Konya’da geliştirilen ve TEKNOFEST’de 3.’lük alan projeyle parmak izi analizi yapılarak bireylerin doğuştan gelen yatkın olduğu yetenekleri tespit edilebiliyor.
Konya’da Murat Sezer ve ekibi, finalleri İstanbul’da yapılan TEKNOFEST Eğitim Teknolojileri Yarışmaları alanında yarıştıkları proje ile 123 bin 1 takım arasından 3.’lük elde etti. Ayrıca sunum 1.’liği de bulunan projede, parmak izleri alınarak çıkartılan analiz sonucunda bireylerin doğuştan gelen ve yatkın oldukları yetenekler belirlenebiliyor. Bu projeyle çocukların gelecekte sahip olacağı meslekte ve yaşamında başarılı olabileceği alanlara yönlendirilmesi hedefleniyor. “Parmak izlerini inceleyerek doğuştan gelen yetenekleri söyleyebiliyoruz”
Yapay zeka destekli bir algoritma geliştirdiklerini anlatan Murat Sezer, “Parmak izlerini inceleyerek çocukların veya yetişkinlerin doğuştan gelen yeteneklerini söyleyebiliyoruz. Bizi buna teşvik eden olay eğitimdeki ülke başarısını artırmak oldu. Vücudumuzun bir anatomisi, yapısı, kan değeri, özellikleri, rengi varsa parmak izlerimizde de yeteneklerin olabileceğini düşündük ve araştırmaya başladık. 2015’ten 2017’ye kadar bir araştırma gerçekleştirdik ve 2017’de projemize başladık. Yaklaşık 7 senedir de projemizi, araştırmalarımızı devam ettiriyoruz. Son 2 dönemdir de TEKNOFEST’de başarılara imza attık. Sunum 1.’si olduk. Projede 123 bin 1 kişide 3. olduk. Şu anda da yurt dışında makalelerimiz yayınlanmaya başladı” dedi. “Projemiz yüzde 84 ile yüzde 94 arasında bir başarıya imza atıyor”
Projenin yaklaşık 3 bin civarında insan üzerinde test edildiğini belirten Sezer, “Parmak izlerini inceleyerek doğuştan gelen yeteneklerimizi belirliyoruz. Örneğin, görsel yetenek, işitmeyle ilgili, bedensel, matematiksel, lider zekayı, içe kapanıklığı bile tespit edebiliyoruz. Geliştirdiğimiz proje sayesinde bunu okullarda veya meslek seçimlerinde bir yön bulma, navigasyon gibi düşünebiliriz. Parmak izlerini bir algoritma ve yapay zeka destekli programa enjekte ediyoruz. Parmak izini okuduğumuz bir cihazımız var. Bu cihazla 10 parmağın izini okutuyoruz ve en baskın özelliğimizi, kilit becerilerimizi bilgisayarda eşleştirmeye gönderiyoruz. Yaklaşık 30 sayfaya yakın bir rapor çıkarıyoruz. Bu rapor sayesinde de PDR danışmanı ve bu işin uzmanlarıyla sonuçları yorumluyoruz. Projemiz yüzde 84 ile yüzde 94 arasında bir başarıya imza atıyor. Bunu yüzde 100’e tamamlıyoruz. Raporumuzu çıkartıp pedagojik olarak uzmanlarımızla yorumlayarak ailelere, bireylere yön vermeye çalışıyoruz. Sadece eğitim konusunda değil aile içi iletişimde bile çok faydalı olduğunu tespit ettik. Örneğin 3 çocuğumuz var. 3 çocuğun arasındaki farkı öğrenmemiz, hangi çocuğumuza hangi şekilde eğitim vereceğimizi, ona nasıl davranacağımıza çok büyük bir katkı sağlıyor. Aile de kendini tanıdığı için sosyal olarak çok güzel bir başarı elde ediyoruz. Sadece eğitim alanında değil insanın kendini tanıması, kendi özelliklerini bilmesi ve o yönde çalışmalar yapması da kişiye pozitiflik katıyor” şeklinde konuştu.
Sezer, test sonrası baskın çıkan yeteneğin o alanda doğru eğitimi almadığı ve özelliğini geliştirmediği sürece başarılı olamayacağını ifade etti. Sezer, “Hedefimiz gençlerimizin, çocuklarımızın ve ailelerimizin ufkunu açmak, onlara yön vermek. Onları başarılı olabileceği, sivrilebileceği konfor alanında çalışabileceği mesleklere, hayata yönlendirmek istiyoruz. TEKNOFEST de bize çok büyük katkı sağladı. TEKNOFEST’deki teknolojileri, oraya katılan yarışmacı arkadaşlarımızı gördükçe bizim de ufkumuz açılıyor. Bize çok ilham kaynağı oldu, özgüven getirdi. Başarımızı katlamamıza sebep oldu” diye konuştu.