Sakarya’da bedensel engelliler plak atışlarında (Para trap) milli takıma kazandırılan 4 sporcu, Hindistan ve İspanya’da dünya kupası ve dünya şampiyonasında ay yıldızlı formayı giyerek derece elde etmek istiyor.
Sakarya’da Selim Özen’in girişimleriyle sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2014’te para trap branşına yönelik Yenihayat Spor Kulübü kuruldu. 10 yıl önce kurulan kulübün bedensel engelliler plak atışlarında milli takıma kazandırdığı 4 sporcu, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de WSPS Dünya Şampiyonası’nda ay yıldızlı formayı giyerek derece elde etmek istiyor.
Arifiye Atış Poligonu’nda kampa giren sporculardan PT1 (tekerlekli sandalye) kategorisinde Yusuf Kambur, PT1 (tekerlekli sandalye) Erhan Bakan ve PT3 (ayakta atış) kategorisinde Muaz Erdem Madran ilk defa dünya şampiyonasında Türkiye’yi temsil edecek. Daha önceki yıllarda dünya şampiyonasına katılan PT2 (ayakta atış) kategorisindeki Türkiye şampiyonu Hüseyin Sandal ise kendi kategorisinde rekortmen konumunda yer alıyor. Arifiye Atış Poligonu’ndaki hazırlık çalışmalarını tamamlayan milli sporcular ilk olarak Hindistan’da, daha sonrasında ise İspanya’da gerçekleştirilecek dünya şampiyonalarında altın madalya kazanmak istiyor. "Bir dünya kupası, bir dünya şampiyonası tecrübesi kazandım"
PT2 (ayakta atış) kategorisinde yarışacak olan milli sporcu Hüseyin Sandal, "Konya’dan buradaki kulübe dahil olduk. Daha önceden de atış yapıyordum ama daha sonrasında profesyonel olarak yapmaya başladım. Arkadaşlar ilk defa katılacak. Ben geçtiğimiz sene tek başıma dünya kupası, dünya şampiyonası tecrübesi kazandım. Onlar ve benim için yeni bir tecrübe. Farklı ülke ve farklı bir poligonda mücadele edeceğiz. Yapılacak olan bu şampiyonada öncelikle tecrübe kazanacağız. Federasyon başkanımızın dediği gibi; bilemeyiz, belki de tarih de yazabiliriz. Kendimize güveniyoruz. Hiçbir zaman umudu kaybetmedik. Kendimize olan güvenimiz tamdır. Türkiye para trap atıcıları olarak iyi derecelere imza atacağız" dedi. "İlk katılımımda Türkiye birincisi oldum ve ilk kez dünya şampiyonasına gidiyorum"
PT3 (ayakta atış) kategorisinde yarışacak olan ve katıldığı ilk müsabakasında Türkiye şampiyonu olan 14 yaşındaki Muaz Erdem Madran, "Aydın’dan geldim ve burada yapılan şampiyonada derece yaptım. Bu sebeple Hindistan’a gitmeye hak kazandım. Atışlarımın kötü olduğu zamanlarda arkamda duran ağabeylerim var, çok iyi destek ve moral veriyorlar. Benim babam ve ağabeyim avcıydı. Onlarla ava gidiyordum. Poligonu ve trap işini öğrendim ve katıldım. İlk katılımımda Türkiye birincisi oldum ve ilk kez dünya şampiyonasına gidiyorum. Benim elim ve ayak parmaklarımda doğuştan olan bir eksiklik var. Buna rağmen spordan vazgeçmiyor ve devam ediyorum" diye konuştu. "İlk hedefim milli sporcu olmak, göğsümde ay yıldızı taşımaktı"
PT1 (tekerlekli sandalye) kategorisinde ilk kez dünya şampiyonasına gidecek olan Erhan Bakan, "Bu spora engelli olduktan sonra severek başladım. Milli duygu benim için çok farklıydı ve ilk hedefim milli sporcu olmak, göğsümde ay yıldızı taşımaktı. İlk hedefimi başardım şimdi ise Hindistan’da derece alıp ülkemi daha büyük yerlerde temsil etmek istiyorum. Bu durumu tarif edecek bir duygu yok. Milli formayı giymek herkese nasip olmuyor ve ben bunu aldığım zaman ağlamaya başladım. Ben bu durumu hiçbir mutluluğa değişmedim ve şuan gerçekten çok heyecanlıyım. Ben silahlara ve bıçaklara karşıydım. Başkanımız Selim Özen sporu bana anlattı ve beni buraya davet etti. Ben de canlıya ateş edilmediğini ve sadece bir spor olduğunu görünce burada başladım. Yaklaşık 2 yılın sonunda da milli sporculukla şereflendirildim" şeklinde konuştu. "Hiçbir engelli birey eve kapanmasın"
Engelli olduktan sonra eve kapanmadığını dile getiren Bakan, "Şuan da eski halimden belki iki kat daha iyiyim. Gezmem, eğlenmem, özellikle spor yapmam eskiden nasıl bir insansam şuan iki katıyım. Hatta daha da aktifim. ’Yapılamaz’ denen ne varsa yapıyoruz. Hiçbir engelli birey eve kapanmasın. Çıkabildiği kadar dışarı çıksın kimse ayıplamıyor, kimse hor görmüyor. Hatta engellileri el üstünde tutuyorlar. Tanımadığınız insanlar size yardımcı oluyor. Onlarla sohbet etme şansınız oluyor" ifadelerini kullandı. "İlk defa ay yıldızlı formayı sırtımıza geçirip ülkemizi temsil etmeye çalışacağız"
PT1 (tekerlekli sandalye) kategorisinde yarışacak Yusuf Kambur ise "5 yaşında geçirdiğim bir trafik kazası sonrasında omurilik felci sebebiyle tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak hayatımı sürdürüyorum. Spor ile tanışmam biraz geç oldu. Engelli erişim ve ulaşımlarındaki sıkıntıları aştıktan sonra Selim Özen’in desteğiyle sporla tanıştım. 2014 yılında burada ilk atışlarımıza başladık. Tabii o zamanlar bizim için bir hayalden öteydi ama aradan geçen 10 yılın ardından 2024 yılında ilk defa ay yıldızlı formayı sırtımıza geçirip ülkemizi temsil etmeye çalışacağız. İlk defa katılıyorum. 4 arkadaşız. Tabii ki inceden bir heyecan var ama neticede bu sporun içinde olan bir durum. Elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Hedeflerimiz yüksek. Bu uzun bir yol. Atıcılık sporu da zordur. Mental ve fiziksel olarak hazır olmanız gerekir. Ben inanıyorum, ilerleyen süreçler de çok iyi işler başaracağız" dedi. "Birçok engele rağmen bu çocuklar başardı"
Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Organizasyon Komitesi Üyesi Nevin Görmüş, "Birçok engele rağmen bu çocuklar başardı. Daha da iyi olacaklarına inanıyorum. İmkanlarımız ne kadar çok olursa bu çocuklar o kadar fazla yol alacaklar" diye konuştu.