Başkan öter açıklamasında “Son 15 yıldan bu yana Mardin ovamızda Buğday, Arpa ve Kırmızı Mercimek hasadından sonra ikinci ürün olarak üretimi gerçekleşen Mısır ekimi bu sene, geçen seneye göre yüzde 75 daha az ekilmiş. Bunun sebebi girdi maliyetlerin yüksek olması, alım fiyatının düşük açıklanması ve en önemli neden yer yer 500-600 metre derinliğe ulaşan yeraltı kuyulardan su çekmek için kullanılan elektrik paralarını ödeyemez duruma gelen çiftçilerimiz ne yazık ki kitlesel bir şekilde üretimden vazgeçtiklerini görüyoruz. Oysa Devletimiz ikinci ürün mısır ekiminin gelişmesi için Mardin bölgemizde kurulan yüzlerce tesise teşvikler, hibeler sağladı. Son yıllarda Mardin ovamızda buğdaydan sonra en çok üretimi yapılan ikinci ürün mısır, çiftçilerimiz, tarım sektörü ve bölge ekonomisi için önemli bir katma değer haline gelmişti. Mardin’in dört ilçesinde Kızıltepe, Derik, Artuklu ve Nusaybin’de üretimi gerçekleşen ikinci ürün mısır yıllık iki milyon ton civarıydı, buda ülkemizin ikinci ürün mısır üretimi olan altı milyon tonun 3/1 yani üçte birini Mardin ovamız tek başına karşılıyordu. Ama ne yazık ki Mardin ovamızda 2024 yılı ikinci ürün mısır üretiminde en az dörtte üç kayıp söz konusudur . Rakamsal olarak Bir buçuk milyon ton civarında kayıp demektir. Bu kayıp sadece Mardin çiftçisinin kaybı değildir, aynı zamanda tarım sanayisi, tavuk yetiştiricisi, büyükbaş, küçükbaş hayvancılık sektörleri, yem sektörü, irmik, nişasta ve daha birçok kullanım alanlarımız maddi kayıp yaşayacaktır. Çünkü ikinci ürün mısır yeterli ekilmediği için, açık verecek mısırı dışarıdan ithal edilecek, dövizimiz dışarı gidecek, üretim sektörümüz ve milli ekonomimiz kayıp edecek; Kazanacak olan İthalat lobisi ve dış ülkelerin çiftçisi olacak.
Cumhurbaşkanımıza ve Tarım Bakanımıza Çağrıda Bulunuyorum.
Başkan Öter açıklamasının devamında “ Mardin çiftçilerimizin en büyük sorunu tarımda kullanılan sudur elektrik değildir. İki büyük nehir Dicle ve Fırat’ın ortasında yer alan bir bölgedeyiz, Nehirlerimizin suyu basra körfezi denizine akıyor, komşu ülkeler istifade ediyor ama kaynağı ülkemizin topraklarında çıkan hakkımız olan suyumuzdan çiftçilerimiz istifade edemiyor, elektrik gücüyle büyük maliyetlerle açılan yeraltı artezyen kuyulardan su çekmeye mecbur bırakılan çiftçi ürettiği ürünün tamamını satıyor elektrik parasına yetmiyor. Bu durumda elektrik şirketi bir çok çiftçiden para alamadığı için icra yoluna, enerji kesintisine vb. yollara başvuruyor.
Kangren haline gelen ve milli servet kaybına sebep olan bu sorunun kökten sözüme kavuşmasının tek çaresi GAP kapsamında bulunan ve çalışmaları ağır giden Mardin su depolama Gölet’inin biran önce tamamlanması için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’a ve Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’ya çağrıda bulunuyorum, 49 yıl, yarım asır geçti bitirilemeyen bu proje Allah rızası için artık bitirilsin, cefakar çiftçimizin kuyularda kullandığı elektrik borcundan kurtulsun “dedi.
Kaynak: mardinsoz.com