İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, kabızlık şikayeti ile başvuran 57 yaşındaki Cengiz Deligül’ün karaciğerindeki tehlikeli kitle yenilikçi bir yöntemle tedavi etti. Kullanılan mikrodalga enerjisiyle sayesinde, Deligül’ün sağlığına kavuşması yeni bir umut kapısı araladı.
57 yaşındaki Cengiz Deligül, başlangıçta sıradan bir kabızlık şikayetiyle doktora başvurduğunu anlattı. Kendisini iyi hissetmeyerek hastaneye giden Deligül, yapılan detaylı tetkikler sonucunda kabızlık değil, aslında kalın bağırsak kanseri olduğunu öğrendi. Ameliyat olan Deligül’ün kontrollerinde kanserin karaciğere de yayılmış olduğu ortaya çıktı. Doktorların özenli ve ilgili yaklaşımları karşısında duyduğu memnuniyeti dile getiren Deligül, kendisine ’bebek gibi’ bakıldığını ifade etti. Zorlu durum uzman doktorlar sayesinde aşıldı
Cengiz Deligül’ün durumu, karaciğerindeki kitlelerin hayati damarlar ve diyafram gibi önemli organlara yakın olması nedeniyle özellikle riskliydi. Bu tür durumlar genellikle ameliyat ile tedavi edilirken, Deligül için farklı bir yol izlendi. Operasyon, Doç. Dr. Nuri Emrah Göret ve Dr. Korhan Tuncer genel cerrahi ekibi tarafından başlatıldı. Ekip, karaciğeri uygun bir pozisyona getirerek Dr. Mehmet Hakan Piçak ve Dr. Öğr. Üyesi Eren İsmailoğlu’nun mikrodalga enerjisi ile tedavi uygulamasına imkan sağladı. Bu işlemde, özel bir iğne kitle içine ultrason eşliğinde yerleştirilerek yüksek ısılarla tümör dokusu yakılarak yok edildi.
Girişimsel Radyoloji uzmanları Dr. Mehmet Hakan Piçak ve Dr. Öğr. Üyesi Eren İsmailoğlu “Bu yöntemin, bir çok hastada ameliyatsız, bir iğne deliğinden yapıldığını, çevre dokulara zarar vermeden hızlı ve etkili bir iyileşme sağladığını belirttiler. Yan etkilerinin oldukça düşük oranlarda olması ve aynı zamanda bir çok hastada genel anestezi gerektirmemesi sebebiyle hastanın işlem sonrası toparlanma sürecinin oldukça hızlı olduğunu vurguladılar.” Umut verici sonuçlar
Başarılı operasyon, İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, karaciğer kanseri gibi karmaşık vakaları yönetmedeki uzmanlığını ve yenilikçi tedavi yöntemlerini kullanma kapasitesini gösterdi. Hastane yetkilileri, benzer sağlık problemleri olan hastalara da umut olacaklarını ve multidisipliner yaklaşımlarının önemini vurguladı. Cengiz Deligül’ün hikayesi, modern tıbbın neler yapabileceğinin canlı bir örneği olarak dikkat çekerken, karaciğer kanseriyle mücadelede yeni bir sayfa açılmış oldu. Bu tedavi yöntemi, karaciğer fonksiyonlarını korurken aynı zamanda hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. İleri teknoloji ve deneyimli doktorların elinde, karaciğer kanseri artık korkulacak bir son olmaktan çıkıyor.