Financial Times’ın IMF verileri üzerinden yaptığı analize göre, ağustos sonunda fon tarafından verilen kredi hacmi 44 ayrı programda 140 milyar dolara ulaştı.
Bu rakamın önümüzdeki aylarda daha da yükselmesi bekleniyor. Anlaşmaya varılan ancak henüz ödenmemiş krediler de dahil olmak üzere IMF’nin toplam taahhütleri şimdiden 268 milyar dolardan fazla.
Son yıllarda pandemi, Rusya Ukrayna savaşı ve küresel faiz oranlarındaki keskin artış gibi sebepler düzinelerce ülkeyi IMF yardımı aramaya zorladı. Böylece borçlanma maliyetleri arttıkça önümüzdeki aylarda daha da büyümesi beklenen ödenmemiş borç miktarı şimdiden rekor seviyelere ulaştı.
"FAİZ ARTIRIMI DÜNYA ÇAPINDA BORÇLANMA MALİYETLERİNİ ARTTIRACAK"
Uzmanlar, başlıca merkez bankaları tarafından yapılan faiz artırımının dünya çapında borçlanma maliyetlerini artıracağını ve ciddi bir durgunluğu tetikleme riskinin olacağını öngörüyor.
Öte yandan bazı analistler, uluslararası borç piyasasının dışında kalan yoksul ülkelerin destek için fona başvurmak zorunda kalması nedeniyle IMF’nin borç verme kapasitesinin yakında sınırlarına ulaşabileceği görüşünde. IMF halihazırda toplam taahhütlerini daha da artıracak çeşitli borç görüşmelerinde bulunuyor.
Şu anda Lübnan, Rusya ve Surinam ile birlikte pandemide temerrüde düşen Zambiya ve Sri Lanka, borçlarını yeniden yapılandırma çabalarının bir parçası olarak IMF kurtarma paketlerini müzakere ediyor. Gana, Mısır ve Tunus da benzer bir destek için çeşitli ön görüşmelerde bulunuyor.
Öte yandan kuruluş ağustos sonunda Pakistan için 1,1 milyar dolarlık bir kurtarma paketini onaylarken Arjantin de destek programının bir parçası olarak önümüzdeki birkaç hafta içinde 3,9 milyar dolar alacak.
BORÇ BÜYÜYOR
Boston Üniversitesi Küresel Kalkınma Politikası Merkezi’nden Kevin Gallagher dünyanın en yoksul 55 ülkesinin bu yıl ve 2023’te yaklaşık 61 milyar dolar ve 2024’te neredeyse 70 milyar dolar borç geri ödemesi ile karşı karşıya olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Uzmanlar IMF’nin çoğu zaman borç verme sınırının üstünde ödemeler yaptığını, bunun gelecekte başka ülkeleri de zor durumda bırakabileceğini belirtti.