Kayseri 20. Dönem Milletvekili, Kayseri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KAYSİAD) Başkanı İbrahim Yılmaz; "Bahara çıkmadan, hükümet iktidarı kaybetmeden işleri halledelim, Kayserinin yıllardır beklediği baraj bitsin dedik ve ihalesini yaptık, temelini attık. Bizim ömrümüz yetmedi, açılışı başkaları yaptı. Sitemimizdir Faruk Molu ağabeyimizle beraber bizi su tutmaya çağırmadılar" dedi.
Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan 20 Dönem Milletvekili, KAYSİAD Başkanı İbrahim Yılmaz; milletvekilliği döneminde Yamula Barajı için Faruk Molu ile birlikte büyük gayretler göstermelerine rağmen su tutma törenine çağrılmamalarının içinde ukde olarak kaldığını söyledi. Başkan Yılmaz; "Milletvekilliği dönemimde Yamula Barajı’nın işlemlerini bitirdik. Kışa geliyorduk, olayı hızlandırmam gerekiyordu. Kasım’da temel atmazsak Aralık’ta temel atamazdık. Koalisyon hükümetiydik, bahara çıkınca ne olacağını bilemezdik. Bahara çıkmadan, hükümet iktidarı kaybetmeden işleri halledelim, Kayserinin yıllardır beklediği baraj bitsin dedik ve ihalesini yaptık, temelini attık. Bizim ömrümüz yetmedi, açılışı başkaları yaptı. Sitemimizdir Faruk Molu ağabeyimizle beraber bizi su tutmaya çağırmadılar. Bu kadar uğraş vereceksiniz, bir işi devletten çıkaracaksınız, ihale edeceksiniz, temelini atacaksınız ama davet edilmeyeceksiniz. İçimde ukdedir, bu hoş bir şey değil. Aynı şehirde yaşıyoruz ve o insanlarla karşılaşıyoruz zaman zaman. Karşılaştığımız zaman mutlak akıllarına geliyordur" dedi. "Ekonomiyi canlandırmak için tarım ve hayvancılığı kalkındırmamız lazım"
Ülke ekonomisini canlandırmak için tarım ve hayvancılığı kalkındırmanın ve çiftçiye gerekli desteğin sağlanmasının gerekliliğine vurgu yapan Başkan Yılmaz; "20 senedir tarım sektörü ihmal edildi. Gerçekler ortaya çıktı. Çiftçiyi kalkındırmanın hesabını yapsaydık bu güne kadar tarım sektörü çok canlanırdı. 2 milyon 800 bin dönüm ekilebilir toprağımızın yüzde 30’unu kullanıyoruz. Son 2 yılda yüzde 3’e çıktı bu rakam, yüzde 65’ini kullanamıyoruz. Rusya’dan, Ukrayna’dan buğday almak, Meksika’dan mercimek getirmekle olmuyor bu iş. Biz hem kendi insanımıza işgücü oluşturacağız, paramızı yurtdışına verinceye kadar içerideki tarımla uğraşan insanlarımıza vereceğiz. Bundan 50 yıl önce Türkiye’nin yüzde 15’i şehirlerde, yüzde 85’i köylerde yaşardı. Bugün tersine dönmüş durumda. Niye? Çünkü ekonomi toplumu olduk. Biz tarım toplumunu bırakamayız, bizim topraklarımızda üretim yapıp satacağız. Buğdayı, mercimeği, nohudu bizim ihraç etmemiz lazım. Gereken destek tarıma verilseydi Kayseri kendine ve etrafına yetecek kadar buğdayı üretir. Tarım İhtisas OSB’lerinin her vilayette kurulması lazım. Hayvan İhtisas OSB’lerinin kurulması lazım. Tarım ve hayvancılığın kalkındırılması, geliştirilmesi lazım. Bizim ekonomimiz böyle canlanır" ifadelerini kullandı.
İş dünyasının kendisine hedef koyması gerektiğini de sözlerine ekleyen İbrahim Yılmaz; "Sorunları aşağı yukarı biliyorum. Arkadaşlarla konuşuyoruz:; onların dertlerini, sıkıntılarını biliyoruz. Onun net çözülmesi için siyasetin devreye girmesi gerekiyor. Toplantılar yapılıyor, hazırlıklar yapılıyor. Asıl bir konu var hepimizin üzerinde hemfikir olduğumuz; 100 liralık ihracat yapıyoruz, bazen 104 liralık ithalat yapıyoruz. Biz bunları nasıl ülkemizde üretebilirizin hesabını yapmamız lazım" diye konuştu.