Halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen melatoninin daima karanlıkta sentezlenerek kana karıştığını söyleyen İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Melatonin mutlu olmanın altyapısını oluşturan en önemli moleküldür. Melatonini eksik olan insanın mutluluğu da eksiktir. Bu yüzden geceleri yatak odalarında gece lambalarının solgun kırmızı ışık olması tercih edilmelidir. Çünkü bu ışık melatonin salgısını en az etkileyen dalga boyuna sahiptir” dedi.
Vücuttaki en önemli biyolojik unsurlardan biri olan melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyen durumlara değinen Medical Park Ordu Hastanesi’nden İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Şehir hayatı ve modern yaşam koşullarına bağlı sürekli aydınlık geceler, elektromanyetik dalga kirliliği, gece mesaileri ve uyku bozukluğuna yol açan hastalıklar melatonin hormonu salgılanmasını engellemektedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kutlu, biyolojik ritmimizi bozan ve melatonin salgısının geceleri yükselmesine engel olan aydınlık gecelerin, yıllar içeresinde hücrelerde kalıcı hasara neden olarak kanser olma riskini artırdığını söyledi. Geceleri pencereden ışık sızmamasına dikkat edin
Geceleri perdeler örtülü olsa dahi pencereden sızan ışıkların melatonin salınımını engellediğini dile getiren Prof. Dr. Ali Kutlu, “Melatoninin halk arasında popüler ismi mutluluk hormonu olsa da aslında bu bilinen anlamda bir hormon değildir. Hormonlar için tanımlanan birçok özelliği içermez. Daima karanlıkta sentezlenir ve kana salgılanır. Karanlık periyot herhangi bir nedenle sekteye uğradığında (aydınlıkta uyumak, uykudan uyanıp aydınlığa maruz kalmak, karanlıkta bile olsa televizyon seyretmek vs.) pineal bez derhal melatonin üretimini durdurur ve kandaki melatonin düzeyleri düşer. İnsanoğlunun melatonin salgısı günlük saatle ilişkili olmayıp biyolojik saate bağlıdır. Biyolojik saat ise tamamen aydınlık-karanlık döngüsüne bağlıdır. Karanlık periyoda ne zaman girerseniz, o zaman melatonin üretilmeye başlanır ve karanlık sürdükçe de üretimi devam eder. Perdeler örtülü olsa bile pencereden sızan ışıklar veya kullandığımız dijital cihazların ekranlarından yansıyan yapay ışık (mavi ışık) melatonin salınımını engeller” diye konuştu. Kansere karşı koruyor
Melatoninin insanoğlunda beynin uykuya geçiş kapılarını açan bir araç olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ali Kutlu, şu bilgileri paylaştı:
“Melatonin uyku ile uyanıklık ve uyanıklık ile uyku arasındaki geçişin organizatörüdür, onlarca mekanizma ile insanları kanserin her türünden korur. En büyük koruyuculuk meme kanserinde gösterilmiş olup bu konuda yüzlerce yayın vardır. Melatonin sadece kanserden değil, diyabet, hipertansiyon, damar sertliği, karaciğer yağlanması gibi medeniyet hastalıkları olarak sınıflanan tüm uzun süreli hastalıklardan korur. Özellikle Covid-19 salgınında antiviral etkinliğiyle immün sistem için çok önemli bir ajan olduğu anlaşılmıştır.” Fazla aydınlık hücre hasarına yol açıyor
Melatoninin mutlu olmanın altyapısını oluşturan en önemli molekül olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Melatonini eksik olan insanın mutluluğu da eksiktir. Tıbbın ve ilaç firmalarının uzun süre yüz çevirdiği melatonin, şimdilerde Batı dünyasının en iyi antidepresanı haline gelmiştir. Gündüzleri kan melatonin düzeylerimizin düşük olması, en az gece yüksek olması kadar önemlidir. Yani melatoninin kendisi kadar önemli bir başka husus kan ritminin olmasıdır. Modern insan zaten gecelerini fazlaca aydınlatarak, kendine bir anlamda kötülük yapmıştır. Biyolojik ritmimizi bozan ve melatonin salgısının geceleri yükselmesine engel olan aydınlık geceler, yıllar içeresinde hücrelerde kalıcı hasara neden olarak kanser riskini artırmaktadır” diye konuştu. Sağlıklı yaşam dengeli bir uyku ile mümkün
Bazı küçük önlemlerle vücudumuzdaki melatonin salınmasını kolaylaştırarak daha sağlıklı ve mutlu olabileceğimizi vurgulayan Prof. Dr. Ali Kutlu, açıklamalarında şu bilgilere yer verdi:
“Özellikle çocuklarınızın odasında gece lambalarının solgun kırmızı ışık olması tercih edilir. Bu ışık melatonin salgısını en az etkileyen dalga boyuna sahiptir. Aynı durum ebeveynlerin yatak odaları için de geçerlidir. Gece herhangi bir nedenle kalktığınızda, mümkün olan en az seviyede ışık kullanın, odanızı fazla aydınlatmayın. Televizyon karşısında uyuma alışkanlığınız varsa bu alışkanlıktan kurtulun. Gece eğlencelerinden hoşlanıyorsanız, en azından üst üste olmasına müsaade etmeyin. Aynı saatlerde yatıp kalkmaya özen gösterin. Düzenli bir hayat sürmeye gayret edin. Gece çalışmak zorundaysanız, bunu mümkün olduğunca gündüze taşıyın. Mümkün değil ise en az ışık kullanılan ortam yaratın. Uzun yaşamın sırlarını araştıran bilim insanları, aralarında 100 yaşını devirmiş çok sayıda insan olan Kafkas köylülerini incelediklerinde sabah güneş doğmadan çok erken saatlerde başlayan, çok ağır olmayan egzersizlerle devam eden (tarlaya gitme ve gelme, tarımsal faaliyetler şeklinde gün içinde hafif egzersizler) ve gece erken saatlerde yatağa gidilerek sonlanan bir hayat tarzıyla karşılaşmışlar. Kim bilir, bu yaşam tarzı belki de sağlıklı melatonin salınmasının bir yansımasıdır. Öyle anlaşılıyor ki, sağlıklı bir yaşam dengeli bir uykuyla mümkün olmaktadır. Sağlıklı ve yeterli bir uyku viral enfeksiyonlarla mücadelede çok önemli bir rol oynamaktadır. Uykusuzluk, virüslerle mücadele eden immün sistem hücrelerinin sayısını düşürür ve fonksiyonlarını bozar. Uykusuz kalınan yorgun günler sonrası daha kolay gribe yakalanırız. Melatonin aynı zamanda antiviral ve antiinflamatuvar özellikleriyle immün sistemini destekler. Uyku problemi yaşayanlar son derece güvenli melatonin takviyeleri kullanabilir.”