Küresel Vizyon ve Deneyim
Ali Şahin, Asya kıtasında uluslararası ilişkiler üzerine lisans ve yüksek lisans yaparak bölgenin dinamiklerini yakından tanıma fırsatı buldu. Bu süreçte Asya’nın zengin tarih ve kültür birikimini özümseyen Şahin, 1990 yılında Necmettin Erbakan’ın talimatıyla, siyasi donanım kazanmak üzere Pakistan’a gönderilen 19 kişilik özel ekipte yer aldı. Bu deneyim, onun Asya müktesebatını şekillendiren önemli bir dönüm noktası oldu.
Avrupa Birliği Bakan Yardımcılığı göreviyle Avrupa’nın siyasal ve kültürel dinamiklerini yakından tanıyan Şahin, bu görev süresince Avrupa müktesebatını da içselleştirdi. Şimdi ise Latin Amerika ve Karayipler Parlamentosu (PARLATINO) Başkanlığı ve NATO üyeliği görevleriyle Amerika kıtasındaki siyasi birikimini artırıyor.
Doğu ile Batı Arasında Köprü
Ali Şahin’in siyaset anlayışı, Doğu ve Batı’nın, Kuzey ve Güney’in sentezine dayanıyor. Asya’da başlayan kariyer yolculuğu, Avrupa ve Amerika’da devam ederek onu küresel bir vizyoner haline getirdi. Bu deneyim, Şahin’i uluslararası sahnede hem Batı hem de Doğu kültürlerine hitap edebilen nadir siyasetçilerden biri yapıyor.
Erbakan ve Erdoğan ile Yol Arkadaşlığı
Ali Şahin, genç yaşlarda Necmettin Erbakan tarafından siyasete kazandırılmış bir isim. Erbakan’ın öğrencisi ve Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu’nun danışmanı olarak Türkiye siyasetinde önemli bir yere sahip olan Şahin, Refahyol Hükümeti döneminde de bu çizgisini sürdürdü.
Recep Tayyip Erdoğan’a olan bağlılığını ise sıkça dile getiriyor. Şahin, Erdoğan’ın liderliğinde dünya sahnesinde mazlumların sesi olmayı ve zalimlerin karşısında dimdik durmayı bir görev olarak görüyor. “One minute” çıkışı ve “Dünya beşten büyüktür” söylemi, Şahin’in gözünde Erdoğan’ın adalet mücadelesinin en güçlü sembollerinden biri.
Tarihe Tanıklık Etme Arzusu
Ali Şahin, eğer bir tercih hakkı olsaydı, tarihte üç dönemde yaşamayı arzuladığını ifade ediyor. İlki, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in döneminde Bedir ve Uhud savaşlarına katılan bir sahabi olma isteği. İkincisi, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği dönemde, Ulubatlı Hasan gibi surlara bayrağı diken bir kahraman olma hayali. Üçüncüsü ise bugün, Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında, mazlumların sesi olarak tarihe tanıklık etmek.
Ali Şahin, bu tarihi yolculukta kendisine verilen fırsatları büyük bir şükür ve minnetle karşılıyor. Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğu derin sadakati de, onu Türkiye siyasetinde farklı bir konuma taşıyor. Şahin, “Bugün, zalimlerin yüzüne karşı dimdik duran Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olmayı bana bahşeden Rabbime hamdediyor, şükrediyorum” sözleriyle bu sadakati kalın çizgilerle vurguluyor.