Kanyonları ve doğal güzellikleri ile UNESCO’nun Jeokar listesine giren Kastamonu’nun Azdavay ilçesindeki ormanlık alandaki kömür madeninin, arama faliyetlerini genişleme talebine vatandaşlar tepki gösterdi. Bölgedeki köylerde yaşayan vatandaşlar, yıllardır faliyet gösteren madenin doğayı kirlettiğini ve köyleri için tehlike oluşturduğunu söyledi. Yemyeşil ormanları, heybetli dağları, turkuaz gölleri, büyüleyici mağaraları, şelale ve kanyonlarıyla kendisine hayran bırakan Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde faaliyet gösteren taş kömürü maden ocağının arama faliyetlerini genişletmek için yaptığı talebe bölgede yaşayan vatandaşlar tepki gösterdi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) çalışmalarıyla UNESCO tarafından da tescillenerek Türkiye’nin en önemli jeolojik mirasları listesi JEOKAR’a dahil edilen bölgede faaliyet gösteren Emsa Enerji Madencilik Sanayi Ticaret A.Ş. firmasına ait madenin akarsularına, tarım yaptıkları arazilere zarar verdiğini belirten vatandaşlar, şirketin talebini geri çekmesini istedi. Maden köyündeki arama çalışmalarını sürdüren firmanın Omar köyü, Çocukören köyü ve Çömlektepe köyünde de maden çıkartmak için girişimde bulunduğunu ifade eden köylüler ÇED raporu ile maden sahasının genişletilmek istenmesine karşı çıktı. “Maden çıkartılması sebebiyle doğa da bozuldu, ormanlarımız mahvoldu”
Taş kömürü madeninin çıkartılması sebebiyle doğanın bozulduğunu ve ormanların da zarar gördüğünü söyleyen Çocukören köyü muhtarı Mustafa Karabeyin, “Maden köyünde maden çıkartılmak üzere bir maden şirketi geldi. Bu şirket köye geleli 25 yıldan fazla oldu. Fakat 25 yıldır bölgemizde bazıları izinli bazıları izinsiz maden aranıyor. Maden köyünün hali şu anda içler acısı. Maden çıkartılması sebebiyle doğa da bozuldu, ormanlarımız mahvoldu, tarlalarımız kullanılamaz hale geldi. O güzergah üzerinde Omar, Çömlektepe, Çocukören gibi köylerimiz bulunuyor. Bu köylerin de Maden köyü gibi olmasını istiyorlar. Bizler maden çıkartılmasıyla ilgili sahanın genişletilmesine karşıyız. Devletimiz ’usullü bir şekilde arayalım, aratalım’ deyip arkasında durursa bizler buna bir şey demeyiz. Fakat bu şekilde köylülerimizle birlikte maden sahasının genişletilmesine karşıyız. Bizlere ÇED raporuyla ilgili gelen yazıda genişletilmesini istiyorlar. Bizler buna karşı çıktık, dilekçe yazarak itirazda bulunduk. Bizler, güzelim ormanlarımızı, doğamızı bozmak istemiyoruz. Derelerimizde sular bozuldu. Aynı güzergahta içme sularımız bulunuyor, şebeke suyumuz var, bunlar da zarar görecek, içme suyumuzda bozulacak. Köylerimiz ve hayvanlarımız maden sahasının genişletilmesiyle zarar görecek. Bizler bunu istemiyoruz” dedi. “Şirketin açtığı maden kuyusunda çocuklarımı kaybettim, o yüzden maden aranmasına karşıyım”
Şirket tarafından açılan maden kuyusunda iki çocuğun hayatını kaybettiğini ifade eden Çömlektepe köyü sakinlerinden Salim Kaya ise, “Bizim iki tane çocuğumuz öldü. Birisi benim, birisi de komşumuzun çocuğuydu. Bu yüzden maden çıkartılmasına karşıyız. Ocaklar yandığı zaman kuyuyu doldurmadılar, iki tane genç çocuğumuz hayvanları ararken kuyuya düşüp öldü. Bu olay 1991 yılında oldu. O yüzden ben maden sahasının genişletilmesine karşıyım” diye konuştu. “Maden aramak için yolu kapatacaklardı, bizler izin vermedik”
Çömlektepe Köyü sakinlerinden Kamil Kaya da, “Maden köyünün Başköy Mahallesi’nde bulunan kabristanlık göçüyordu. Madenciler ise halen oradan maden çıkartmak istiyorlardı. Azdavay’dan Kaymakam Bey geldi, maden çıkartılması durduruldu. Kömür kuyusu açtılar, kuyunun da ağzını kapatmadılar. Bilmeyerek iki tane gencimiz oraya düştüler, ne yaptıysak kurtaramadık. Geçenlerde de Kamil Kaya’nın evinin karşısına bir gün aniden geldiler. Yolu kapatmaya karar verdiler. Ondan sonra biz, köylüler olarak madencileri oradan gönderdik. Duyduk ki yine köyümüze kadar gelip maden araştırmaları içerisindelermiş. Yani bizlerin hayatı da tehlikede” şeklinde konuştu. “Mezarlıklar çöktü, köy göçmek üzere, bizim köyümüzü de bu hale düşürmesinler”
Maden çıkartılan Maden köyünde çökme tehlikesinin yaşandığını belirten Çocukören köyü sakinlerinden Muzaffer Yaman ise, “Burada ormanlarımız telef oldu. Hayvanlarımız, dereden içecek su bulamıyor. Bizler burada maden çalışması istemiyoruz. Hayvanlarımız içecek su bulamıyor. Şebeke sularımızda bozuldu, su içemez duruma geldik. Muhtarlığımıza bir yazı geldi. Maden sahasının genişletilmesi için ÇED raporu istenmiş. Muhtarlık olarak buna itirazda bulunduk. Bizler ÇED raporunu kabul etmiyoruz. Doğamıza hep zarar veriyorlar. Halk olarak burada hiçbir şekilde ÇED raporu, maden aranmasını istemiyoruz.1980 yılından beri Omar köyünde maden çıkartılıyor. Ormanlar çöktü, mezarlıklar çöktü, köy göçmek üzere, bizleri de bu hale düşürmeyin, köylülerimizi zor durumda bırakmayın. Bu köylerde yaşayanlar evlerini terk edip gittiler. Bazılarının evleri çöktü, terk etmek zorunda kaldı. Bizler burada maden çıkartılmasını hiçbir şekilde istemiyoruz” ifadelerini kullandı. "Hayvanlarımızın gezeceği yer kalmıyor, içecekleri su yok"
Çömlektepe köyü sakinlerinden Yunus Kaya da, “Bizler maden çıkartılmasını istemiyoruz. Maden çalışması yüzünden iki tane genç vefat etti. Doğayı da bozdular. Bizler madenin çalışmasını istemiyoruz. Bizler köyümüzde 1-2 hayvan besliyoruz. Bunları satıp bu şekilde geçimimizi sağlıyoruz. Başka bir gelirimiz yok. Hayvanlarımızın gezeceği yer kalmıyor, içecekleri su yok. ’Maden çıkartıyoruz’ diye alıp gidiyorlar” dedi.