Ankara
Opera Sahnesi'ndeki temsilde, İtalyan besteci Pietro Mascagni'nin klasikleşmiş eseri "Cavalleria Rusticana" ile Ruggero Leoncavallo'nun bestelediği "Pagliacci" operası birlikte sahnelenecek.
İtalyan operasının "verismo" olarak adlandırılan gerçekçilik döneminde bestelenmiş bu iki eser, bir sahneleme geleneği olarak yaklaşık 130 yıldır birbiri ardına sergileniyor.
Mascagni'nin 1890'da prömiyeri yapılan ve büyük beğeni toplayan tek perdelik eseri, Sicilya'nın bir köyünde geçen "yasak aşkı" ve neden olduğu yıkımı anlatıyor.
Pagliacci operasında ise kıskançlığı hastalık halini almış, kendisinden oldukça küçük olan karısını ve aşığını sahnede gösteri sırasında öldüren palyaço Canio'nun dramı ele alınıyor.
Rejisörlüğünü Ayşe Dağıstanlı Parlar, koreografisini ise Nazlıcan Fırat'ın yaptığı Cavalleria Rusticana ile Pagliacci operalarının dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını Tülay Usta, ışık tasarımını Fuat Gök üstleniyor.
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü, tenor Murat Karahan ile ADOB Sanat Yönetmeni, soprano Feryal Türkoğlu, başrolünde yer aldıkları Cavalleria Rusticana'da O Lola, Tu qui, Mamma gibi unutulmaz aryaları seslendiriyor.
Dilimize "Köylü Namusu" olarak çevrilen ve ilk kez 1950'de yine ADOB tarafından sahnelenen eserin başrollerini dünyaca ünlü soprano Leyla Gencer ile Türk operasının kurucularından Aydın Gün paylaşmıştı.
Salgından sonra klasik formatta ilk temsil mutluluğu
Murat Karahan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınından sonra Ankara Operası'nda orkestrası, korosu ve sahnesiyle sistematik, klasik opera formatında ilk temsili vermenin mutluluğunu ve heyecanını yaşadıklarını dile getirdi.
Cavalleria Rusticana'da Turriddu, Pagliacci'de ise Canio karakterlerini canlandıracak olan Karahan, "Verismo döneminin müziklerine benim ayrı bir hayranlığım olduğu için söylerken de dinlerken de ayrı bir keyif alıyorum." dedi.
Karahan, Cavalleria Rusticana'nın en sevdiği operalardan biri olduğunu belirterek, "Benim için güzel tarafı hayatımda ilk kez bu rolü Sicilya'da, konunun aslında geçtiği yerde seslendirdim." ifadesini kullandı.
Feryal Türkoğlu da eseri büyük bir heyecanla hazırladıklarını dile getirerek, 2 sene sonra ilk defa orkestranın her türlü önlemi alarak çukura girdiğini, sahnede sanatçıların, koronun olması gerektiği gibi yer aldığını söyledi.
Biletlerin tamamının tükendiğini bildiren Türkoğlu, "Seyircimiz her zamanki sevgisi ve aşkıyla bize yine geliyor. Bu bizim için çok kıymetli, bundan çok mutluyuz." diye konuştu.
"Prömiyerde geleneğe sadık kalınacak, sonrasında salgın koşulları gözetilecek"
Rejisör Ayşe Dağıstanlı Parlar ise Cavalleria Rusticana ile Pagliacci'nin birlikte sergilendiğini ancak her ikisinin de tek perdelik "dev eserler" olduğunu ifade etti.
Parlar, "Gerçekçilik akımının öncüsü bu iki eser müzikal anlamda hem seyirciyi hem söyleyenleri çok derinden etkiliyor. Hayatın içinden, gerçekte olabilecek şeyleri anlatıyor. Düzenin küçük şeylerle bozulabileceğini gözler önüne seriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Prömiyerde iki eseri geleneğe sadık kalarak art arda sahneye koyacaklarını söyleyen Parlar, ancak salgın koşullarını göz önünde bulundurarak diğer temsilleri ayıracaklarını belirtti.
Pagliacci'de Canio'yu seslendiren Ünüşan Kuloğlu, eserin opera tarihinin en etkileyici aryalarından biri olan Vesti La Giubba'yı barındırdığını dile getirdi.
Eserin hayatın gerçeklerini izleyicilere anlattığını belirten Kuloğlu, "Aşk, ihanet, nefret insana özgü duygular. İtalyan gerçekçilik akımının beslendiği noktalarda hep bunlar noktalar oluyor." dedi.