Gaziantep Özel Hatem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Saadet Tayşi, obezite cerrahisi sonrası beslenmeye dikkat çekerek, hastaların beslenme süreçlerini anlattı.
Özel Hatem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Saadet Tayşi, günümüzde yaşanan obezite hastalıkları ve cerrahisi sonrası beslenme hakkında açıklamalarda bulundu. Diyetisyen Tayşi, obezite cerrahisinin ardından ilk bir yılda hastaların beslenmesinin çok önemli olduğunu ve beslenmeyle beraber sporla bunun pekiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Ekip halinde hastalarımızı takip ediyoruz”
Obezite cerrahisi süreçlerini ekip olarak takip ettiklerini ifade eden Diyetisyen Tayşi, “Günümüzde obezite çok yaygınlaşmaya başladı. Özellikle Gaziantep ve bölgede obezite oranları daha yüksek oluyor. Burada beslenme alışkanlığımızın farklı olması, daha fazla hamur işi, yağlı et tüketimi obezite oranlarını arttırıyor. Obezite cerrahisini genelde beden kütle endeksi 40 ve üzerinde olan bireylerin Dr. Emin Yılmaz, ameliyata uygun görmesi halinde, ameliyatını yapıyor, ben de beslenme takibini yapıyorum” dedi. “Obezite cerrahisi sonrası beslenme süreçleri”
Obezite cerrahisinin ardından beslenme süreçlerini anlatan Diyetisyen Tayşi, “Obezite cerrahisi sonrasında ilk aşamamız sıvı dönemdir. Sıvı dönemde hastalarımızın konforu için et suları, tavuk suları, balık suları, meyve suları ile protein takviyeleriyle ilerliyoruz. Hastayı bu şekilde ilk 15 gün besliyoruz. 15 günden sonraki beslenmemizin adı ise püre dönemidir. Bu dönemde hastalarımıza daha yumuşak besinlere geçiş sağlıyoruz. Burada hastaların konfor düzeyleri yüksek oluyor. Bu dönem çok rahat dönemdir. Birinci ayda ise artık hastalarımızı katı döneme geçiş yapıyoruz. Obezite cerrahisinde midenin yüzde 80’i kesiliyor. Yüzde 20’lik kısmı sağlıklı beslenmeyi alışkanlık hale getirmeyi öneriyoruz. Bu yüzde 20’lik kısma birinci aydan sonra öncelikli besin koymamız gereken gurup proteinler oluyor. Proteinli beslendiği sürece hastanın kilo verme süreci çok hızlı oluyor. Aynı zamanda hastaların beslenme alışkanlıklarının değişmiş olması bu süreçte son derece önemlidir. 3. aydan sonra çiğ sebzelere, baharatlı besinlere, turunçgillere aynı zamanda kuru baklagillere geçişi söz konusu oluyor. Bu dönemde besin çeşitliliği daha fazla artmış oluyor. 6. aydan sonra ekmek ve tahıl gurubu dediğimiz besin guruplarına geçiş yapıyoruz. Burada ise hastayı artık ilk 6 ayda besin kontrolünü sağlamış oluyoruz. Bu dönemde hastalar ölçülerini ve porsiyonlarını çok iyi öğrendiklerinden dolayı eski alışkanlıklarını dönmemeyi yeğliyorlar. Obezite cerrahisinde hastalar ilk 6 ayda vermesi gereken en büyük kiloyu veriyor. 6. aydan sonra ise kontrollü bir şekilde bir bireyin ne kadar yemesi gerektiğini azar miktarda yemiş oluyor” şeklinde konuştu. “Hasta beslenmeye dikkat etmezse tekrar kilo alabilir”
Obezite cerrahisinin ardından hastanın beslenmeye dikkat etmemesi durumunda birkaç yıl sonra tekrar kilo alabileceği uyarısında bulunan Diyetisyen Tayşi, “Obezite cerrahisi çok mükemmel bir ameliyat olabilir ancak hasta beslenmesine dikkat etmediği zamanda birkaç yıl sonra tekrar kilo alabilir. Ondan dolayı hastalarımızı 1 yıl takip ediyoruz ki burada hastanın eski alışkanlıklarına tekrardan dönmemesini istiyoruz. Yeni alışkanlık kazanıp spor alışkanlığı ile birlikte yürütmesini istiyoruz. Birinci aydan sonra proteinli beslenmeyi oturttuktan 3. Ayın sonuna kadar bu şekilde ilerliyor” ifadelerini kullandı. “Beslenme, spor ve su üçlüsü çok önemli”
Beslenme spor ve suyun önemine değinen Saadet Tayşi, “Bizim hedeflerimiz 1. Yılın sonu ile 1,5 yılın sonunda hastanın hedef ağırlığa dönmüş olmasını istiyoruz. Burada spor çok önemli ikisini birlikte yapması gerekiyor. Spor yapılmadığı takdirde sarkma meydana geliyor. Ondan dolayı beslenme, spor ve su üçlüsüyle beraber hastanın hayat tarzını değiştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.