Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD) 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne özel anlamlı bir projeye imza attı.
SGDD, Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılında kabul edilen ve her yıl 20 Kasım’da kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü’nde çocukların oyuna ve oyuncağa erişimine dikkat çekmek amacıyla “Kaldıraç Kutusu: Herkes İçin Oyun Projesi” çerçevesinde kurulan Çok Amaçlı Duyu Odalarının kapılarını İhlas Haber Ajansı’na açtı.
Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD), Lego Vakfı tarafından başlatılan ‘Bir Dünya Oyunu Kurun’ yarışmasına "Kaldıraç Kutusu: Herkes İçin Oyun Projesi"yle katıldı, 86 ülkeden gelen 627 proje arasında ilk 10’a kalarak finalist oldu. "Kaldıraç Kutusu: Herkes İçin Oyun Projesi" çerçevesinde oluşturulan Çok Amaçlı Duyu Odası’nda şu ana kadar 202 çocuğa çok kapsamlı desteklerde bulundu. SGDD, oyuncaklara erişimi olmayan dezavantajlı ve özel gereksinimli çocuklar için kurulan Çok Amaçlı Duyu Odalarında 0-8 yaş aralığındaki çocuklara, çocuk gelişimi uzmanları eşliğinde birbirinden renkli onlarca oyuncakla buluşturarak onların bilişsel, sosyal, duygusal, dil ve öz bakım becerilerini destekleyici etkinlikler düzenliyor. “Oyunla müdahale temelinde çocukların oyun hakkına yönelik bir proje geliştirdik”
6 yıla yakın süredir Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği’nde Program Koordinatörü olarak görev yapan Belma Beyaz, “Şu anda ‘Çok Amaçlı Duyu Odası’ndayız. Lego Vakfı, 2022 yılının Şubat ayında ‘Bir Dünya Oyunu Kurun’ isimli bir yarışma başlattı. Biz de Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği olarak bu yarışmaya başvurduk. Yarışmanın amacı özellikle erken çocukluk dönemindeki çocukları eğitim ve oyun oynama haklarına odaklanmak. Biz de oyunla müdahale temelinde çocukların oyun hakkına yönelik bir proje geliştirdik. Bu projeyle dünya çapında 86 ülkenin 627 projeyle katıldığı yarışmada ilk 10’a kalarak finalist olduk. Bu çerçevede Çok Amaçlı Duyu Odasını geliştirdik. Bunun yanında buraya SGDD ASAM’ın danışanlarından oluşan ve özel gereksinimli çocukları hedef grubuna alan bir danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Onun dışında medikal yardım desteklerimiz var. Ankara, İzmir ve Adana’yı pilot uygulama illeri olarak seçtik. Bu illerin sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Ocak ayında başlattığımız proje çerçevesinde 202 çocuğa çok kapsamlı desteklerde bulunduk” açıklamalarında bulundu. “Özellikle özel gereksinimli çocuklarla ilgilenmeye çalışıyoruz”
Proje çerçevesinde kurulan Çok Amaçlı Duyu Odalarında bilhassa özel gereksinimli çocuklara odaklandıklarını belirten çocuk gelişimi uzmanı Sevcan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Çok Amaçlı Duyu Odasında çocuklarla beraber çocukların ilgi ve merakları doğrultusunda onların güçlü imajlarını ön plana çıkartacak şekilde bireyselleştirilmiş uygulamalarla yer alıyoruz. Çocuğun oyun hakkını temel alan özellikle çocuk merkezli ortamlar hazırlayarak her birinin gelişimsel alanlarına ve ihtiyaçlarına önem veren uygulamalarla aslında çocuğa eşlik eden birer eşlikçiyiz diyebilirim. Çocuk merkezli uygulamaların temelinde çocukların özel gereksinimlerini destekleyici planlamaları yer alıyor. Bu planlamaların her birini ailelerle işbirliği içerisinde yapıyoruz. Çünkü çocuğun bilişsel, sosyal, duygusal, dil ve özellikle öz bakım becerilerini destekleyici etkinlikler bütünleştirilmiş bir şekilde planlanıyor ve aile bu planlama sürecinin içerisine dahil ediliyor. Burada çocuğu tanırken, çocuğu tanıma değerlendirme çalışmaları yaparken aile bize her daim eşlik ediyor ve Çok Amaçlı Duyu Odasındaki uygulamaları burasıyla ev arasında bir bağlantı olarak taşıyor. Bu bizler için çok değerli. Takip seanslarımızı haftalık ortalama 50 dakika olarak yapıyoruz. Çocukların eğitim ve sağlık süreçleri doğrultusunda buraya gelme planlarını yapıyoruz. Bugün Maria ve Curi’de olduğu gibi onların ihtiyaçları doğrultusunda planladığımız merkezler üzerinden uygulamalar devam ediyor. Şu an bu çocuklarla beraber 15 seans çalışma yürüttük ve bu seanslarımız devam edecek. 0-8 yaş aralığındaki çocuklar bizim programımıza dahil ediliyor. Özellikle özel gereksinimli çocuklarla ilgilenmeye çalışıyoruz.” “Hem oyunla gelişsinler hem haklarına erişsinler hem de oyunla güçlensinler istiyoruz”
Çocuklarla birlikte ebeveynlere de destek verdiklerini, eğitimlerle çocuklara olan davranışlarla birlikte çocuğun gelişimine destek verdiklerini vurgulayan, çocuk gelişimi ve uzmanı Aleyna Sarıkaya, “Burada çocuklarımızla tanışma sürecinde ilk başta 5 gelişim alanlarını değerlendiriyoruz. Çocukların güçlü ve desteklenmeye ihtiyacı olduğu yanlarını ortaya çıkardıktan sonra ailelerle işbirliği yaparak oyun temelli bir müdahale planı uyguluyoruz. Hem burada çocuğun gelişimini desteklerken hem de aslında çocuğun hakkı olan oyuna erişimini sağlıyoruz. Burada bulunan çeşitli materyallerin hepsi çocukların farklı gelişim alanlarını desteklemek üzere üzerinde düşünülmüş şekilde alana yerleştirildi. Aynı zamanda alanın güvenliği de ayrıca gözetildi. Çünkü çalıştığımız grup hem özel gereksinimli hem normal gereksinimli hem de küçük yaşlarda olduğu için alanın tasarımında güvenliğe çok önem verdik. Çocukların oyuna güvenle ve şefkatle erişebilmesi için bizler burada gayret ediyoruz. Hem oyunla gelişsinler hem haklarına erişsinler hem de oyunla güçlensinler istiyoruz” açıklamalarında bulundu. “Maria eskiden oyuncakları tutmayı bile bilmiyordu. Şimdi oyuncakları tutuyor, diziyor ve renklerine göre ayırabiliyor”
Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği tarafından hassas durumdaki sığınmacı çocukların, gençlerin ve ailelerin duygusal güçlenmesi, sosyal uyumun teşvik edilmesi, günlük yaşamda ihtiyaç duyulan bilgi ve becerilerin kazandırılması yönünde kapsamlı hizmetler sunan Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’ne başvuran ve 4 yıldır Türkiye’de olduğunu belirten Maria ve Curi’nin annesi 36 yaşındaki Betül Camus, “Ben burayla tanıştığımda burası özel gereksinimli çocuğuma rapor çıkartmak için yardımcı oldu. Sonra bana ‘Kaldıraç Kutusu: Herkes İçin Oyun Projesi’nden bahsettiler. Sonra beni buraya davet ettiler ve 3-4 aydır 3 yaşındaki özel gereksinimli kızım Maria’yı ve 4.5 yaşındaki kızım Curi’yi buraya getiriyorum. Beni özellikle Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği uzmanları aradı. Seanslar yapıldığını ve çocuklarımın gelişimsel ihtiyaçlarından bahsettiler. Eğer onların yardımı olmasaydı benim kızım bu kadar destek göremeyecekti. Çocuklarım buraya çok isteyerek geliyorlar. Çocuklarıma nasıl davranmam gerektiğine dair çok fazla şey öğrettiler. Ben de artık evde öğrendiklerimi çocuklarıma uyarlıyorum. Mesela 4.5 yaşındaki kızım Curi çok içe dönüktü. O konuda bana çok yardımcı oldular. Artık çocuğum daha sosyal bir çocuk. Fizik tedavi gören kızım Maria’ya ve içe dönük, sosyalleşme sorunu yaşayan kızım Curi’ye burası çok iyi geldi. Kızım Maria önceden sadece otururdu, hareket edemezdi. Buraya geldiğim ilk andan itibaren önemli adımlar attık. İlk olarak bir değerlendirme yapıldı. Sonra seanslar başladı. Maria hareket kabiliyetini geliştirdi. Ellerini ve bacaklarını hareket ettirmeye başladı. Bana verilen eğitimle birlikte bende kızıma nasıl davranmam gerektiğini öğrendim. Sonra kızımın fizik tedavi alabilmesi için randevu alındı. Hangi konuda ihtiyacım olursa arıyorum ve destek alıyorum. Kızım Maria yürüme noktasında bir zorluk yaşıyor. Kızımın yürümesini kolaylaştıracak bir cihaz olan Pkafo cihazını edinmem için bana çok yardımcı oldular. Oyunların ve oyuncakların çok yararı oldu. Maria eskiden oyuncakları tutmayı bile bilmiyordu. Şimdi oyuncakları tutuyor, diziyor ve renklerine göre ayırabiliyor. Curi ise çok içe dönüktü ama şimdi çok daha sosyal bir çocuk haline geldi” ifadelerini kullandı.