Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Üniversitemizin belirlediği strateji doğrultusunda takibini arzu ettiğimiz nokta; hem bilgide gelişimi hem de becerinin gelişimini eş zamanlı olarak sürdürmek ve bunu OMÜ’nün bir politikası hâline getirmek” dedi.
OMÜ Mezun-Öğrenci Buluşmasına yoğun ilgi gösteren mezun ve öğrenciler, üniversite hayatlarında yaşadıkları ve mezun olduktan sonraki tecrübelerini paylaştı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren OMÜ Mezunlar Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Alaattin Altın, üniversite olarak her zaman öğrenci odaklı bir anlayış ve yaklaşımla hareket ettiklerini belirterek, “Mezunlar Koordinatörlüğü olarak öğrencilerimizin gelişimi, ilgi düzeylerinin artması ve mezun olduktan sonra güzel yerlerde ülkemizin geleceği için katkı sunmaları adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sadece öğrencilerimizle değil, mezuniyet sonrasında mezunlarımızla iletişimimizi devam ettirmeyi ve onların da sürece katkı sunmalarını sağlamayı önceleyerek, çalışmalarımızı hızlandırdık. Katılımcı mezunlarımız ve ilgililere alakalarından dolayı teşekkür ediyor, öğrencilerimizin Mezun Bilgi Sistemi’ne kayıt olmalarını tavsiye ediyoruz” dedi. “Temel hedefimiz; hem bilgide gelişimi hem de becerinin gelişimini eş zamanlı olarak sürdürmek”
Ardından söz alan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, buluşmanın güzel bir başlangıca vesile olmasını ve bu sürecin gelişip, güçlenerek devam etmesini arzu ettiklerini söyledi. OMÜ’nün misyon yenilemesine giderek kendini yeniden tanımladığını hatırlatan Rektör Ünal, içinde bulunulan bilgi çağında OMÜ’lü öğrenci ve mezunların da yetkin olması gerektiğine odaklanarak, “Üniversitemizin belirlediği strateji doğrultusunda takibini arzu ettiğimiz nokta; hem bilgide gelişimi hem de becerinin gelişimini eş zamanlı olarak sürdürmek ve bunu OMÜ’nün bir politikası hâline getirmek. Yani sadece fakültenin yahut öğrencinin tercihi gibi bir ayrım yapmaksızın biz bunu, üniversitenin genel stratejisi ve özel hedefi olarak tanımlıyoruz. Bilginin ediniminde gelişimi sürekli kılmak zorundayız. Bunun için de öğrenmeyi öğretmek ve öğrenmek gerekiyor, dahası bu bakışı da tarza dönüştürmeliyiz. Burada önemli olan; topluma ve istihdam alanına katıldığında, mezunun kendi gelişimini sürdürebilmesi, daha önemlisi zihinsel olarak buna ihtiyaç duymasıdır. Ancak mezun, zihinsel ya da mantık olarak buna ihtiyaç duymuyorsa kendi hayatında defteri kapatmıştır. Elde ettiği birikim ise en fazla 8-10 yıl yetecektir. Sonrasında kendisini çizmeye ve tekrar etmeye başlayacaktır. İşin doğrusu bu durum; psikolojik birtakım sorunların, huzursuzlukların ve mutsuzlukların da habercisi olacaktır. Hep konuşuluyor: Başarı mı mutluluğu getirir, yoksa mutluluk mu başarıyı? Bildiğim bir şey var: Eğer mutluysanız başarıyı yakalamak çok kolaydır. Dolayısıyla mutluluğu, geleceğe atfetmemek lazım, yani gelecekte erişilecek yahut başarıyı elde ettiğinizde ulaşılacak bir hedef olarak görmemek gerekiyor. Yaşadığımız an ne yapmamız gerekiyorsa bunu yapmak ve bununla mutlu olmak zorundayız. Kısacası mutluluğu tanımlamalıyız, zira bu tavır başarıyı katlayacaktır” şeklinde konuştu. “Mezunlarımıza yönelik desteği sistematik hâle getirmek istiyoruz”
Üniversitenin mezunlara dair 2 temel stratejik hedefi olduğunu kaydeden Rektör Ünal, devamında “Hangi alandan ve ne zaman mezun olursanız olun, bilgi-beceri aktarımı, birtakım sertifikasyon çalışmaları gibi ihtiyaç duyduğunuz alanlarda bizler her hâlükârda sizleri destekleyeceğiz. Bu alanlar sağlık olabilir, sosyal alanlar olabilir veya teknik bilimler, fen bilimleri olabilir. Kendi başınıza yürüyüşünüzü gerçekleştirirken zorlandığınızda, bir aileniz olduğunu ve geriye döndüğünüzde bu aileden beslenebileceğinizi sürekli zihninizde tutmanız gerekiyor. Bunlarla alakalı gelen taleplerden hiçbirini geri çevirmedik. İşte bu süreci de sistematik hâle getirmek istiyoruz. Bu anlamda ‘OMÜ Buluşmaları’nı başlık olarak belirledik ve spesifik olarak istihdam edilen arkadaşlarımızı bir araya getirmek ve mevcut sistemi bu çalışmayla revize etmek niyetindeyiz. Bilgi zamanla ne kadar eskiyorsa kurumlar da o derecede yıpranıyor ve eskiyor. Bu yüzden kurumlar stratejik planını, ufkunu ve çalışma tarzını ne kadar revize edebilirse ve güncelleyebilirse o kadar güçlü olacaktır. Aksi takdirde ayakta durmakta zorlanan ve yaşadığı çağa ayak uyduramayan yapılara dönüşecektir” ifadelerini kullandı. “Sizin saygınlığınız, OMÜ’ye yönelik algıya çarpan olarak dönecektir”
OMÜ’nün üstlendiği misyonun topluma hizmeti da kapsadığını vurgulayan OMÜ Rektörü, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sürecin bir taraftan araştırma geliştirme (AR-GE) ile sürdürülmesi, diğer yandan da ürün geliştirmeye (ÜR-GE) dönüşerek ekonomiye katkı sağlamasını hedefliyoruz. Bu süreçte de en güçlü silahımız mezunlarımız. Çünkü sizin istihdam alanlarında yaşadığınız tecrübeler büyük önem taşıyor. Sizin saygınlığınız, OMÜ’ye yönelik algıya çarpan olarak dönecektir. Üniversitede öğretilen bilgi, özellikle istihdam alanının işini kolaylaştırmıyorsa, mezunu yeni ve taze bir kan olarak öne çıkarmıyorsa, mezunun kurumu sırtlanıp ileriye götürmesine fırsat vermiyorsa üniversitenin sistemi ve tarzı ile ilgili bir sorun var demektir.”
Konuşmasında OMÜ’lü kimliğine ilişkin bir değer eğitiminin gerekliliğine değinen Rektör Ünal, zemininde gömülü olarak OMÜ’nün kendi değer eğitimini birey ve mensuplarına aktarmayı, diri tutulması gereken bu değer algısı üzerinden de sağlıklı geri dönüşlerin sağlanmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından programa katılan mezunlar sahneye davet edilerek hediyeleri takdim edildi. Hediyelerini almak için sahneye gelen mezunlar öğrencilerle duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Program fuaye alanında mezun-öğrenci tecrübe paylaşımıyla devam etti.
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmaya OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cengiz Batuk, Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Prof. Dr. Recep Sancak, Prof. Dr. Selim Eren, Genel Sekreter Prof. Dr. Hüseyin Gençcelep, dekanlar, dekan yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.