Madrid
Yaşadığı Madrid kentinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Casal, "Türkiye'de küçük de olsa bir grup dinleyicim var ve bunu kaybetmemek, mümkünse genişletmek istiyorum. Türkiye benim için, oradaki dinleyicilerin asla kaybedilmemesi açısından özen gösterilmesi, korunması gereken bir yer." dedi.
İlk kez 2011'de İstanbul'da Aya İrini'de verdiği konserle Türk müzikseverlerle buluşan Casal, "Ne ile karşılaşacağımı, Türk dinleyicilerin beni ve müziğimi ne kadar tanıdığını hiç bilmiyordum. Az da olsa endişeli gittiğimi söylemeliyim ama kısa zamanda anladım ki bazıları şarkılarımı biliyor, bazıları ise bilmiyordu. Türk dinleyicilerin bana verdiği ilk izlenim çok dikkatli, saygılı ve katılımcı olmaları oldu. Bu da sahnede bana çok yardımcı oldu." şeklinde konuştu.
Yurt dışında sık konser verse de ilklerin her zaman çok zor olduğunu vurgulayan 63 yaşındaki Casal, "Sahnedeyken bazı şeyleri kontrol altında tutabilirsin ama bazı şeylerin ne olacağını bilemezsin. Bu bilmediklerin bir maceradır ve Türkiye'de bu macera çok güzel geçti." diye konuştu.
Türk kültürüne ve İstanbul'a ilişkin az olan bilgisinin Türkiye'ye gidince daha da arttığını, "Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi kitabındaki ayrıntıları İstanbul'da tanıma fırsatı bulduğunu" ifade eden İspanyol şarkıcı şöyle devam etti:
"Estetik ve fiziksel olarak Türkiye'nin İspanya'dan çok farklı bir ülke olduğunu düşünmüyorum. Çok fazla cami olması, Müslüman bir ülke olması benzerlikleri engellemiyor. Biz de 8 asır Müslüman egemenliği altında kaldık. Sırbistan'a gitmek bana İstanbul'a gitmekten daha garip geliyor. İstanbul'a dönmeyi arzuluyorum. İnşallah."
İstanbul dışında Antalya'da da konser verdiğini dile getiren Casal, hep iş için geldiği Türkiye'yi bir kez de turist olarak dolaşmak istediğini söyledi.
"(Piensa en mi) Tüm hayatım boyunca söyleyeceğim bir şarkı olacak"
Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın 1991 yapımı "Yüksek Topuklar" (Tacones Lejanos) filminde kullandığı "Piensa en mi" şarkısıyla yurt dışında kendisini çok daha fazla tanıtma şansı yakaladığına işaret eden Casal, "Bana uluslararası alanda çok büyük bir kapı açtığı bir gerçek. Halen de bu kapıyı açık tutmaya devam ediyor. Yakında Bosna Hersek'e gideceğim ve kesin orada da söyleyeceğim. (Piensa en mi) Tüm hayatım boyunca söyleyeceğim bir şarkı olacak, bundan eminim. Bir şarkıyı tüm hayatın boyunca söylemek bence başarı." şeklinde konuştu.
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kültürel etkinlikler iptal edilirken konser verebilen sanatçılardan olduğu için şanslı hissettiğini belirten Casal, bu süreçte yeni şarkılarına odaklanabildiğini aktardı.
Türk dizilerinin İspanya'daki başarısı
Çok televizyon izlemese de "Fatma" adlı diziyi ilgiyle izlediğini ve Türk dizilerini İspanya'daki başarısını "çok ilginç bulduğunu" kaydeden Casal, "İyi aktörler var, senaryolar çok iyi. Bence bir yabancı için Türkiye'yi, geleneklerini, zenginliklerini, farklılıklarını tanıma açısından çok yardımcı oluyorlar. Türkler bizim gibi çok açık bir toplum." değerlendirmesinde bulundu.
Casal, AA'nın "Yılın Fotoğrafları" oylamasına katıldı
Röportaj sonunda AA'nın "Yılın Fotoğrafları" oylamasına katılan Luz Casal, "haber" dalında, mayısta Ceuta kentinde yaşanan düzensiz göçmen akını sırasında sağlık personeli ve askerlerin bir göçmene yardım ettiği, Marcos Moreno'nun çektiği "Göçmenlerin yardım çığlığı" adlı fotoğrafa oy kullandı.
Casal'ın "yaşam" ve "spor" kategorilerdeki tercihleri ise Muhammed Said'in "İdlib'deki kamplarda zorlu yaşam" ve Ali Atmaca'nın "Bırakmam" adlı fotoğrafları oldu.