Gaziantep FK, son dört maçta aldığı üç galibiyetle özgüven tazelemiş, kümede kalma yarışında önemli bir avantaj elde etmişti. Ancak futbolun en büyük handikaplarından biri de budur: Erken rehavete kapılmak! Konyaspor karşılaşması, bunun en net örneklerinden biri oldu.
Sezon boyunca Gaziantep FK’nın deplasman karnesi sıkıntılıydı. Takım, Beşiktaş karşısındaki galibiyet haricinde dış sahada etkili bir oyun sergileyemedi. Konyaspor maçında da bu tablo değişmedi. Selçuk İnan’ın sahaya sürdüğü kadro kâğıt üzerinde doğru tercihlerle şekillendirilmiş olsa da takımın sahadaki duruşunu fazlasıyla temkinli gördüm. Siz tek puana razı olursanız sonuç kaçınılmaz olur.
İlk 45 dakikada Gaziantep FK’nın rakip kaleye gitmekte zorlandığını gördük. Oyunu kendi sahasında kabul eden, fazla risk almayan bir anlayışla sahadaydı. 1. ve 2. bölgede oyunu kontrol etmeye çalışsa da Konyaspor’un pas trafiğini kesmekte zorlandı. Bu oyun planının en büyük handikapı, rakibin baskı kurmasına ve kendi oyununu rahatlıkla oynamasına zemin hazırladı. İleri çıkamazken rakibinde kontra atakları geldi.
Nitekim Konyaspor, ilk yarıda oyunun hâkimi olan taraftı. Melih’in direkten dönen şutu, Gaziantep FK’nın savunmada yaşadığı kırılganlığın bir göstergesi oldu. Eğer o top ağlarla buluşsa, maç çok daha erken kopabilirdi.
İkinci yarıya girerken Selçuk Hoca bazı hamleler yaptı, ancak bu değişiklikler de Konyaspor’un oyun üstünlüğünü kırmaya yetmedi. Çünkü Gaziantep FK’nın genel problemi, oyunu sadece rakibin hatalarına göre şekillendirmesi. Oysa deplasmanda puan almak için sadece rakibin boşluklarını kollamak yetmez; oyuna kendi kimliğini koymak gerekir.
Konyaspor karşısında Gaziantep FK’nın net bir oyun planı olmadığını gördük. Rakip kaleye gidemeyen, oyunu üçüncü bölgeye taşıyamayan bir takım görüntüsü vardı. Aslında bu maç, Gaziantep FK’nın iç sahada ve deplasmanda oynadığı oyun arasındaki büyük farkı da gözler önüne serdi.
Selçuk İnan ve ekibinin özellikle deplasman maçlarındaki oyun planını gözden geçirmesi gerekiyor. Gaziantep FK’nın içeride farklı, dışarıda farklı bir kimlikle sahaya çıkması sürdürülebilir bir strateji değil. Takımın, her koşulda aynı disiplinle sahada yer alması şart. Deplasmanda bu tür futbol bu takımın başına iş açabilir. O nedenle; biraz daha temkinli olmak gerekiyor..