Manisalı iş adamları Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleşen Dış Ticarette Yeni Ufuklar Buluşması’nda bir araya geldi.
Manisa’da “Dış Ticarette Yeni Ufuklar Buluşması” toplantısının 8.’si Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Manisa TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz tarafından 2013-2023 tarihleri arasında Vestel İcra Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Turan Erdoğan’a plaket verildi.
Törende konuşan Manisa TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Hatırlanacağı üzere mart ayında Ege İhracatçı Birlikleri ve Ekonomi Gazetesi iş birliğinde, Ege İhracat Buluşmaları’nın 7.’si odamız ev sahipliğinde gerçekleşmişti. Toplantımız şubat depreminin hemen ardından gerçekleşmiş, hatta toplantımızın temel konusu olmuştu. 6 Şubat’ta ülkemiz büyük bir felaket yaşamıştı. Resmi rakamlarla 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetmiş, binlerce yaralı ve yıkılan binalar, tarifi imkansız acılara neden olmuştu. Aradan altı aydan fazla zaman geçti. Depremin meydana getirdiği yaraları sarmaya, yıkımları toparlamaya çalışıyoruz. Bu felaket inşallah son olur. İnşallah bu felaketten yeterince ders çıkarmışızdır. Bugün ’Dış Ticarette Yeni Ufuklar Buluşması’ başlığı ile yeni bir toplantıya ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Konunun uzmanları dış ticaret ekonomisi, yurt dışı pazarlar, dış ticarette yeni ufuklar konularında bizleri bilgilendirecekler. Böyle bir toplantının Manisa’da olması oldukça önemli. Zira Manisa bir ihracatçı şehir konumunda. Büyük bir kapasiteye sahip ve bunu ileri düzeylere götürebilir. Bunu başarmak için mevcut dış ticaret ortamının gerçekçi analizi ve gelecek trendlerinin ne olacağının doğru tahmin edilmesi gerekiyor. İnanıyorum ki bu toplantı buna büyük katkı sağlayacaktır. Elbette dış ticaret kolay bir işlem değil. Pazar bulmak ve bu pazarda kalıcı olmak için çok çalışmak, gayret sarf etmek gerekir. Bu anlamda Manisalı iş insanlarını, üyelerimizi tebrik etmek gerekir. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen üreten ve ürettiğini dış pazarlara satan, ülke ihracatında önemli rol oynayan insanların memleketidir Manisa” dedi. “İhracatımız 3 milyar 200 milyon seviyelerine ulaşmıştır”
Manisa’nın Türkiye ihracat sıralamasında 7. sırada bulunduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verileri dikkate alındığında, Manisa son iki yılda 5 milyar doların üzerinde ihracatı ile İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Gaziantep ve Ankara’dan sonra, Türkiye’de 7. sıradadır. Bu sıra küçük farklarla Sakarya ile aramızda değişebiliyor. 2023 yılının ilk sekiz ayında yani ocak-ağustos arası ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 9 artış sağlamış, yaklaşık 3 milyar 200 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu ihracatın nerdeyse yarısı yüzde 43 elektrik ve elektronik sektörü tarafından gerçekleştirilmiş. Sırasıyla yüzde 16’sını iklimlendirme, yüzde 13’ünü otomotiv endüstrisi gerçekleştirmiş. Kuru meyve ve mamulleri, hububat-bakliyat, meyve ve sebze ile makine aksamlarının her biri yaklaşık yüzde 4 civarında katkı sağlamış. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Manisa bir sanayi şehridir ve aynı zamanda bir tarım şehridir. Peki Manisa ihracatını hangi ülkelere yapıyor? En çok Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, İspanya ve Irak başı çekiyor. Sekiz aylık 3 milyar 200 milyon dolarlık ihracatımızın yüzde 16’sını Almanya’ya, yüzde 12’sini Birleşik Krallığa, yüzde 10’unu Fransa’ya, yüzde 7’sini İtalya ve yüzde 6’sını İspanya’ya gerçekleştiriyoruz. Bu sıralama genelde değişmiyor. İhracatımızda, Avrupa ülkeleri önemli bir yere sahip. İhracatımızın yüzde 60’tan fazlası bu bölgeye gidiyor” diye konuştu.
Avrupa Birliğine satılacak ürünlerde karbon ve su ayak izine göre değerlendirmelerin yapılacağını hatırlatan Yılmaz, “Politik tartışmalar bir yana Avrupa piyasasının korunmasına hatta artırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Elbette bunun için yapılması gerekenlerin başında yeşil ekonomiye uyum geliyor. Malum AB yeşil mutabakatı AB bölgesine satılacak ürünlerin karbon ayak izine ve su ayak izine göre değerlendirecek artık. Kriterlere uymayanlardan ek vergi alacak. Tabii biz bu şartları yerine getirmez isek ürünlerimiz daha pahalı hale gelecek ve bu pazarda rekabetçi olmamızı zorlaştıracak. Bu vesileyle tekrar ifade etmeliyim ki artık ürettiğimiz ürünlerin yeşil pasaportu olması gerekiyor. Üretim tesislerimizi, üretim biçimimizi ve hatta tedarikçilerimizi yeşil pasaporta göre belirlememiz gerekiyor. Su ayak izi, karbon ayak izi, enerji verimliliği gibi zorunluluklar hep önümüze çıkacak. Mutabakatı uygulamak kolay değil, ancak başka şansımız da yok. Klasik bir görüştür, ’her kriz bir fırsat olabilir’ diye. Yeşil dönüşüm yolunda yapılacak her çalışma ekonomimizi rekabetçi kılacak. Tıpkı gümrük birliğine giriş gibi, yeşil mutabakat, bize topyekun ekonomimizi çağ atlatma imkanı verebilir. Türkiye bu dönüşümü yapacak güçtedir. Ancak bu konuda daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Pazar çeşitliliği ve sürekliliğinin önemini vurgulayan Başkan Yılmaz, “Bir başka önemli konu ise pazar çeşitliliği ve sürekliliği konusu ile katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesidir. Bizim için oldukça önemli olan AB bölgesine ek olarak pazar çeşitlenmesine de ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun için de çok çalışmamız gerekiyor. Manisa olarak ihracat kalemlerimize baktığımızda irili ufaklı 170’den fazla destinasyona ihracatımız söz konusu. Bu çeşitlendirmede sıkıntı olmadığı ama miktar ve tutarda sıkıntı olduğunu gösteriyor. Bir başka konu yüksek teknolojili ve katma değerli ürünlerin ihracata konu olması. Bu durumda başta inovasyon olmak üzere birçok konu ön plana çıkıyor. O halde katma değerli ürünleri nasıl üretebiliriz, sürdürülebilir pazar paylarını nasıl elde edebiliriz, pazarları nasıl büyütebiliriz, neler yapılabilir? ayrıntılı konuşmak gerekiyor” dedi.
Yılmaz’ın konuşmasının ardından panelistler tarafından iş ve ticaret dünyası temsilcilerine sunumlar yapıldı.