Haberde, Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi’ne (NARA) Ocak ayında teslim edilen ilk belgeler, sınıflandırılmış olarak işaretlenmiş 150’den fazla gizli belgeyi içeriyordu.
Bu sayı, Adalet Bakanlığı’nda yoğun endişe uyandırdı ve FBI’ın Trump’ın Mar-a-Lago’daki evine baskın yapmasına yol açan cezai soruşturmanın başlatılmasına yardımcı oldu.
Kaynaklara göre, hükümet Trump’ın görevden ayrılmasından bu yana evinde toplamda 300’den fazla gizli belge ele geçirdi.
Trump’ın Beyaz Saray’dan aldığı hassas materyallerin içeriği hala belirsizliğini koruyor.
Ancak kaynaklara göre, Trump görevden ayrıldıktan yaklaşık bir yıl sonra Ocak ayında Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi’ne teslim ettiği 15 kutunun içindeki belgeler CIA, Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve FBI’dan gelen çeşitli ulusal güvenlik belgelerini kapsıyor.
Trump, 2021 sonlarında Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi’ne teslim etmeden önce belgeleri bizzat gözden geçirdi.
Kutulardaki bazı materyallerin son derece hassas yapısı nedeniyle, Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi yetkilileri, konuyu Adalet Bakanlığı’na sevk etti.
Trump’ın yardımcıları, Haziran başlarında Adalet Bakanlığı yetkililerinin Mar-a-Lago’yu ziyareti sırasında birkaç düzine ek hassas belgeyi de teslim etti.
Eski Başkan’ın evinde bu ay yapılan aramada ise, bazıları ‘çok gizli’ olarak sınıflandırılmış 26 kutu ele geçirildi.
Adalet Bakanlığı’nın soruşturması hala devam ediyor ve bu da yetkililerin, Trump’ın Beyaz Saray’dan ayrılırken yanına aldığı tüm belgeleri bulup bulmadıklarından emin olmadıklarını gösteriyor.
Trump dün Adalet Bakanlığı’na dava açtı ve Mar-a-Lago’da ele geçirilen belgelerin hangisinin kendisine yönelik soruşturmada kullanılabileceğini belirlemek için özel bir uzman istedi. Ayrıca, arama emri kapsamı dışında kalan her türlü eşyanın iade edilmesini talep etti.
Trump’ın mahkemeye sunduğu dilekçesinde, “Siyasetin adaletin yönetimini etkilemesine izin verilemez. Kolluk kuvvetleri, ABD’lileri koruyan bir kalkandır ve siyasi amaçlara ulaşmak için bir silah olarak kullanılamaz” denildi.