Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sinan Bağçacı, obezitenin halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartroz için büyük bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sinan Bağçacı, obezitenin osteoartroz için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Osteoartrozun genellikle orta ve ileri yaşlarda ortaya çıktığını söyleyen Bağçacı, “Halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartroz, eklem kıkırdağının bütünlüğünün bozulması sonucu ortaya çıkar. Eklem kireçlenmesi erkeklerden ziyade kadınlarda daha çok olur. En çok kalça, el parmakları, ayak başparmağı, bel ve boyun omurlarında görülür” dedi.
Osteoartrozun eklem kireçlenmesinin kilo artışı, hormonal denge, aktivite düzeyi ve anatomi gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabildiğini belirten Bağçacı, “Ağrı, tutukluk ve eklem hareketlerinde kısıtlılık gibi belirtilerle kendini gösteren eklem kireçlenmesi, erken evrede tespit edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi edilebiliyor” ifadelerini kullandı. “Eklemler ne kadar güçlü olursa o kadar az yıpranır”
Osteoartrozun en yaygın eklem hastalığı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sinan Bağçacı, “Tıpta hastalıkların çoğunda beslenmenin rolü tartışılmaz ama özellikle eklem hastalıklarında sağlıklı beslenmenin önemi tartışılmaz. Eklem sağlığının korunmasında tüketilen karbonhidratların lifli olması, yani posa miktarının fazla olması oldukça önemlidir. Vücudumuza giren monemer yapısı küçük, hızlı emilen karbonhidratlar ince bağırsakta emilim olan yerlerde bağışıklık sistemini oldukça
uyarıcı olabilmektedir. Bundan dolayı daha yavaş sindirilen posalı yulaf gibi gıdaların varlığı eklem sağlığı açısından daha faydalıdır. Protein içerikli gıdalar eklem yapılarına destek olan kas kitlesinin korunması için gereklidir. Eklemler ne kadar güçlü olursa o kadar az yıpranır. Eklem sorunlarına ikincil kas kayıpları hastaların yürümesini etkilemekte ve hareketliliğini de önemli ölçüde bozmaktadır” dedi.
En idealinin fazla kilo almadan, çok aşırı eklemleri yıpratmadan yeterli ve dengeli beslenme olduğunu kaydeden Bağçacı, “Doğal ortamda yetişen hayvanlardan elde edilen et ürünleri, omega gibi yüksek antioksidan içermesi nedeni ile eklem sağlığına faydalıdır. Yağlar eklem sağlığına fayda edebileceği gibi tipine göre bozucu etkide de bulunabilir. Batı tipi diyetteki yağlar, kızartılmış, bozulmuş yağların eklemleri bozduğu, bunun tam tersine doğal zeytinyağı ve antioksidan içerikli yağların da eklemleri koruduğu bilinmektedir. Antioksidan vitaminler ve minareler yeterince alındığında eklemler için faydalı olmaktadır. Hastalardan günde en az bir yumurta, bir kase yoğurt ve haftada 2-3 gün çok geniş olmamak kaydıyla et porsiyonları tüketmeleri istenmektedir. Ancak eklemleri sadece sağlıklı beslenerek korumak yeterli değildir. Düzenli egzersiz yapmak da eklem kireçlenmesinin önüne geçebilir” diye konuştu.