Diyetisyen Cemre Kamalı, beslenme işlevinin başlamasıyla birlikte ağız içerisine alınan besinler bu aşamadan sonra düzenli olarak işleme tabi tutulmakta olduğunu söyleyerek, "İhtiyaç duyulan yerlere taşınması ile vücut tepki vermeye başladığında ortaya çıkan sorun yaşam kalitesini oldukça düşürecek etkiler gösterebilir" dedi.
Diyetisyen Cemre Kamalı, besin intoleransının vücudun belirli bir yiyecekteki bileşenleri sindirememe veya emememe durumu olduğunu söyledi. Bu konu hakkında uyarılarda bulunan Kamalı, "Besin intoleransı, kişinin bazı gıdalara karşı vücudunun olumsuz tepkiler verdiği bir durumu ifade eder. Beslenme işlevinin başlamasıyla birlikte ağız içerisine alınan besinler bu aşamadan sonra düzenli olarak işleme tabi tutulmaktadır. Midede gerekli işlemlerin yapılması ardından bağırsaklara sevk edilmesi ile süreç devam etmektedir. Bağırsaklarımızda çok daha küçültülüp bünyemize taşınması için hazırlanır. Proteinlerin ihtiyaç duyulan yerlere taşınması ile vücut tepki vermeye başladığında ortaya çıkan sorun yaşam kalitesini oldukça düşürecek etkiler gösterebilir. İstenilen özelliği gelmeden vücut organlarımıza kullanılmak üzere gönderilen maddelere bünyemiz kendini korumak için zararlı maddelere gösterdiği etkiyi göstererek savunma sistemini çalıştırabilir. Bu aşamada alarm veren bünyemiz halsizlik, bünyenin yavaşlaması, sindirim sisteminin düzenli çalışmaması gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Düzenli olarak bu tür besin maddelerinin tüketilmesi sonucunda ise etkiler kronik hale dönüşebilir" dedi. "İnek sütüne intoleransı olan bir hasta için diyet listesine keçi sütü eklenebilmekte ya da her ikisine karşı intoleransı olanlar için badem sütü önerilebilmektedir"
Diyetisyen Cemre Kamalı açıklamasının devamında, "Besin intoleransı ile besin alerjisi sık sık karıştırılabilir, fakat bu iki durum birbirinden farklıdır. Besin alerjileri bağışıklık sistemi sonucunda ortaya çıkar ve hızla ciddi semptomlara yol açabilir. Bu semptomlar arasında nefes darlığı, dudak ve yüzde şişme, cilt döküntüleri ve hatta anafilaktik şok gibi hayati tehlike taşıyan durumlar yer alabilir. Besin intoleransı ise sindirim sistemi reaksiyonlarına dayanır ve genellikle alerjilere kıyasla daha hafif semptomlara yol açabilir. Gıda intoleransı tedavisi, intoleransa neden olan gıdaların beslenmeden çıkarılması ya da vücudun tolere edebileceği kadar tüketilmesiyle gerçekleştirilir. İntoleransa neden olan gıdalar vücudun alması gerekenler arasındaysa o besin ya da besinlerin yerine aynı besin değerine sahip başka besinler tüketilmelidir. Gluten intoleransı sebebiyle buğday tüketiminin olmaması B vitamini yetersizliğine sebep olabilir. Bu durumda ise kişiler buğday tüketimi yerine gluten olmayan besinleri tüketebilir. Bunlar; mısır unu, esmer pirinç, kinoa, karabuğday ve benzeri gibi besin gruplarıdır. Ya da süt ve süt ürünlerine karşı görülebilen bir intolerans var ise, bu durumda diyet listesine süt ve süt ürünleri yerine aynı besin değerine sahip farklı besinler ilave edilebilmektedir. Örneğin; inek sütüne intoleransı olan bir hasta için diyet listesine keçi sütü eklenebilmekte ya da her ikisine karşı intoleransı olanlar için badem sütü önerilebilmektedir" ifadelerine yer verdi. Besin intolerans testi nasıl yapılır?
Kamalı; son olarak gıda intolerans testinin (BİİTest) yaptıklarını ve testin nasıl olduğu hakkında bilgi vererek, "BİİTest; vücudumuzun sindiremediği ve tolere edemediği besinleri, içecekleri ve besin katkı maddelerini dünyanın en gelişmiş ve en son teknolojilerinden biri olan ‘’Hücre Tarama Teknolojisi’ ile tespit edebilen, ’Besin, İçecek ve Bağırsak İntoleransı’ testidir. Sadece saç numuneniz yeterlidir" dedi.