İstanbul’da 2 yıl önce glomus tümörüne yakalanan ve doktorların ’masada kalırsın, felç olabilirsin’ dediği hasta, Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.
İstanbul’da ikamet eden ve 2 yıl önce glomus tümörüne yakalanan Zahide Kıyak (52) İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok hastaneye başvurdu. Gittiği hastanelerdeki doktorların ‘masada kalırsın, felç olabilirsin, sesin kısılır’ demesi üzerine arayışa geçen Kıyak, sosyal medyada Lokman Hekim Van Hastanesi’nde başarılı ameliyatlar gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel’e ulaştı. Daha sonra Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Kıyak, burada geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, İstanbul’da ikamet eden Vanlı Zahide Kıyak isimli hastaya 2 yıl önce glomus tümörü tanısı konduğunu ifade ederek, bu hastalığın bir üniversite hastanesi tarafından takip edildiğini söyledi. Glomus tümöründe takip etmenin hem hastaya hem de doktora zarar verdiğini vurgulayan Başel, “İki yıl takip eden doktorlar, tümör büyüyünce de bu sefer bunu çıkarmamız lazım ama riski çok yüksek demişler. Felç olursun, sesin gider, tam çıkaramayabiliriz gibi komplikasyonlar söylemişler. Hastamız da, ‘Hem iki yıldır takip ediyorsunuz, hem de büyüdü diye tümörü çıkarmıyorsunuz” diye tepki göstermiş. Glomus tümöründe tanı konur konmaz hekimin ameliyatı planlaması gerekiyor. Ya çıkarması ya da başka bir tedavi gerekiyorsa onu yapması lazım. Hastamızın bekletilmemesi, zaman kaybı olmaması lazım. Bu hastamız da bunun tipik örneğini yaşadık. Normalde 2 santimlik tümör, 6 santime çıkmış. 2 santimlik tümörde hiçbir komplikasyon gelişmez. Doktora da yazık hastaya da yazık. Bunu takip etmenin hiçbir mantığı, hiçbir bilimsel yönü yok. Bunu hastalarımıza öğrettik ama maalesef hekim arkadaşlar bunu takip etmek istiyorlar ve hastaya da zarar veriyorlar” dedi.
6 santimlik bir tümörün çıkarılmasının zor olduğuna değinen Dr. Başel, “Hem yukarı yerleşimde hem de hastamızın boyun yapısı kısaydı. 6 santime yakın bir tümör, büyük bir tümör ve bizi de zorladı. Ama Allah’a şükür tümörü tam olarak çıkardık. Bunu da kameraya çekip hasta yakınlarımıza gereken bilgiyi verdik. Hastamızın sağlık durumu çok iyi” ifadelerini kullandı.
2 senedir baş ağrısından dolayı çok zorluklar yaşadığını aktaran Zahide Kıyak isimli hasta ise “Doktora gittim. Bana, ‘Çok risklidir, şah damardadır, felç olacaksın, ölebilirsin, sesin kesilir’ dedi. Bende buraya geldim. Şimdi çok iyiyim. Doktora çok teşekkür ediyorum. Ben buradan çıktığımda bana felç olursun, sesin kısılır diyen doktorların yanına gideceğim. Onlara, ‘Ben gittim ameliyat oldum. Sesim de gitmedi, felç de olmadım” diyeceğim” şeklinde konuştu.
Hastanın eşi Kadir Kıyak da İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok yere gittiğini ancak bir çözüm bulamadığını belirterek, “Türkiye’de tanınmış en iyi hastanelere, profesörlere gittik. Bize sadece bu glomus tümörünün şah damara sarıldığını ve alınmasının imkansız olduğunu söylediler. Alındığı zaman ya hasta felç olur, ya ses kısıklığı olur ya da ameliyattan çıkamaz dediler. Sonra araştırmalar sonucunda Halil hocayı tavsiye ettiler. Hocaya geldik, ameliyat yaptı ve hastanın durumu çok iyi. Hiçbir sıkıntısı yok. Ses tellerinde sıkıntı yok, felç durumu yok ve organlarda yan etkisi yok. İnşallah yarın taburcu oluyoruz. İlk başta bize hocanın ismini dediklerinde biz bunun yurt dışında olduğunu düşündük. Baktık ki Van’da. Biz de Vanlıyız. Şaşırdık kaldık. Hemen uçağa bindik geldik ve hocam bize şifa oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi.