?>

Kırsalda yaşayan vatandaşlar keneye karşı bilgilendirildi

Erzincan’ın refahiye ilçesinde, havaların ısınmasıyla kene popülâsyonunda artış olduğu ve kene ısırması sonucu meydana gelebilecek kırım kongo kanamalı ateşi (kkka) hastalığının insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtilerek kırsalda yaşayan vatandaşlar, öğrenim gören çocuklar ve askerler uyarıldı

Sağlık - 2 yıl önce

Erzincan’ın Refahiye ilçesinde, havaların ısınmasıyla kene popülâsyonunda artış olduğu ve kene ısırması sonucu meydana gelebilecek Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtilerek kırsalda yaşayan vatandaşlar, öğrenim gören çocuklar ve askerler uyarıldı.

Refahiye Dr. Fahrettin Uğur Devlet Hastanesi Toplum Sağlığı Merkezi personelleri tarafından, ilçede görülme riski yüksek olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili olarak 54 köyde, 1 mahallede, 8 okulda ve İlçe Jandarma Komutanlığında eğitimler verilerek önerilerde bulunuldu.

Sağlık ekipleri “Keneyi hafife almayın tedbiri elden bırakmayın” sloganıyla uyarılarda bulunarak şu bilgilere yer verdi:

“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır.

KKKA ilk olarak 12. yüzyılda Tacikistan’da tanımlanmıştır. Hastalık, keneler tarafından insanlara tutunmasını takiben idrarda, tükürükte, rektumda ve abdominal kavitede kan görülmesi ve vücutta yaygın kanamalarla tarif edilmiştir. 1944-45 yıllarında Rusya’nın Kırım bölgesindeki Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görülmüştür. Hastalığa Kırım Hemorajik Ateşi adı verilmiştir. 1956 yılında Zaire’de de ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edilmiştir. 1969 ise Kongo virüs ve Kırım hemorajik ateşi virüslerinin aynı virüs olduğu belirlenmiş ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi olarak hastalık yeniden adlandırılmıştır.

Hastalık ülkemizde ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çekmiş ve 2003 yılında kesin tanısı konmuştur. KKKA vakaları, hastalığın başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görülmektedir. Hastalık ülkemizde bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görülmektedir. İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmaktadır.

Etken Bunyaviridae ailesinden Nairovirus grubundan tek sarmallı RNA virüsü olan Crimean-Congo haemorrhagic fever virüsüdür. Hastalık ülkemizde başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaşmaktadır. Ülkemizde hastalığın bulaştırıcısı asıl kene türü Hyalomma marginatum’dur. Bunun yanı sıra hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir.

İnkübasyon süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir.

Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Bu gün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kontrolüne yönelik çalışmalar Bakanlığımız tarafından bir program dâhilinde yürütülmektedir. Kişisel korunma önlemlerinin alınması hastalığın kontrolü için ön planda olduğundan Bakanlığımızca vatandaşlarımızın hastalık ve korunma önlemleri konusunda bilgilendirilmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması çalışmaları yoğun bir şekilde yürütülmektedir.

Ülkemizde KKKA bahar aylarında görülmeye başlamakta olup yaklaşık %4-5 fatalite hızıyla seyretmektedir. Yıllar itibariyle vaka görülme durumlarına bakıldığında artış ve azalış eğilimlerinden bahsedilebilmekte olup en yüksek vaka 2009 yılında 1318 vaka olarak gerçekleşmiştir. Her ne kadar 2017 yılında 343 KKKA vakası tespit edilmiş olsa da ülkemizde hala önemini korumaktadır.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için;

Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.

Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.

Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.

Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.

Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.

Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.

Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.”

Haftanın Öne Çıkanları

Türk sinemasının Keloğlan'ı, Rüştü Asyalı'nın son hali şaşırttı!

2022-06-11 11:35 - Magazin

Müzik dünyasına adım attı! Merve Boluğur'dan 'erotik' şarkı bombası

2022-06-10 09:28 - Magazin

Şanlıder başkanı Hakkı Kılıç’ın babası toprağa verildi.

2022-06-15 18:27 - Yaşam

Şehidin var Gaziantep-

2022-06-12 09:25 - Gündem

Şanlıder başkanı Hakkı Kılıç’ın baba acısı.

2022-06-15 09:39 - Yaşam

Gaziantep’te Cafede silahlı kavga!.. Yaralılar var.

2022-06-09 23:50 - Asayiş

Halit Acar arı gibi!..

2022-06-15 01:28 - Ekonomi

Adnan İnanıcı ölüm yıldönümünde anılacak

2022-06-15 00:47 - Yaşam

Tarih’te ilk UFO Gaziantep Nizip’te görülmüş!..

2022-06-15 00:10 - Gündem

Kilis’te cafede İple Kendini Astı

2022-06-13 15:02 - Asayiş

İlgili Haberler

Gaziantep Nöbetçi Eczaneler (24 Kasım2024)Pazar

12:35 - Sağlık

Yalova’da hastane duvarlarını çocuk hastaların hayalleriyle renklendirdiler

10:45 - Sağlık

Mersin’de Emekli Evi üyeleri ’Alzheimer’ konusunda bilgilendirildi

10:42 - Sağlık

Yüksek kalorili besinler daha çabuk acıktırıyor

09:36 - Sağlık

Öğretmenlere diyabet bilgilendirmesi

09:50 - Sağlık

Günün Manşetleri

Milletvekili Ali Şahin’in 45 Dakika Süren Dramatik Öğretmenlik Hikayesi

13:19 - Gündem

Gaziantep Nöbetçi Eczaneler (24 Kasım2024)Pazar

12:35 - Sağlık

Suçüstü yakalanan zeytin hırsızlığı şüphelisi tutuklandı

12:27 - Asayiş

Sedef kakma ustası 40 yıldır mesleğini aşkla yapıyor

12:02 - Gündem

Gaziantep'te 1300 depremzede aile, "yerinde dönüşüm"le yeni yaşamlarına başladı

11:32 - Gündem