Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, GKRY'nin tek taraflı ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi'nin (MEB) 6 numaralı parselinde Eni-Total şirketler ortaklığının doğal gaz rezervi keşfi yaptığı hatırlatılarak, 6. parselde yürütülen faaliyetlerle Kıbrıs Türk halkının haklarının gasbedildiği belirtildi.
''GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ''
Söz konusu 6. parselin aynı zamanda Türkiye'nin kıta sahanlığı ile çakıştığı kaydedilen açıklamada, "Doğu Akdeniz'de gerilimi yükselten adımlar atmaktan kaçınmayan Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkının haklarını gasbetmeye devam ettikçe, ana vatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, meşru hak ve çıkarlarımızın korunması için gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, KKTC'nin, bölgede bir gerginlik unsuru haline gelen hidrokarbon kaynaklarına ilişkin sorunun diyalog yoluyla çözülmesi amacıyla çeşitli tarihlerde 4 defa kapsamlı ve yapıcı işbirliği önerileri ortaya koyduğu vurgulanarak, "GKRY'nin Kıbrıs Türk halkını temsil etmediğini ve Kıbrıs Türk halkı adına karar verme hakkına sahip olmadığını, bu çerçevede sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adı altında adanın deniz yetki alanlarına ilişkin yaptığı tüm tek yanlı faaliyetlerinin gayriyasal olduğunu da bu faaliyetlere müdahil olan şirketlere, ülkelere ve tüm uluslararası camiaya hatırlatırız." denildi.
Türkiye'nin, KKTC'de dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'deki ilgili tüm aktörlerin katılımıyla bir bölgesel Doğu Akdeniz Konferansı düzenlenmesi önerisinin hala geçerliliğini koruduğuna dikkat çekilen açıklamada, KKTC'nin konu ile ilgili işbirliği önerisinin halen masada olduğu Rum tarafına hatırlatıldı.