Peygamber Efendimiz’in Sakal-ı Şerif’leri Müslüman coğrafyada birçok ailede ve camide muhafaza ediliyor. Bu mübarek emenatlerin bakımını 2008’den beri İstanbul Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep gönüllü olarak yapıyor.
Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep, Peygamber Efendimiz’in Mukaddes Emanetlerinin bakım ve onarımını gönüllü olarak gerçekleştiriyor. Özer Celep, 15 yıl önce Kadir Gecesi’nde gittiği bir camideki Peygamber Efendimiz’in Sakal-ı Şerifi’nin muhafaza edildiği sandığın yıprandığını görünce hayatı değişti. Celep, o tarihten itibaren Peygamber Efendimiz’in, Mukaddes Emanetleri nesilden nesle bugüne kadar aktarılarak gelenleri, gelecek nesillere ulaştırmak için çalışmaya başladı. Çalışmaları Ramazan ayında da hız kesmeden devam ediyor. Celep, dünyanın birçok ülkesinde büyük bir titizlikle kendisine getirilen emanetleri restore ediyor. Kutsal emaneti eski muhafazasından çıkaran Celep, bakımlarını ve temizliğini yaptıktan sonra balmumunu değiştiriyor. Ardından da emanet yeni muhafaza içerisine yerleştirilerek gelecek nesillere ulaşması için hazırlıyor. Öte yandan, Celep restorasyonunu yaptığı Kutsal emanetleri dairesinde sergiliyor. "40 bin fazla noktada efendimiz restorasyonu yapılan bir hizmete dönüştü"
Özür Celep, "2008 yılında başlayıp bu zaman kadar gelen, 40 bin fazla noktada efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) restorasyonu yapılan bir hizmete dönüştü. Dünyanın her yerinden bir şekilde emanetler buraya geliyor ve burada bakım ve onarımı, restorasyonu, genel temizlikleri, bohçaları, sandıkları fiilen ücretsiz bir şekilde uygun bir şekilde yapılıyor. Balmamu malzemenin üzerine konulup büyüteçli kutularda daha rahat görülmesi sağlanıyor. Sakal-ı Şerifi destimal denilen özel mendillerle 41 kat sarılıyor.
Efendimiz’in saçı şerifleri, beyazların saç şerifleri devamı halen beyazlamaya devam ediyor. Genel temizlikleri yapıldıktan sonra özel hazırlanmış balmumuyla emaneti besliyoruz. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) saçları gün gün uzuyor. Aynı zamanda beyazlama devam ediyor. Yavuz Sultan Hanı biliyoruz. Kutsal Emanetleri bizzat kendi getirdi. O zamandan bu zamana devam ettiğinde nerede bir Müslüman ülke varsa oradaki topluluklarla Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) emanetleri bu zamana kadar taşıyarak bugünlere eriştirdiler. Gerçekten fikirlerine başvurduğumuz kıymetli alimlerimiz var. Sanat alimlerimiz var. Osmanlı ve Selçuklu ecdadımızın yapmış olduğu hassasiyet çok güzel eserler ortaya çıkıyor. Bugünkü teknolojiye birleştiğimizde çok farklı bir çok çalışma ortaya çıkıyor. Orijinalse kıymeti maneviyatı yüklendiği için ayrı bir önem arz ediyor. Bu mukkades emanetlerin günümüzde benzerlerid e imal edilyor. Bunun yapılmasında bir sıkıntı yok ancak bunu alan kişi tarafından benzeri olduğunun bilinmesi lazım. Orjinal gibi satılaması ahlakı değildir. Allah ve resulünü hatırlatan her şey çok çok kıymetli işin içerisinde insanları kandırmadan" dedi.
