İzmir’de bulunan 30 halk eğitimi merkezi, mesleki ve teknik liseler ile İzmir Olgunlaşma Enstitüsü, deprem bölgesinde olan vatandaşlar için gece gündüz uyku tulumu üretip bölgeye gönderiyor.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bünyesindeki 30 halk eğitimi merkezi, mesleki ve teknik liseler ile İzmir Olgunlaşma Enstitüsü, depremzedelerin ihtiyaçlarına
yönelik üretime ara vermeden devam ediyor. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük deprem sonrası İzmir’deki tüm okul ve kurumlar depremzedelerin ihtiyaçlarına yönelik planlamalar yaptı. İhtiyaçlar arasında olumsuz hava şartları dikkate alınarak ilk günden itibaren uyku tulumu üretimine de başlandı. Üretilen uyku tulumları depremzedelerin zorlu kış şartlarında ısınma ihtiyacına yönelik olarak tasarlanıyor. Üretim yapılırken planlamalar 7/24 çalışma esasına göre gönüllülerin de destekleri ile devam ediyor. Bu çerçevede diğer kurumlarda olduğu gibi İzmir Olgunlaşma Enstitüsünde de hummalı bir çalışma yürütülüyor. Çok sayıda öğretmen ve usta öğreticisi, makinelerin başına geçerek uyku tulumları dikiyor. Enstitü ayrıca, deprem bölgesinde olan çocuklar için oyuncak üretmeye de başladı.
İzmir Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Şule Aydın, “Ülke olarak büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde deprem bölgesindeki vatandaşlara soğuk kış şartlarında nasıl destek olabiliriz düşüncesinden hareketle ilk günden itibaren uyku tulumu dikmeye başladık. Öğretmen, usta öğretici arkadaşlarımız ve tüm personelimizle gece gündüz çabalıyoruz. Çocuk, genç ve yetişkinler için uyku tulumlarımızı ölçülendirip dikiyoruz. Tulumlarımızın dışı soğuk ve su geçirmeyen kumaşla hazırlanıyor. İçi elyaf ve pamuk kumaştan oluşuyor. Sadece uyku tulumu değil, polar, atkı, bere, panço da dikiyoruz. Ayrıca deprem bölgesinde olan çocuklar için oyuncak ve kuklalar hazırlıyoruz. Yaralarımızı hep birlikte saracağız” dedi. "Seferber olduk"
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Mücahit Yentür, yaşanan felaket sonrası tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de eğitim camiası olarak seferber olduklarını söyleyerek, tek yürek olmanın, böylesi olağanüstü durumlarda yaraları bir an önce sarmanın önemine değindi. Yentür, İzmir’de 30 halk eğitimi merkezi, mesleki ve teknik liseler ve İzmir Olgunlaşma Enstitüsünde öğrenci, öğretmen, usta öğreticiler ve kursiyerlerle birlikte ilçe halkının da gönüllü olarak çalışmalara destek vermesinin çok anlamlı olduğunun altını çizdi.