Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 4'üncü duruşmasında, Metin Lokumcu'nun eşi ve yakınları ile tutuksuz sanıklar Bayram Ali Kaş, Mehmet Seyfettin Uzun, İlhami Çalı, Haktan Yakıcı, Fatih Ünlü, Tayfun Vardarlı, Taner Ballı, Sinan Eyyupoğlu, Saim Baktimur ve Recep Aydın hazır bulundu. Diğer sanıklar Muhsin Armağan, Muhammet Ulaşlı, Erol Darcan ve Taner Ballı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Bugün devam eden duruşmada, tutuksuz sanıklar Çalı, Kaş, Uzun, Eyyupoğlu ve Aydın'ın savunmaları dinlendi.
O dönem Kars Emniyet Müdürlüğünde görevli çevik kuvvet polislerinden tutuksuz sanık Çalı, savunmasında, olay günü dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'da miting yapacağı alanda görevlendirildiğini belirterek Lokumcu'nun bulunduğu yer ile görev yerinin farklı yerlerde olduğunu söyledi.
Grubun taş ve sopa atarak "Katil devlet, katil polis bunun hesabını vereceksiniz" diye bağırmaya başlaması üzerine gazla müdahalede bulunduklarını belirten Çalı, tek amaçların kamu düzenini ve devlet büyüğünü korumak olduğunu vurgulayarak beraatini istedi.
Tutuksuz sanıklardan Kaş da o dönem Bayburt Emniyet Müdürlüğünde çevik kuvvet ekiplerinde görevli olduğunu aktararak Hopa'da miting alanının arkasındaki platformun güvenliğini sağlamakla görevlendirildiklerini, olay yerinde taşlı sopalı saldırıları ve sorumlu amirlerin gruba uyarılarda bulunduklarını gördüğünü anlattı.
Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile müdahale edilen grubun taşlı sopalı saldırılarını Erdoğan'ın miting alanına gelmesiyle sürdürdüklerini belirten Kaş, "Bize 'Gaz kullanın' talimatı gelince 1-2 kez gaz kullandım. Taşlı sopalı saldırı devam ediyordu, kolumdan yaralandım." dedi.
Kaş, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti.
Söz konusu dönemde Erzurum Emniyet Müdürlüğünde görevli çevik kuvvet polislerinden Uzun da Hopa'da miting alanında bulunan arama noktasında görevli olduğunu ancak daha sonra inşaat alanındaki pankartların kaldırılması için görevlendirildiğini anlattı.
Uzun, grubun inşaat alanından güvenlik güçlerinin üzerine moloz ve taş parçaları attığını aktararak "Müdürlerin uyarılarına rağmen dağılmadılar. Taş, moloz, sopa ve şişeleri polis ekiplerine ve mitinge katılanlara atıyorlardı. Bana da inşaattan atılan kalas sırtıma geldi yaralandım, bununla ilgili rapor aldım." diye konuştu.
Yaralandığı için gazı başka bir arkadaşına devrettiğini dile getiren Uzun, "Yaralanmıştım ama görev bilinciyle orada kaldım. Beraatimi talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Olayın yaşandığı dönemde Bayburt Emniyet Müdürlüğünde çevik kuvvet ekiplerinde görevli tutuksuz sanık Eyyupoğlu da miting platformu arkasında görevli olduğunu, Cumhuriyet Meydanı'ndaki bir minibüsten Lokumcu'yla ilgili anonslar yapıldıktan sonra grubun taşkınlığı artırması üzerine olay yerine görevlendirildiğini söyledi.
Olaylar sırasında Lokumcu'yu hiç görmediğini aktaran Eyyupoğlu, 4-5 kez gaz fişeği attığını ancak Lokumcu hastaneye kaldırıldıktan sonra gaz kullandığını öne sürerek beraatini talep etti.
Tutuksuz sanıklardan o dönem Erzurum Emniyet Müdürlüğü çevik kuvvet ekiplerinde görevli polislerden Aydın da Erdoğan'ın Hopa mitinginde görevlendirildiği için olay yerinde bulunduğunu ifade etti.
Aydın, basın açıklamasına izin verilen grubun açıklamadan sonra dağılmayarak taş gibi cisimlerle güvenlik güçlerine karşılık vermeleri üzerine gruba gazla müdahalede bulunulduğunu anlattı.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Aydın beraat talebinde bulundu.
Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu ise sanıklardan şikayetçi olduğunu ve bir sonraki duruşmada beyanda bulunmak istediğini belirterek "10 yıldır bu anı bekliyorum. Hangisi suçluysa ona göre değerlendirilme yapılarak karar verilmesini istiyorum. Davaya katılma talebim var." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet savcısı beyanında, dinlenmeyen sanıkların ve tanıkların bir sonraki celse dinlenmesini, sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanıklar için bir sonraki duruşmaya katılmaları için davetiye çıkarılmasına, bu celse ifadeleri alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına, gerektiğinde SEGBİS ile bağlanılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşmayı, bazı illerin baro temsilcileri ile Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ve Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk de takip etti.
OLAY
Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011'de düzenlenen AK Parti mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylarda, parti konvoyundaki araçlar taşlanmış, güvenlik güçleri havaya uyarı ateşi açmıştı.
Taşlı saldırıda Başbakanlık Koruma Müdürlüğüne mensup bir polis memuru yaralanırken olaylar sırasında rahatsızlanan emekli öğretmen Metin Lokumcu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Trabzon ve İstanbul adli tıp kurumlarınca hazırlanan raporlarda, Lokumcu'nun vücudunda toksik maddeler bulunmadığı, ölümün mevcut kalp damar hastalığının aktifleşmesi sonucu meydana geldiği belirtilmişti.
Lokumcu'nun ölümüne neden oldukları gerekçesiyle olay günü görevli olan 13 polis hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Güvenlik gerekçesiyle Trabzon'da görülen davanın ilk 2 duruşması Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmış, görevsizlik kararı sonucu yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesinde sürmesine karar verilmişti.
KAYNAK : AA