Gaziantep’te antika merakı olan Hanifi Özaslan, başladığı hobi ve merakı sayesinde eski telefon ve plaktan, bakır mutfak eşyalarına kadar yüz binlerce antika ve nostalji eser biriktirdi. 33 yılda topladığı eserleri açtığı iş yerinde satan Özaslan, yeni nesle sattığı eserler ile geçmişi geleceğe taşıyor.
Gaziantep’te çocukluktan beri babasıyla birlikte köylerde çerçilik yapan Hanifi Özaslan (55), okula gitmediği zamanlarda babasıyla beraber eski eşyaları toplama alışkanlığı edindi. Özaslan, askere gidip geldikten sonra merakı üzerine köyde eline geçen eski eşyaları biriktirmeye başladı. 1990 yılında eşyaları biriktirmeye başlayan Özaslan, ikinci el eşya alıp satarak geçimini de sağlamaya çalıştı. Elindeki eski eşyalara talip çıktığını gören Özaslan, ikinci el eşyalarla birlikte fiyat biçtiği antika eşyaları alıp satmaya başladı. Telefon ve plaktan, bakır mutfak eşyalarına kadar yüz binlerce antika ve nostaljik eserleri biriktirmeye devam eden Özaslan, 2000 yılında ise Gaziantep’te açtığı dükkanında antikaları satmaya başladı. Yaklaşık 33 yıldır antika eşyaları toplayıp satan Özaslan, halen elinde bulunan yüz binlerce parçayı iş yerinde sergileyerek, alıcısını bekliyor. “Eski antika eşyalar toparlayıp dükkan açtım”
Antikacı Hanifi Özaslan, “Çocukluktan beri baba mesleğim, 12-13 yaşımdan beri bu işin içerisindeyim. Bu işe başlamamızın nedeni, babam köylerde çerçilik yapardı, ben de 12-13 yaşlarında okul çağlarında yanında gezerdim. Oradan bana bu eski eşyaları toplama hastalığı kaldı. Çünkü, biz Barak köylerini gezerken, köylerde buğday, arpa, eski yumurta, tavuk gibi eşyalarla giyim malzemelerini değişirdik. Askere gidip geldikten sonra yapacak bir işim olmadığı için baba mesleğimi yapmaya karar verdim. Eski antika eşyalar toparlayıp dükkan açtım. Daha sonra 2000 yılından bu yana Gaziantep’te aynı dükkanımda bu işi devam ettirmekteyim" diye konuştu. Müzeye 6 bin eser verdi
Topladığı eserlerin insanlar için olduğu kadar, kent tarihi ve kültürünü gösteren müzeler için de önemli olduğunu kaydeden Özaslan, belediye müzesine yaklaşık 6 bin eser kazandırdığını söyledi. Özaslan, "Babamla köyde kalırken, 1990’lı yıllarda toplamış olduğum yaklaşık 6 bin parça eşyayı Gaziantep Müzesine verdim. Savunma Müzesi yapıldığında da tarihi tüm silahları ben verdim, para karşılığında alındı. Bu işi yaptığımız için devletimize de bir katkımız olmaktadır" şeklinde konuştu. “Gaziantep hanımları, Fransız bronz eşyalar alıyorlar”
Özaslan, Gaziantepli kadınların özellikle Fransız bronz eşyalar aldığını ifade etti. Gaziantep’in zenginlerinin de Fransız eşyalarına ilgisi olduğunu belirten Özaslan, "Gaziantep’in zenginlerinde de Fransız hastalığı var. Eskiyi seversin de bu illa Fransız olacak diye bir kaide yoktur. Genellikle iş yerinden satışlarımızı yapıyoruz. Günümüzde sosyal medyada alış-satış oluyor ama onlara da güven olmuyor. Müşteriler gidip gözleriyle görüp alacaklardır. Biz şu an iş yapamıyoruz, çünkü adamlar gece oturdukları yerden, mezattan eşya alıyorlar. O canlı mezattan satanlar da bizim gibi insanlardan tahsil ediyorlar. Bizlerden çok kötü eşyalar alıyorlar, pahalı eşya alamıyorlar, onun için dükkanlarda vergi ve iş yeri olanlara çok ciddi zararları var" ifadelerini kullandı.
Özaslan, sosyal medyada artık herkesin ’antikacı’ olduğunu belirterek, sanal ortamda yapılan müzayedelere yenik düştüklerini belirtti.