Halk TV yazarı İsmail Saymaz, İbrahim Haskoloğlu'nun bahsettiği hackerların kendi bilgilerini de çaldığını söyledi. Saymaz, "Sigorta sicilime ve maaş bilgime kimler nasıl ulaşabildi? Başka hangi verileri ele geçirdiler? Kaç milyon insana dair ellerinde bilgi var? Kimse hesap vermeyecek mi?" sorularının yanıtını beklediğini yazdı.
Saymaz'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
13 Nisan sabahı uyandığımda her zamanki gibi cep telefonumu açtım, gelen aramalar ve mesajlara baktım.
Biri çok dikkat çekiciydi.
Gazeteci İbrahim Haskoloğlu tarafından saat 06.36'da gönderilmişti.
Mesaj şöyleydi:
"Size bilgi vermek istedim. Bana üç ay önce hacker grubu ulaştı ve ellerinde devlete ait birçok bilginin olduğunu söyledi. Yetkililere ilettim ancak adım atılmadı. Dün bazı sitelerde paylaşımlar üzerine başımdan geçeni anlattım. Hacker grubu sizinle ilgili veriler paylaşmıştı."
Haskoloğlu, ekran görseli yollamıştı.
Görselde, iş yeri sicil numaram, Halk TV'nin adresi, sigorta kodum ve Ekim 2021'de aldığım maaşı yazılıydı.
Bilgi verdiği için Haskoloğlu'na teşekkür ettim.
Şunları yazdı:
"Bilgilerin yayılmaması için İletişim Başkanlığı'na, İçişleri'ne ve MİT'e resmi olarak gönderdim. Kimse umursamadı. Başımdan geçenleri anlattım diye soruşturma açmışlar. FETÖ'cülükle suçluyorlar. E-devlet'in hacklendiğini düşünmüyorum. Ancak büyük veri sızdırılmış. Çok garip bir durum."
Gerçekten çok garip!
Daha garibi, Haskoloğlu'nun mesajdan iki gün sonra gece yarısı evden alınıp kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek ve yaymaktan tutuklanması oldu.
Haskoloğlu'nun altı günüHaskoloğlu'nu birkaç yıl söyleşi için gittiğim Youtube kanalında tanıdım. Çalışkan ve saygılı bir gençti. Twitter, Twitch ve Youtube gibi mecraları kullanan genç kuşaktandı. Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve Venezuelalı muhalif lider Juan Guaido ile söyleşiler yapmıştı.
Haskoloğlu'nu cezaevine düşüren süreç, 12 Nisan'da attığı tweetlerle başladı. O gece
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın nüfus kartlarını, alenileşmemiş bilgileri kapatarak paylaştı ve şunları yazdı:
"Yaklaşık 2 ay önce bir hacker grubu ulaştı. E-devlet ve devlete ait sitelerden verilerin çalındığını söylediler. Verileri hala sızdırıyor olduklarını belirttiler. Bazı devlet yetkililerinin bilgilerini paylaştılar. Buna yeni kimlik kartları dahil."
Haskoloğlu, kendisine ait diploma notları, adresler, telefon numaraları ile E-Nabız'a, üniversitelere, bankalara ve birçok kuruma ait verilerin ele geçirildiğini yazdı.
O andan itibaren FETÖ'cülükle suçlandı.
18 Nisan'da gözaltına alındı.
Hacker'larla Telagram'da görüştüHaskoloğlu, ifadelerinde üç ay önce Ukrayna'ya ait bir numaradan aranarak Telegram grubuna davet edildiğini söyledi. Yalnızca takma adlarını bildiği 3-4 hacker'ın "E-Nabız, e-devlet ve ÖSYM'yi hackledik, bilgiler elimizde" dediğini anlattı. Hacker'ların Erdoğan ve Fidan'ın kimliklerini verdiğini vurguladı.
Telegram sohbetinin ekran görüntülerini, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, gazeteci S.D. aracılığıyla MİT'e, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'a, CHP'nin grup başkanvekilleri Engin Özkoç ve Özgür Özel'e gönderdiğini belirtti.
Ünal'ın dönüş yaptığını belirterek, "Numaramı istedi. Beni İletişim Başkanlığı'ndan aradılar. Bilgi verdim. Emniyet'e iletmemi istediler. Çeşitli kurumlara e-posta, WhatsApp, telefon ve Twitter'dan aktardım. Dönüş yapılmadı" dedi.
Haskoloğlu, hacker'ların bu süreçte mesaj göndererek, Muharrem İnce ve gazetecilerin kimlik bilgilerini, maaşlarını ve sicil numaralarını gönderdiklerini söyledi. "Çok fazla etkilenmem ve kurumlar tarafından dönüş yapılmaması sebebiyle kamuoyuyla paylaşmak istedim" dedi.
Instagram'dan satıyorlarPaylaşım üzerine hacker'ların Meral Akşener, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Ekrem İmamoğlu'nun vesikalık fotoğraflarını gönderdiğini anlatan Haskoloğlu, şunları söyledi:
"Nasıl ulaştıklarını sordum. Instagram'dan bir siteye yönlendirdiler. Kullanıcı adı ve şifresini verdiler. Siteye giriş yaptığımda ücretli ve ücretsiz olarak iki bölümün bulunduğunu, herkesin adres, IBAN ve GSM bilgilerine ulaşılabildiğini gördüm. Kendi bilgilerimi sorguladığımda doğruluğunu teyit ettim."
Haskoloğlu, aynı gün kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak suçundan İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.
Kararda şöyle denildi:
"Bilgileri savcılık ve Emniyet ile resmi yolla paylaşmayarak Twiter ile paylaşmasının suçluları yakalamaya yönelik uğraştığına dair beyanları ile uyuşmadığı..."
Skandalı örtbas etmek içinGazeteci polis değildir ki, kanıt toplayıp savcılığa sunsun.
Savcı değildir ki gazeteci, suçluları yakalasın.
Gazeteci yalnızca halkı bilgilendirmekle görevlidir. Savcılığa karşı değil, okuyucuya sorumludur. Gazeteciyi bilgi ve belgelerin gerçek ve doğru oluşu ilgilendirir. Gazetecinin haber kaynakları suçlulardan da oluşabilir. Onun suçlularla kurduğu haber ilişkisi suç olarak yorumlanamaz.
Üstelik Haskoloğlu görevi olmadığı halde kamu organlarını, bürokrat ve siyasetçileri bilgilendirdiğini ifade ediyor.
Savcılık Haskoloğlu'nun ifşa ettiği sızmayı tespit edip sorumlularını yakalayacağına skandalı duyuran gazeteciyi tutukluyor. Erdoğan ve Fidan dahil olmak üzere, hem benim hem de milyonlarca vatandaşın gizli kalması gereken bilgilerini koruyamayanlar, beceriksizliklerini gazeteciyi içeri atarak örtbas etmek istiyor.
Bilgileri ele geçirilen bir gazeteci olarak, şu soruların yanıtlarını merak ediyorum:
Sigorta sicilime ve maaş bilgime kimler nasıl ulaşabildi?
Başka hangi verileri ele geçirdiler?
Kaç milyon insana dair ellerinde bilgi var?
Kimse hesap vermeyecek mi?