Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Çocuklarımızın bizim hayallerimizin peşinden gitmeleri değil, bizim onların düşlerini takip etmemiz, bizlerin bırakacağı en kıymetli miras olacak” ifadelerini kullandı.
Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebeti ile bir kutlama mesajı yayınladı. Mesajına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir” sözleri ile başlayan Kasapoğlu, “Bugün, yüreklerimizdeki sevgi ve umudu paylaşmanın, geleceğe dair hayallerimizi tazelemenin, egemenliğimize olan bağlılığımızı ve çocuklarımıza olan sevgimizi bir kez daha ifade etmenin zamanı. 23 Nisan 1920’ de Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, milletin iradesinin en yüksek makam olduğunu ilan ederek, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine yeni bir ivme kazandırdılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında edilen dualar yalnızca bir umudu değil gelecek güzel günlere ait kararlılığı da anlatıyordu. Her köşesi bilfiil işgal edilmiş vatanımızın tek hakiminin, kayıtsız ve şartsız, bu topraklar için canını verecek olan millet olduğunun ilanı, istiklal ve istikbal yolunda atılmış en önemli adımlardan biri oldu. Kurtuluş mücadelesini yöneten, ülkesini bağımsızlığa kavuşturan ve yeni bir Cumhuriyeti kuran Meclisimize ’Gazilik’ ünvanı verilmiştir. Çok büyük savaşlarda, mücadelelerde dahi bir kez bile yara almamış yüce meclisimiz, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ilk hedeflerinden biri olmuştu. Namlu ve radarlardaki tek şey bir bina değildi. Millet ve onun iradesiydi hedefe konulan. Ancak bu millet, parçalama ve hükmetmeye çalışma gafletine düşenlere 104 yıl önce nasıl cevap verdiyse o gece de öyle cevap verdi. Gazi meclisimize o geceki onurlu duruşuyla ikinci kez gazilik ünvanı verilmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi; vatan ve bayrak sevgimizin, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin, milli iradenin yalnızca en büyük makam olan millette olduğunun timsalidir. Mensubu olmaktan büyük gurur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi 104 yıldır iradenin ve hakimiyetin milletin kendisinden başka hiçbir makam ve mevkide olmaması için çalışmaya devam ediyor" diye kaydetti. “Geçmişten öğrendikleriniz geleceğinize ışık tutsun"
Kasapoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajında çocuklara seslenerek, şu ifadelere yer verdi: “23 Nisan 1920’ de çocuklarımızın sesinin daha gür çıkması, umut dolu gözleriyle geleceğe güvenle bakmalarının da adımları atıldı. 23 Nisan, bu toprakların yeniden doğuşunun ve geleceğe olan inancın simgesi oldu. Bugün, çocuklarımızın gülüşleriyle dolup taşan sokaklarda, umudun ve sevginin en saf haliyle buluşuyoruz. Onların gözlerindeki ışık, yarının neşe dolu dünyasının müjdecisi olacak. Zaman; çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmanın, onların hayallerini gerçeğe dönüştürmenin ve sevgi dolu yarınlar inşa etmenin zamanı. Çocuklarımızın bizim hayallerimizin peşinden gitmeleri değil, bizim onların düşlerini takip etmemiz, bizlerin bırakacağı en kıymetli mirasımız olacak. Sevgili çocuklar, bugün sizin gününüz. Geçmişten öğrendikleriniz, geleceğinize ışık tutsun. Karanlıklar içinde kaldığınızı hissettiğiniz zamanlarda, o güzel kalplerinizde yanan umut ışığına güvenin. 104 yıl önce yanan o ışık yolunuzu aydınlatacaktır. Başta Gazze olmak üzere tüm dünyadaki acı çeken, gözyaşı döken, barış içinde yaşama, okuma, sağlıklı beslenme hakları ellerinden alınmış, umutları yok edilmiş tüm çocuklara, hak ettikleri güzel bir dünya için elimizden geleni yapacağımıza söz veriyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 104. kuruluş yıldönümünü ve bütün dünya çocuklarının bayramını kutluyorum. Demokrasimizin ve Cumhuriyetimizin bugünlere gelmesinde emeği geçen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehit, gazi ve geçmiş büyüklerimizi rahmet ve şükranla anıyorum”