Kuzey Irak’ta yaşayan ve son 4 yıldır giderek artan ayaklardaki ve ellerdeki güçsüzlük, koordinasyon kaybı nedeniyle genç yaşında çocuklarına sarılamaz hale gelen 29 yaşındaki Nada Salih Mahdi Al-Itbı, yurt dışında ve ülkesinde gittiği bir çok hastanede net bir teşhis bile konulamayınca son umut olarak Türkiye’ye geldi. tekerlekli sandalye ve bakıma muhtaç halde Gaziantep Özel Hatem Hastanesi’ne başvuran Nada Salih, yapılan tetkik ve tedavilerin ardından konulan teşhis ve uygulanan tedavi sürecinin ardından tekerlekli sandalyeden kurtuldu
Hastalığına net tanı konulamamış ve bu hastalığın geçmeyeceği, yatalak olarak kalacağı belirterek tekerlekli sandalyeye mahkum edilmiş olan Nada Salih, son çare olarak Türkiye’ye gelerek şifa bulan diğer hastaların tavsiyeleri sonucunda Gaziantep Özel Hatem Hastanesine başvurdu. Nöroloji Uzmanı Dr. Işıl Güzel tarafından gerekli MR tetkikleri ve belinden sıvı alınması sonrasında Multiplesklerozıs(MS) tanısı konuldu. Hastalığını teşhis ve tedavi süreci hakkında bilgi veren Dr. Işıl Güzel, ’’29 yaşında kendi kişisel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan Nada Salih Mahdi Al-Itbı isimli hastamıza gerekli tetkikler yapıldıktan sonra tanımız kesinleştirilmiştir. 7 gün yüksek doz kortizol tedavisinden sonra yeni nesil multiple skleroz tedavisine başladığımız hastamıza, mesane kontrolü için yine yeni nesil ilaçlar verdik ve tedavi ile birlikte rehabilitasyona başladık. Hastamız tedavinin sonucunda kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecek desteksiz yürüyebilecek hale geldi. En çok çocuklarına sarılabileceğine sevinen hastamız belirli aralıklar ile kontrole gelmek şartı ile taburcu edilerek şifa ile ülkesine gönderildi’’ dedi.
’’Çocuklarıma doya doya sarılabileceğim’’
Tekerlekli sandalyeden kurtulan Nada Salih, ’’4 yıldır ellerimde, ayaklarımda her geçen gün artan koordinasyon kaybım vardı. Kişisel ihtiyaçlarımı dahi karşılayamaz hale geldim, tekerlekli sandalye kullanıyordum. Hastane hastane gezdik fakat bir türlü çözüm bulamıyordum. Yaptığım araştırmalar ve tavsiyeler neticesinde Türkiye’de bu hastalığın tedavisinin Gaziantep Özel Hatem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Işıl Güzel tarafından başarılı uygulandığı bilgisine ulaşınca Irak’tan Türkiye’ye geldim. Işıl hocamızın tedavileri neticesinde artık yürüyebiliyorum ve en önemlisiçocuklarıma doya doya sarılabileceğim. Bu tarifsiz bir mutluluk. Dr. Işıl hanıma ne kadar teşekkür etsem az’’ dedi.
MS ve MS atakları
Multipl Skleroz (MS) hastalığı hakkında bilgiler vererek uyarılarda da bulunan Dr. Güzel, ’’MS hastalığı etkisini merkezi sinir sisteminde gösteren ve ataklarla kendini belli eden kronik bir sinir sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sistemi vücudu dışarıya karşı korurken kendi hücrelerini tanır. Ancak bilinmeyen nedenden dolayı sistem bozulduğunda, bağışıklık sistemi kendi hücrelerine özellikle de sinir iletimini sağlayan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırı düzenler. Beynin vücuda gönderdiği elektrik sinyalleri sayesinde hareket ve koordinasyon sağlanır. Sinir hücrelerini koruyan ve görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan, sinir hücrelerinin etrafındaki örtü gibi kılıflara miyelin adı verilir. Bağışıklık sistemi miyelin kılıflarına saldırdığında ‘plak’ adı verilen hasarlı bölgeler oluşur. Bunun sonucunda yürüme, konuşma, görme gibi eylemlerde bozulmalar olabilir, bunlara MS atakları denir. Ataklar 1 hafta, 3 ay, 1 yıl gibi farklı zamanlarda olabilir. Her MS hastası için atak süreleri ve hastalık süreci farklıdır. MS ataklarında tutulan bölgeye göre bulgular değişmekle birlikte en sık; yorgunluk, vücudun değişik bölgelerinde özellikle gövdede, yüzde, kollar ya da bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük, denge ya da yürüme bozukluğu, dilde peltekleşme gibi konuşma bozuklukları, mesane ve bağırsak problemleri, baş dönmesi, görmede bulanıklık ,düşünme, bellek ya da konsantrasyonda zorluk yaşama, depresyon görülebilmektedir .Günümüzde ilaçlar, fizik tedavi ve diğer yöntemlerle ataklar önlenebilmekte, sayısı ve şiddeti azaltılabilmektedir. Birçok hastalık ile karışabilen bu hastalıkta tanı koymada güçlükler yaşanmaktadır. Geç tanı alan ve yeterli tedaviyi alamayan hastalarda ileriki yaşlarda hareket ve bazı bilişsel kayıplara rastlanabilir. Hastalığın kesin tedavisi olmasa da günümüzde tıptaki gelişmeler, yeni nesil ilaçlar, erken tanı ve doktor kontrolünde alınacak önlemler, yaşanan sıkıntıları azaltmaktadır’’ ifadelerine yer verdi.