Mersin’in Silifke ilçesindeki Göksu Deltasında, Devlet Su İşleri Genel (DSİ) Müdürlüğünce kıyı erozyonunun önlenmesi amacıyla kıyıdan yaklaşık 150 metre uzaklıkta ve 3 metre derinlikte, toplam 2 bin metre uzunluğunda batık dalgakıran yapısı çalışmalarına devam edildiği bildirildi.
DSİ Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için çalışmaların devam ettiği kaydedildi. Sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıldığını ifade edilen açıklamada, bu anlamda Mersin’de bir ilkin hayata geçirildiği kaydedildi. Deniz kıyısı için 2 bin metrelik koruma kalkanı
Açıklamada görüşlerine yer verilen DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, ’Mersin-Göksu Deltası Kıyı Erozyonu Önlenmesi’ projesi çerçevesinde çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Göksu Deltasında kıyı erozyonunun önlenmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz çalışmalar çerçevesinde, deniz kıyı korumalarında ve nehir ıslahlarında kullanılmakta olan gabion sepetlerle deniz kıyısı boyunca çeşitli yerlerde batık dalgakıran ve mahmuz yapıları oluşturmaktayız. Yüzde 26 fiziki gerçekleşme sağlamış olduğumuz çalışmalarda, gabion sepetlerin denize yerleştirilmesine devam ediyoruz. Çalışmalara kıyı erozyonu probleminin en yoğun yaşandığı Paradeniz Lagünü sahilinden başlanmış olup, bu bölgede kıyıdan yaklaşık 150 metre uzaklıkta ve 3 metre derinlikte toplam 2 bin metre uzunluğunda batık dalgakıran yapısı oluşturulacaktır. Ocak ayı itibariyle 100 metre uzunluğunda set oluşturulmuştur" dedi. Doğal yaşam için özel hassasiyet
Çalışmalar çerçevesinde doğal yaşamın zarar görmemesi adına özel bir hassasiyet gösterildiğine dikkat çeken Balta, “Paradeniz, Göksu Deltasında Mersin ili sınırlarında bulunan bir lagün gölü. Paradeniz’in de yer aldığı Göksu Deltası su kuşları, dalyan balıkçılığı ve deniz kaplumbağaları için ayrı bir öneme sahip. Tüm şartlar göz önünde bulundurulduğunda bu kadar eşsiz bir coğrafyada yapılacak çalışma bizim için de üst düzey bir hassasiyet gerektiriyor. Alanda yapılan tüm çalışmalar için doğal yaşama zarar verilmeyecek zaman aralıkları seçiliyor. Büyük bir titizlik ve dikkatle çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.