Konya’da mest üreticileri, yetiştirilecek çırak, çalıştırılacak kalfa ve usta bulamıyor. Gençlerin zor iş olduğu için çalışmayı tercih etmediğini belirten üreticiler, gelecek dönemlerde daha fazla sıkıntı çekmemek ve üretim ağını yükseltmek için çözüm yolu arıyor.
Kolay iş bulmanın mümkün olduğu, ekonomik getirisi yüksek olan ama pek tercih edilmeyen mesleklerin arasında ayakkabı ve mest üretimi bulunuyor. Birçok meslek grubunda olduğu gibi gençler, mest üretim mesleğini zor iş olması nedeniyle tercih etmiyor. Bu sebeple üreticiler, küçümsenmeyecek maaşlarda çalıştıracak çırak, kalfa ve usta dahi bulmakta zorlanıyor. “Yetişmiş elemanlarımız olsa kapasitelerimiz daha çok artabilir”
İşçi sorununun çözülmesi halinde mest üretim ağını daha yüksek seviyelere ve çeşitliliği de arttırarak ülke ekonomisine katkı sağlayacak kapasiteye sahip olduklarını ancak eleman sorunu ile hedeflerine ulaşamadıklarını belirten mest üreticisi Halit Çelik, “Üretim anlamında meslek eskiden eleman anlamında daha kalabalıktı. Fakat geçen yıllar çerçevesinde yetişmiş elemanda azalmalar meydana geldi. Şu an gelinen noktada da tabii istihdam anlamında yetişmiş elemanda sıkıntı yaşıyoruz. Üretimlerimizi arttırmak istiyoruz ama mevcutta yetişmiş elemanlar olmadığı için üretimlerimizi arttırmakta şu an zorlanıyoruz. Tabii yetişmiş elemanlarımız olsa kapasitelerimiz daha çok artabilir. İstihdama daha çok katkı sağlayabiliriz. Hem ülkemizin katma değerine katkı sağlarız hem de üretim kapasitemizi daha çok arttırmış oluruz” dedi. “Hedefimizi eleman açısından dolayı gerçekleştiremiyoruz"
Üretim alanında kendini geliştirmek isteyen bir kişinin kısa sürede usta olabileceğinin altını çizen üretici Halit Çelik, “Mesleğimiz çok zor bir meslek değil, elle daha çok yapılan bir meslek. Yüzde 50 makine, yüzde 50 ise el yardımıyla yapıyoruz. Kendini işe veren bir kişinin 1 yıl içerisinde usta olma kabiliyet ve kapasitesine sahiptir. Aşırı zor bir mesleğimiz yok getirisi olarak da günümüz şartlarında usta olan bir kişinin küçümsenmeyecek rakamlarda getiriye sahip olabilir ve rahat bir şekilde geçimini sağlayabilir. Eleman eksikliğinden dolayı biz sezonu bitirdiğimiz zaman tekrar yeniden devam etmek zorunda kalıyoruz üretime. Ama yetişmiş elemanlarımız olsa bu ara dönemde farklı ürünler üretebiliriz ve daha farklı çeşitlerde devam edebiliriz. Eleman olmadığı için mecburen 12 ay sadece mest üretimi yapmak durumunda kalıyoruz ve bunu zaten ancak yetiştirebiliyoruz elimizdeki mevcut kadroyla. Hedefimizi eleman açısından dolayı gerçekleştiremiyoruz. Altyapımız ayakkabı üretimine de müsait farklı ayakkabı çeşitleri de üretebiliriz. Mestin yanında çeşitlerimizi farklılaştırabiliriz üretim çeşitlerimizi bu sayede de hem daha çok kişiye vesile olabiliriz hem de ülkemizin ekonomisine katkı sağlayabiliriz” şeklinde konuştu. “İşleri öğrensinler küçümsenmeyecek rakamlarda çalışırlar”
Mesleği öğrenmek isteyen kişilere seslenen Çelik, “Biz istiyoruz ki insanlar gelsinler meslekleri tercih etsinler, yetişsinler. Biz onları yetiştirelim. Kesinlikle şu ön yargıdan kurtulmalarını istiyoruz, insanların. Ben sadece devlet memuru olayım değil, devletimiz bir yere kadar insanları barındırabilir. Buradaki sanayilerde de eleman açıklarımız söz konusu. Gelsinler burada işleri öğrensinler, küçümsenmeyecek rakamlarda çalışırlar. Geçimlerini temin ederler. Bu şekilde hayatlarına devam ederler. Yani çalışmak isteyen herkes biz buraya Aykent Ayakkabı sitesine bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Deriden yapılmayan ürünler çok sağlıklı değildir maalesef ve ayağa zarar verir”
Kış aylarının yaklaşmasıyla mest almak isteyen vatandaşlara deri uyarısında bulunan Çelik, “Vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken ürünleri alırken deri olmasına kesin dikkat etmesi gerekiyor. Deriden yapılmayan ürünler çok sağlıklı değildir maalesef ve ayağa zarar verir. Deriden olduğu zaman hiçbir problem yaşamazlar. Deri olduğuna emin olmaları gerekiyor. Bunun için de eğer anlayabiliyorlarsa, deri olup olmadığını bireysel olarak gözle, elle temas ederek ürünü anlayabiliyorlarsa bu şekilde anlayabilirler ya da güvendikleri satış yapan yerlerden ürünlerini alabilir. Biz bunu çözmek için şöyle bir yol izledik. Ürünlerimizin altına açıklamalarını deri logolarını, ürünün içeriğinde ne kullandığımızı etiketler haline yapıştırıyoruz. Tüketici daha rahat aydınlanabilsin, daha rahat ürün tercih etsin diye. Ülkemizdeki enflasyonun etkisiyle fiyatlar her geçen gün yükseldi. Geçen yıla oranla bu yıl da yani perakendeciden, tüketiciye direkt olarak 150 ile 200 lira civarında ürüne ulaşabilirler. Yani deri kalitesine göre değişir bu durum” diye konuştu.