İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesleki eğitim merkezleri öğrencilerine yönelik müjdeleri, hem sanayiciler hem de öğrenciler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Erdoğan, geçen günlerde katıldığı mesleki eğitime ilişkin bir programda iki müjdeyi duyurmuştu. Mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin 4 yıl boyunca aldıkları ücretlerin işveren üzerindeki yükünün tamamen kaldırılarak devlet tarafından üstlenileceğini açıklayan Erdoğan, aynı zamanda mesleki eğitim merkezlerinin son sınıfına kalfa olarak devam eden öğrencilerin son senelerinde asgari ücretin üçte biri kadar değil, yarısı kadar ücret alacaklarını duyurmuştu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Vakfı tarafından yapılarak 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanan İSOV Dinçkök Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının sanayideki yansımasına hem de İSO bünyesinde Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ve desteğiyle yaptıkları çalışmalara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bahçıvan, toplumda meslek liseleri kadar bilinmeyen ikinci bir konunun da mesleki eğitim merkezleri olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın verdiği müjdelere ve konunun gündeme getirilmesine atıfta bulunan Bahçıvan, kamu otoriteleri tarafından bu konunun geliştirilmeye çalışıldığını anlattı.
Yeniden bu konuyu ele almak ve bu konudaki fırsatı hem iş gücü piyasalarıyla hem de çalışma alternatifi arayan gençler, hatta orta yaşlarla buluşturabilmek noktasında yeni bir dönemin başladığını ifade eden Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Maalesef bu konu, bugüne kadar toplum tarafından çok iyi hissedilmemiş ve avantajları noktasında çok fazla bilgilenilmemiş olan bir konu. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği destek, mesleki eğitim merkezleri üzerinden olacak. Biz İSO olarak aynı meslek liselerinde göstermiş olduğumuz gayret ve destek çabasını önümüzdeki haftalarda mesleki eğitim modelinde de gündeme getirmeye başlayacağız. Birinci konu, sanayinin bunu anlaması önemli. Ortada çok kıymetli bir konu var ama bunun yeteri kadar anlatılması ve anlaşılması noktasında bir eksiklik var. Ülkenin çok ciddi bir kaynak zenginliği var ama kaynakları doğru kullanma noktasında da bir eksikliğimiz var. İşte bu da bir kaynak... Yani böyle bir kurum var ama bunun bugüne kadar maalesef o veya bu nedenle gerçek amacıyla da buluşamaması gibi sorun var.
Önümüzdeki günlerde İSO olarak tüm sanayicilerimize böyle bir konunun, böyle bir enstrümanın varlığından ve bunun son teşviklerle birkaç kat daha da katkı verecek hale geldiğinden bahsedeceğiz. Pazarlama çok önemli. İSO olarak bu konuların artık pazarlanması konusunda bize inanan ve bizimle birlikte çalışmak noktasında son derece açık ve cesur olan Milli Eğitim Bakanlığıyla çalışarak bu konunun sanayicilerimize, sektörlerimize doğru yansıtılması adına önümüzdeki haftalarda yeni bir tanıtım ve anlatım kampanyasına başlayacağız."
"Mesleki Eğitim İşbirliği Projesi, adım adım ve adeta bir ormanın filizlenmesi gibi güçlenerek gelişiyor"
Kurulduğu günden bu yana mesleki eğitimin İSO'nun gündeminde ve vizyonunda bir konu olduğunu vurgulayan Bahçıvan, Türkiye'nin en önemli kaynağının gençler olduğunu söyledi.
Bahçıvan, bu gençleri gelecekte doğru istihdamla buluşturmanın önemine dikkati çekerek, bir tarafta gençlerin işsizlik sorunu bulunurken, diğer tarafta da artık "aranan eleman" olarak nitelendirilen "ara eleman" problemini yaşayan bir sanayi dünyası olduğunu belirtti.
Bu iki ucun birleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Bu iki ucu birleştirme noktasında büyük bir eksiğimiz var. Bu konunun iki ucun öpüşmesi ile buluşması noktasında atılacak her doğru adım, Türkiye'nin geleceğini ve gelecek kaynaklarını değerlendirmek adına, bu ülke için yapılacak hem sosyolojik hem ekonomik ama hepsinden de öte belki milli güvenlik konusu bile diyeceğimiz kadar değerli bir konu. İSO olarak yıllardan beri sürdürdüğümüz bu konudaki politikada en arzu ettiğimiz noktaya yaklaşık son 3 yıldır belli bir boyutta ulaşmanın gururunu, mutluluğunu yaşıyoruz. 3 yıl evvel Milli Eğitim Bakanlığımızla beraber başlamış olduğumuz meslek liselerine dönük program (Mesleki Eğitim İşbirliği Projesi-MEİP), adım adım ve adeta bir ormanın filizlenmesi gibi güçlenerek gelişiyor.
Hala yapılacak çok şey var ama 'keşke yapılsaydı' değil, 'ne mutlu yapılacak çok şey var' noktasıyla bakıyoruz. Bu konuda bakan yardımcılığından beri bu konuya inanmış ve çok kararlı bir Milli Eğitim Bakanımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu hafta başı bu konuyla ilgili önemli bir programın, sağ olsun destekçisi oldu. Siyaset, bu konuda şu anda son derece kararlı. Sanayi dünyası ciddi anlamda inanmaya başladı. O eski paradigmalar, 'birlikte iş yapılır mı?' konusu, 'evet, yapılır'a dönüşmeye başlıyor ama en sevindirici olanı artık öğrenciler, meslek liselerine akmaya ve tercih etmeye başladı. Okulların doluluğu ve geçmiş yıla göre puan değişimine baktığımız zaman, destek verdiğimiz tüm okullarda istikrarlı bir şekilde okullara dönük ilgide de, doluluk oranında da yüzde 100'ü bulduk."
"Meslek liselerinde gelen talepten dolayı puanlar yükseliyor"
Erdal Bahçıvan, meslek liselerinde öğrencilerden gelen talepten dolayı puanların da yükseldiğini, bu çerçevede yaşanan gelişmelerin tüm taraflar için sevindirici olduğunu ifade etti.
Ailelerin konuya bakışında da mutlu edici önemli değişiklikler yaşandığını aktaran Bahçıvan, şunları söyledi:
"Aileler, eskiden meslek lisesine evlatları kaydolduğu zaman, bu kelimeyi üzülerek söylüyorum, adeta bir suçluluk duygusu içerisindeyken, şimdi gönül rahatlığıyla ve hatta evlatlarının geleceğiyle ilgili olumlu bir beklenti içerisinde, çocuklarını ümit ve umutla bu okullara kaydettiriyor. Çocuklar da etraflarındaki gelişmeleri gördükçe, burada doğru yetiştikten sonra çok rahatlıkla önlerinde açılabilecekleri bir iş dünyası, iş fırsatı olduğunu gördükçe, mezun olduktan sonra da adeta kollarına bir altın bilezik takarak başlayacakları bir iş hayatı fırsatını bulabileceklerini gördükçe bu okullarımıza daha çok sarılıyor ve de inşallah daha da çok sarılacaklar."
"Bu süreç desteklenirse arkasından çok daha güçlü bir ilgi odağı gelecek"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, gençlerin artık kendi gelecekleri ile ilgili daha akıllı ve daha bilinçli olduğunu belirterek, meslek liselerine yapılan yatırımların daha da artarak devam etmesi gerektiğini söyledi.
Bu çerçevede herkesin kendi üstüne düşen görevi yapmaya devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Bahçıvan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Daha çok odaklanarak, bu verdiğimiz emeği daha çok vererek, sanayici arkadaşlarımızın bu okullara olan gönül desteğini, bilgi desteğini, mentorluk desteğini daha çok artırarak devam etmemiz lazım. Okul ve öğrenci, arkasında bir sanayi ordusu olduğunu, destek veren bir sektör olduğunu, şefkat olduğunu hissetmeli. Belki de en güzel kelime o; şefkat... O şefkati orada hissettiği müddetçe bunu sürekli hale getirebilirsek, birkaç sene sonra bu algının daha da artacağını düşünüyorum.
Bu konuyu önümüzdeki aylarda 3-5 destekle daha donatabilirsek çok daha iyi duruma gelecek. Çocukların okula girdiği anda sigortasının başlaması, hatta ailelere belki meslek lisesine evlat yazdırdıkları zaman, üretim ekonomisine katkı sağlayan aile adına bir 'aile sosyal destek paketinin' olması, kendi yetişmiş olduğu meslek üzerinden bir iş hayatına katıldığı ve o sektörde kaldığı zaman çocuğa iş hayatındaki maaşının en azından belli kesintiler yapılmadan ödenmesi, meslek lisesindeki erkek öğrencilerin askerlikten muaf tutulması gibi bazı tekliflerimiz var. Birtakım böyle, 3-5 tane daha farklı noktada destekle de bu süreç desteklenirse arkasından çok daha güçlü bir ilgi odağının geleceğine yürekten inanıyorum."
Meslek liselerinde öğrenciler eğitimden, öğretmenler ilgiden memnun
Meslek liselerinde öğrenim gören öğrenciler de aldıkları eğitimden memnun olduklarını ifade ederek, seçimlerini bilinçli olarak yaptıklarını söyledi.
Öğrencilerin yanı sıra öğretmenler de meslek liselerine ilginin artmasından memnun olduklarını aktardı.
İSOV Dinçkök MTAL Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanı Atölye Şefi Hasan Hüseyin Aslancan, Kovid-19 süreci ile birlikte okulda döner sermaye kurulduğunu belirterek, şunları söyledi:
"2020 yılında el dezenfektan cihazı, pedallı dezenfektan standı gibi ürünleri burada öğrencilerimizle birlikte üreterek 200 bin TL'lik bir ciro yaptık. Hem ürettik hem de öğrencilerimiz el pratiğini geliştirdi. Bu yıl da üretime devam ediyoruz. Şu ana kadar 1,5 milyon TL'lik ciro yaptık. Bekleyen siparişlerimiz var. 15 kişilik öğrenci ekibi ile çalışıyoruz. Burada yarı fabrika kurduk gibi... Kendi eğitim setlerimizi üretiyoruz. Hem bu setleri okulumuzda kullanıyoruz hem de diğer meslek liselerine bunların üretimi ve desteğini sağlıyoruz."