Dünya haritacılığının en önemli eserlerinden 508 yıllık Piri Reis'in çizdiği dünya haritası Topkapı Sarayı'nın üçüncü avlusunda yer alan III. Ahmed Kütüphanesi'nde uzun bir aradan sonra yeniden sergilenmeye başladı. 1924 yılında saraydaki kitaplıklar temizlenirken bulunan harita bulunduktan tam 7 yıl sonra tescillendi. Isı, ışık ve nemden etkilenmemesi için belirli aralıklarla sergilenen haritaya ise ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor. Piri Reis'in 1513 yıllında portolan stilinde hazırladığı bu haritanın ebadı 87 çarpı 63 santimetre. Harita üzerindeki çizimlerse deri üzerine mürekkep ve suluboya ile yapılmış. Haritanın üzerindeyse 'İş bu haritayı Kemal Reis'in biraderzadesi unvanı ile müştehir Piri ibn el-hacc Mehmed 919' yazıyor. Aynı zamanda haritada Avrupa ve Afrika'nın batı sahilleri, Atlas Okyanusu, Orta ve Güney Amerika'nın bir kısmı görülüyor.
"YENİ NESİLLERE BU SERGİYİ GÖSTEREBİLMEK NE GÜZEL"Topkapı Sarayı'na oğluyla İzmir'den gelen Olcay Su Yetkin, "Piri Reis bizim için çok önemli bir karakter. İnanılmaz bir kültür ve tarih. Geçmişimle gurur duyuyorum çok mutluyum. Yeni nesillere bu sergiyi gösterebilmek ne güzel" dedi.
"PİRİ REİS BU HARİTAYI ÇOK UĞRAŞARAK YAPMIŞ"Haritanın büyük ilgisini çektiğini belirten Begüm Sevim Özdağ, "Arkadaşlarımla ödev için Topkapı Sarayı'na geldik ve Piri Reis'in haritasının sergilendiğini öğrendik. Piri Reis bu haritayı 1513 yılında çizmiş. O yüzden çok ilgimi çekti bu harita. Çok beğendim. İyi ki gelmişim diyorum" diye konuştu. Ece Su Karahan ise "Piri Reis'in haritasını gördüm çok şaşırdım. Sonuçta uzaydan görüntü alınamıyordu o zamanlar. Piri Reis bu haritayı çok uğraşarak yapmış. Çok beğendim" ifadelerini kullandı.
"PİRİ REİS'İN ÇALIŞMASI HARİTACILIK TARİHİ BAKIMINDA BÜYÜK ÖNEM TAŞIDIĞINI BİLİYOR"Haritanın bulunma hikayesiyle ilgili Milli Saraylar Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, haritanın 1924 yılında Topkapı Sarayı'nın müzeye dönüştürülürken bulunduğu belirtiliyor. Açıklamada, "Piri Reis'in dünya haritası, bu çalışmalar sırasında müze müdürü Halil Eldem'in gayretiyle ortaya çıkarılıyor. Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde 1929 yılında Gayr-i İslami Eserler Kitaplığı'nın kataloğunu yapan Prof. Gustav A. Deismann, haritanın önemini kavrıyor ve İstanbul'da bulunan Prof. Paul Kahle'nin özel izinle haritayı incelemesine önayak oluyor. İki profesörün ortak görüşüyle haritanın Piri Reis'e ait olduğu netlik kazanıyor. Prof. Kahle, Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyye adlı kitabını Almanca olarak neşreden isim. Bu yüzden haritanın varlığından haberdar ve Piri Reis'in çalışmasının haritacılık tarihi bakımında büyük önem taşıdığını biliyor. 1931 yılında Kahle'nin yayınlarıyla Piri Reis haritasının bulunduğu ve Topkapı Sarayı'nda olduğu dünyaya duyuruluyor. Piri Reis haritası, sergi ortamının ısı, ışık ve nem gibi olumsuz şartlarından etkilenen hassas bir yapıya sahip. Bu hassasiyette, haritanın parşömen üzerine çizilmiş olmasının, ünik eser niteliği taşımasının ve aradan geçen 508 yılın etkisi büyük. Bu yüzden haritanın sergilenme periyodu, Milli Saraylar Bilim Kurulu öngörüsüyle sınırlandırılmış durumda. Yurtdışı sergilerine katılma ihtimali de aynı hassasiyetler göz önünde bulundurularak değerlendirilmeye tabi tutuluyor" denildi.