İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sağlık durumuna ilişkin “Ülkemizde çok yaygın olduğu belirtilen viral enfeksiyon teşhisi ile hastanedeki muayenenin ardından Genel Başkanımız evinde istirahata geçti. İnşallah birkaç gün içerisinde çalışmalara başlayacak” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sağlık durumuna ilişkin konuşan Zorlu, “Ülkemizde çok yaygın olduğu belirtilen viral enfeksiyon teşhisi ile hastanedeki muayenenin ardından Genel Başkanımız evinde istirahata geçti. İnşallah birkaç gün içerisinde çalışmalara başlayacak. Bugünkü Başkanlık Divanı toplantısını ve yarın Eskişehir’deki teşkilat buluşmasını iptal etmiştik ama ilerleyen bir tarihte Eskişehir ziyareti ile birlikte Genel Başkanızın planı içindeki diğer illere de ziyaretleri devam edecek” ifadelerini kullandı. “Okul masrafları velilerin belini büktü”
Okulların açılması ile anne ve babaların da krizden etkilendiğini kaydeden Zorlu, “Okul masrafları velilerimizin adeta belini büktü. Yeni eğitim-öğretim dönemi başlarken kırtasiye, yemek, servis derken gerçekten masraflar çok ağır. Ve bu konuda vatandaşımızın sıkıntılarını defalarca dile getirmemize rağmen tedbir alınmadı, ek bir destek sağlansın dedik, buna da kılak tıkandı” şeklinde konuştu. Mülakat tartışması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde ‘kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracakları ve gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre atanacakları’ yönünde vaatlerde bulunduğunu hatırlatan Zorlu, “Bugün geldiğimiz noktada, öğretmenlerimizin atamalarının, 3 kişiden oluşan jüri tarafından 45 dakikalık mülakat sonucu yapılacağı açıklandı. Doğal olarak daha önce mülakatların nasıl yapıldığına ve ne ölçüde güvenilir olduğuna yönelik şüpheleri daha da artırdılar” ifadesini kullandı.
Karabağ’da yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini ekleyen Zorlu, “Azerbaycan 10 Kasım 2020 tarihindeki ateşkes anlaşmasının gerekliliklerini ve toprak bütünlüğünü sağlamak için Hankenti ve civarına yönelik bir antiterör operasyonu gerçekleştirmiştir. Bölgede huzur ve istikrarın sağlanabilmesi adına önemli kabul ettiğimiz bu adıma karşı bazı çevrelerde haksız eleştirileri de görmekteyiz. Şunu vurgulamak gerekir ki, burası da Karabağ’ın içerisinde yer alan ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün bir parçasıdır. Gerek elde ettiği zafer ve gerekse varılan anlaşmalar doğrultusunda Azerbaycan’ın anayasal çerçevede burada düzeni sağlaması en tabiî hakkıdır. Ayrıca söz konusu operasyon sivillere yönelik değil gayri meşru silahlı yapılanmalara yöneliktir. Hal böyleyken Türkiye’den kendilerine ‘hak savunucusu’ diyen bir grubun imza koyduğu karşı bildiri var. Bu metin tutarsız ve hakkaniyetten uzaktır. Bir defa gelinen aşamada Dağlık Karabağ değil artık bütünleşik bir Karabağ toprağı söz konusudur ve Azerbaycan’ın sınırları içerisinde yer almaktadır. Metinde imza koyucuların kullandığı bir ifade var. “Biz Türkiyeliler” ifadesi. Arka plandaki bulanıklığı da gözler önüne seriyor maalesef. Bu tür tutarsızlıklar milli meselelerde bazı zaafları sebep olabiliyor. Elbette barış ve huzurun sağlanması, sivillerin zarar görmemesi son derece önemlidir. Ancak bu metni hazırlayanlar işte bu operasyonun yapıldığı alanda bulunan ve 31 yıl önce vahşi bir katliamın yaşandığı Hocalı’yı neden hatırlamamaktadır?” şeklinde konuştu.