Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan sosyal konut projesine başvuru şartları düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. TOKİ aracılığıyla inşa edilecek konutlara, proje ili sınırları içerisinde en az 1 yıl ikamet eden veya proje il nüfusuna kayıtlı, kendisi, eşi ve velayeti altındaki çocukları üzerine ülke sınırları içinde tapuda kayıtlı konutları bulunmayan, daha önce TOKİ aracılığıyla ev satın almamış 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşları başvuru yapabilecek. Sosyal konutlar için bir haneden tek başvuru alınabilecek.
Projeyi değerlendiren GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, barınma ihtiyacının çok insancıl ve önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, “Barınma ihtiyacı konut geliştirme, gayrimenkul geliştirme sektörünün de bir alanı. Barınma ihtiyacı söz konusu olduğunda toplumun ihtiyaçları ve beklentileri her zaman ticari beklentilerin önüne geçer. Devlet tarafından atılan bu adım özellikle yeni konut arzını artırarak şu anda arz – talep dengesinde oluşan dengesizlik için çözüm olabilir. Son dönemde barınma ihtiyacı için oluşan yoğun talep dikkat çekiyordu.” dedi.
250 ALT SEKTÖRÜ ETKİLEYECEK
Erişilebilir konut üretimi için atılan adımları sonuna kadar desteklediklerinin de altını çizen Kalyoncu, “Devletimizin böyle önemli bir ihtiyaç sonrası hızlı bir aksiyon alarak bu projeyi başlatması bizi çok mutlu etti. Özel sektör olarak memleketimiz için destek vermek ve hizmet etmek bizin için asli bir görev olur. GYODER için gurur verici bir vazife olur. Biz de bu projenin destekçisi olmaktan ve üzerimize ne düşerse gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyarız. “İlk Evim, İlk İş Yerim” Projesi, istihdam noktasında da çok hızlı olumlu bir etki oluşturacak. Atılan bu adım 250 alt sektörü de beslerken, bu sektörlerin de çarpan etkisi ile çok etkili bir ekonomik canlanma yaşanmasını öngörüyoruz. Bu 250 sektörde sadece inşaat sektörü yok. Çok çeşitli bir spektrum var burada. Ayrıca TOKİ'nin inşaat işlerini yapması için ihale ile görevlendirdikleri şirketler genelde orta ölçekli şirketler oluyor. Devletin attığı bu adım özellikle dar gelir sahibi kişilerin konuta erişimini kolaylaştırırken, orta gelir grubunun da konuta erişim problemini çözecek bir hamleyi ortaya koymamız gerekiyor. Bu noktada her şeyi sadece devletten beklemeden, biz de gayrimenkul sektörü olarak çalışmalarımızı son hızla sürdürüyoruz. Toplumumuza yarar sağlayacak her türlü projenin her zaman tam destekçisiyiz. GYODER olarak, devletimizin başlattığı bu tarihi sürece her türlü desteği vermeye, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye bütün kalbimizle hazırız. Bu projeye özel sektörün de dahil olması devletimizin üzerindeki yükü azaltırken, hareketlenen ekonomiye de can suyu niteliğinde olacaktır. GYODER olarak topluma katkı sağlama bakış açısını çok önemsiyoruz
Ayrıca, gayrimenkul sektörünün kalıcı ve sürdürülebilir gelişimi için, ülkemizin kaynaklarını optimum şekilde değerlendirerek israfı önleyecek, teknolojiyi daha yoğun kullanarak gerekli hizmetleri sağlayacak bir bakış açısı, önümüzdeki dönemde tesis yönetimine yön verecektir. Bu açıdan yapıları inşa etmek kadar yaşatmak da çok önemlidir. GYODER olarak sektörümüz adına güzel işlere imza atmak için çalışıyoruz. Ana vizyonumuz olan 4T; Tabiat, Toplum, Teknoloji ve Tasarım konularını sahiplenerek amacımızı ve farkımızı hem yaptıklarımızla hem de söylemlerimizle tüm sektör paydaşlarına iletiyoruz. Kısacası 4T vizyonumuzu tüm faaliyetlerimizin ya da projelerimizin merkezinde konumlayarak hareket ediyoruz. GYODER olarak Ocak 2022’de Erişilebilir Konut Komitesi’ni kurduk. Komitemizde akademisyenler ve sektörün farklı temsilcileri bulunuyor. Öte yandan sektörün daha erişilebilir bir veri tabanına sahip olması, veri üzerinden yönetilebilmesi, uzun dönemli planlamaların yapılması ve şehirlerimizin artık eskiden olmayan fakat bugün olan sağlık, enerji ve ulaşım altyapısı sayesinde şehirlerimizde uzun dönemli planlama yaparak önce altyapının, sonra üst yapının ortaya çıkarılması gerekir. Bu projede en önemli maddelerden biri de altyapının hazır olması. Artık devletimizin altyapısı hazır bir arsa veriyor olabilmesi çok değerli. Artık sağlıkta, enerjide oturmuş bir altyapı var. Bu altyapılarımız dünyada da öne çıkmış durumda. Sektörümüzde bugün arsa seçeneği, yarın ise farklı fikirler üretebilme alanı doğuyor. Sektör de bunu mutlaka avantaja çevirecektir.” şeklinde konuştu.
Yerli Yeşil Bina Sertifikası’nın çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Kalyoncu, “Gayrimenkulümüz bizim için altın değerinde. Her toplumun en büyük değeri gayrimenkuldür. Gayrimenkulünü iyi yöneten toplumlar her zaman gelişmiş toplumlardır. GYODER olarak erişilebilir konut üretimi ve finansmanı ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmanın çıktılarını 25 Ekim’de gerçekleştireceğimiz Gayrimenkul Zirvesi’nde paylaşacağız.” diyerek sözlerini tamamladı.