisi akabinde geldi. İlk başlangıç noktası buydu. Marşım tamamlandığı zaman gerçekten çok coşkulu bir marş olduğunu, güçlü bir marş olduğunu düşündüm. Türk Milleti’nin coşkusunu, yüksek karakterini, yüce duygularını ifade edebilecek güçlü bir marş ortaya çıktı. Ve bu güçlü marşı gerçekten yarışmaya gönderme arzusu doğdu. Ve hikaye aslında böyle başladı" diye konuştu. "100 yılda bir olacak şey bana nasip oldu"
Yaşadıklarının kelimelerle anlatılamayacağını ifade eden Doç. Dr. İlker Kömürcü, eserinin birinci seçilerek icra edildiği gece heyecanının zirve noktasında olduğunu belirterek şöyle dedi:
"O gece şöyle, tabi ki bir noktadan sonra aslında o gece geldiğinde heyecanın zirve noktasıydı. Bunu her zaman söylüyorum ama 100 yılda bir olacak olan bir şey. Her müzik insanının hayalinde olan bir hedef. Bunun bana nasip olması çok büyük bir gurur. Ama bunu söylüyorum. Onur, gurur, mutluluk bunların hepsi çok yetersiz kelimeler. O gece ki duygularım aslında şuydu. Ben bu marşı çok yoğun hissiyatla ve duygularla yazdım. Aslında artık sanki bunu hani bir gemiyi yaptınız da denize bıraktınız gibi milletin beğenisine sunmuş olduk. Umuyorum milletin gönlünde hak ettiği yeri bulur. Birinci seçildiğimi öğrendiğimde öncelikle aslında inanmakta güçlük çektim. Gerçekten inandığım güçlü bir marş olduğunu biliyordum ama binlerce marş yazıldı. Binlerce marş yazıldı bütün müzik insanları bunun için kalem oynattılar. Çaba sarf ettiler. Bu kadar insanın içerisinden benim marşımın seçiliyor olması benim için gurur. Gerçekten bir süre inanmakta güçlük çektim. Ama gerçekten Türk milletinin birlikteliğini, beraberliğini, coşkusunu çok iyi anlatan, çok etkili bir marş olduğuna inanıyorum." "Sözleri ve bestesi bana ait"
Eserin sözleri ve bestesinin kendisine ait olduğunu düzenlemenin ise Yusuf Yalçın’a ait olduğunu belirten Kömürcü, "Haberlerde geçilirken söz yazarı İlker Kömürcü, besteci Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası olarak geçti. O anda sunucular da bunu bu şekilde anons ettiler. Söz Yazarı İlker Kömürcü, beste Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dediler. Ödülümü alırken Cumhurbaşkanımızdan rica ettim. Düzeltebilir miyiz diye. Kendisi de sağolsun kırmadı. O anda o düzeltmeyi yaptık. Öyle zannediyorum tam net olarak anlaşılmadı. İşin aslı marşın sözleri de müziği de bestesi de bana ait. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası marşı düzenledi ve icrasında bulundu. Çok güzel bir düzenleme oldu. Düzenleme Yusuf Yalçın’a aittir. Emekleri için teşekkür ediyorum. Doğrusu hem sözü hem müziği bana aittir" şeklinde sözlerini tamamladı.